Prof. Dr. Faruk ŞEN
  • 15/07/2017 Son günceleme: 15/07/2017 22:41
  • 8.607

“Almanya ile ipler koparken, AB ile yakınlaşma inandırıcı mı?”

Avrupa Birliği ve Almanya, biz Beykozlular için de önemli bir gelişme. Beykoz ilçesi Muharrem Ergül'ün Belediye Başkanlığı zamanında benim de katkılarımla Almanya'nın güzide bir kenti olan Mülheim an der Ruhr ile Kardeş Kent olmuştu. Kardeş Kent olarak Avrupa Birliği'nin en önemli ülkelerinden birinin kentiyle ilişkiler başlamıştı.

Mülheim an der Ruhr, Almanya için çok politikacı yetiştiren önemli konulara imza atan bir kentti. Şimdi biz Beykozlular olarak gazetemizde, Türkiye-Avrupa ilişkilerine ve Türkiye-Almanya ilişkilerine bir de bu çerçeveden göz atmamızda yarar vardır.

AB Komisyonu'nun Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Violeta Bulc, 5 Temmuz'da Ankara ve İstanbul'a gelip, yeni yapılan havaalanlarını ve köprüyü görecek. İlişkiler, 25 Temmuz'a kadar hızlı bir şekilde devam ediyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı Ömer Çelik, Brüksel'de AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ve AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşmeleri gerçekleştirecekler. Fakat bu görüşmeler ve bu takvim çerçevesinde ilişkiler gelişirken, 1 Temmuz'da başlayan AB'nin yeni döneminde de herhangi bir fasıl açma istemi gözlenmiyor. Birleşilen tek nokta Filistin'deki barış sürecinin devam etmesi ve Kuzey Irak'ın yapacağı Referanduma beraber tepkileri. Vize ve göçmenlere verilecek paralar çerçevesinde bir adım ilerleme yok.

Buna karşılık, Almanya ile ilişkiler, 3 açıdan ciddi bir kopuş içinde:

Almanya ile ipler kopuyor

Tayyip Erdoğan'ın Almanya'da konuşmasına soğuk bakılıyor

1- 15 Ağustos'ta artık Alman askerleri İncirlik yerine Ürdün'den uçuşlarını yapacak. 6 Tornado, 260 askere Ürdün kucak açmış durumda.

2- Almanya'da Hükümet Üyeleri, Hıristiyan Demokrat ve Hıristiyan Sosyalistler, Türkiye'nin AB'de yeri olmayacağını kararlaştırdılar. Angela Merkel, Hıristiyan Demokratların Başkanı sıfatıyla bunu gayet açık bir şekilde 24 Eylül'de yapılacak seçimler çerçevesinde dile getirdi. Öte yandan Başbakan sıfatıyla da aynı Merkel, Türkiye’nin şartları yerine getirmesi halinde AB’ye tam üye olarak kabul edilebileceğini ifade ediyor. Bu iki farklı yaklaşımın aynı kişi tarafından dile getirilmesi ise dikkat çekici bir çelişki olarak görünüyor.

3- Türkiye'ye yönelik Almanya'dan yeni bir hakaret geldi. Federal Başbakanlık önünde yapılan bir görünümde, Türk bir araba ve üzerinde Tayyip Erdoğan'ın resmi ile Türkiye'de bir diktatörlük olduğunu dile getirmek istiyorlar ve bunu da Başbakanlığın önünde gerçekleştiriyorlar. Türkiye'de Almanya'ya yönelik böyle hakaretler yapılsa acaba Almanya neler yapardı. Bir diğer gelişme de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'da hiçbir şekilde konuşturmak istenmemesi. Buna göre, Hamburg'da Başkonsoloslukta yapılacak bir görüşmeye bile Almanya soğuk bakıyor.

Almanya, FETÖ ve PKK konusunda geri adım atmıyor

Türkiye-Almanya ilişkileri hiç bu denli gerilmemişti. Almanya'nın hâkimiyetini sürdürdüğü Avrupa Birliği'nde görüşmeler konusunda hafif bir sarı ışık yakılırken, Almanya'dan her açıdan kırmızı ışık geliyor ve ne PKK konusunda ne de FETÖ konusunda geri adım atmıyorlar.

Bu yaz, Türkiye ve Almanya için sıcak geçecek. Benim hep bir yaklaşımım vardı: "Türkiye ile Almanya eğer sınırdaş olsalardı, konfederasyon kurulurdu" derdim. Eskiden söylediğim bu sözü ise şimdi değiştirerek, şu şekilde dile getiriyorum: "Eğer Türkiye ve Almanya sınırdaş olsalardı, savaş bile açabilirlerdi."

Yazarın Yazıları