İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, Karadeniz kıyıları ve Giresun iliyle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Beykoz'un tanınmış biliminsanlarından Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, katıldığı bir panelde Giresun iline ve Karadeniz kıyılarına yönelik çok önemli açıklamalar yaptı. İstanbul Giresunlular Çevre, Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Bakırköy Altan Erbulak sahnesinde düzenlediği 'Dereleri, Yaylaları, Ormanları ve Denizi ile 2050’de Giresun' adlı panelde konuşan Prof. Hüseyin Öztürk, yerel ve ulusal yöneticileri eleştirerek, "Kaynak sularımız kirleniyor ve içme sularımız azalıyor. Şu an Karadeniz’deki evlerde damacana su kullanılıyor, buna Trabzon da dâhil... Böyle bir rezalet olabilir mi? Bunun nedeni, havza yönetimi yapılamadığı içindir. Suların sahibi yok! Rastgele bir yönetim anlayışı var! Hiçbir araştırma yok! 'Diken öldürücü zehirler' atılıyor bahçelere ve biz de yanındaki çeşmeden su içiyoruz. Bu ilaçlar da vücutlarımızda biriken kanserojen maddeleri oluşturuyor" dedi.
İstanbul Giresunlular Çevre, Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından, Giresun iline dair sunumların gerçekleştirildiği bir panel düzenlendi. Panel konuşmacıları arasında yer alan Beykozlu biliminsanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk ise bulgu ve yorumlarıyla tüm Giresunluların dikkatini çekti. Kendisi de aslen Giresunlu olan Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, Giresun başta olmak üzere Karadeniz kıyılarındaki kirlenmeye ve HES gibi projelerle de doğal dengesinin tehdit edilmeye başlandığını kaydetti. Önümüzdeki yıllara dair öngörülerde de bulunan Prof. Hüseyin Öztürk, şöyle dedi:
Prof. Öztürk: “2050’de birçok meyve artık yetişmeyecek!”
"İklim ısınıyor... İklim ısınınca, atmosferin su tutma kapasitesi de artıyor. Atmosfer ısınınca, daha fazla suyu havada tutuyor. Yağdığı zaman da bu su, 'afet' olarak yağıyor.
Önümüzdeki süreç derelerin daha fazla kuruma sürecidir. Yüzemeyeceğimiz, kirlenmenin kontrol altına alınmaması halinde salgın hastalıkların oluşacağı bir süreçtir. Yaylalara akın artacaktır. Bunun bir nedeni de insanların daha doğal yerleri tercih etmesinin yanında, serin yerleri de tercih etmesi olacaktır. Dolayısıyla yayla topukları da büyük bir erozyona uğrayacaktır. Çöpler, çok yeri saracaktır. Dağ göllerimiz kirlenecek, suları azalacaktır. Bu göllerde yaşayan alabalıkların türleri de azalacak veya yok olacaktır. İklim değişikliği bitki türlerini de etkileyeceğinden, birçok meyve 2050’de bu bölgelerde yetişmeyecektir."
Konuşmasında yerel ve ulusal idarecileri sorumluluk almamaları yönünde eleştiren, Giresun'da bulunan derelerdeki kirlenmeye dikkat çeken Prof. Öztürk şunları söyledi:
Beykozlu biliminsanı Prof. Hüseyin Öztürk: “Şu anda Hamsi yiyebileceğiz ama…”
"Derelerimiz mahvediliyor. Yeni adıyla, ıslah ediliyor. Ne muhtarlar, ne halk; kimse yok bu derelere sahip çıkan! Ağaçlar, kurumaya başladı. Bu da bölgedeki iklim değişikliğinin bir göstergesi... Fındıklıklar, kurumaya başladı. Bu bir facia, bir afet… Bu gidiş sürer ve bazı önlemler alınmaz ise bence 2050’de bizi bekleyen şu olur: Kıyılar özelleşir. Yani biz Akdeniz’de bazı yerlerde, denizi nasıl göremiyorsak; Karadeniz’de de muhtemelen başımıza bu gelir. Bunu biraz da speküle ederek söylüyorum.
Deniz kirlenir türler azalır. Şu anda bazı türler azalmış Karadeniz’de ve kirlenme devam ediyor. Bütün Karadeniz boyunca bir arıtma yok! Tüm dereler, lağım şeklinde denize boşalıyor. Peki, 2050’de Hamsi yiyebilecek miyiz? Şu anda 'yiyeceğiz' gibi duruyor. Ancak kirlenme devam ederse, bu kirlenme sonucunda ayakta duran türler de giderek azalacak. Bu konuda gerçek uzman Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, yani benim ağabeyim bilgi verecekti ancak 3 aydır Antartika'da araştırmalarda... Dönüşte bu konuda kendisini dinleriz."
‘Prof. Hüseyin Öztürk’ün ağabeyi Bayram Öztürk, Güney Kutbu’na gitti’
Öte yandan Beykozlu biliminsanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk'ün ağabeyi olan Prof. Dr. Bayram Öztürk'ün kürsel ısınmaya dair araştırmalar yapmak üzere Japonya'ya ait Shirase adlı gemiyle Güney Kutbu'nda araştırmalarına devam ettiği ortaya çıktı. Türkiye'nin en ünlü gezi dergilerinden Atlas Dergisi'nin Ocak sayısında bir röportajı bulunan Prof. Bayram Öztürk, dergiye önemli açıklamalar yaptı. Antartika adıyla anılan Güney Kutbu'nda Japon Kutup Araştırmaları Enstitüsü'nün düzenlediği 56. seferine Türkiye adına katılan Prof. Bayram Öztürk, "Antarktika arasındaki ölçümleri ve çalışmaları 30 Mart 2015’e kadar bitireceğiz. Japon Deniz Kuvvetleri’ne ait askeri bir gemideyiz, adı Shirase olan gemide 247 kişiyiz, bunların 71’i ise araştırmacı. Japon üssü Syowa’ya da gideceğiz ve orada kara araştırması yapacağız. Ölçümlerde Güney Okyanusu’nda 220 metre ila 2 bin 500 metredeki soğuk su akıntısının değişimini araştırıyor ve dünyadaki diğer akıntı sistemlerini, dolayısıyla küresel iklimi etkileyip etkilemediğine bakıyoruz" dedi.
Haber Merkezi
