Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Sinan KAVRAKOĞLU
Sinan KAVRAKOĞLU

Beykozlu nerede ?

Beykoz…
Bir yanı deniz, arada inanılmaz bir çarpık yapılaşma ve ardında olabildiğine ormanlar. Yeşilin her tonu. Hele bu mevsimde; sarı, kahve rengi ve yeşilin doğadaki cümbüşünü seyretmek çok keyifli.

Masmavi boğaz ve Karadeniz ise, bu harmoniyi bütünleştirirken; romanlara konu olan, mitolojik efsanelere ve tarihi olaylara tanıklık eden Beykoz’u anlatmak için tarihi yapıları ve insan portrelerini ayrı bir kenara koymak lazım.

Tarihe Beykozlu olarak geçen bir çok müstesna ismin belediye tarafından duvarlara işlenmesi bir vefa örneğiydi.

Bizi biz yapan değerler; Kelle İbrahim’i, Ahmet Mithad Efendi’yi, Orhan Veli’yi, İhsan Sedef Hoca’yı, Medineli Hacı Osman Efendi ve daha nicelerini şükranla, minnetle yad etmek lazım. Beykoz’a yaşadıkları dönem itibariyle büyük katkıları oldu.

Bu günkü fotoğrafa baktığımızda, yukarıda saydığım ve daha nicelerinin olduğu bu iftihar listesine bugün itibariyle çok fazla bir ilave maalesef yapamıyoruz.

Öte yandan bir utanç listesi hazırlayacak olsak korkarım bu liste de boş kalmaz. Çoğumuz bu listede kimlerin yer alacağını az ya da çok kestiriyordur. Bu listeyi şekillendirenlerin başında bazı kuruluşları eline geçirip, adeta babasının çiftliği gibi kullanan, şatafatlı yemeklerde dilenciler gibi para toplayıp, sonra da bu parayı cebellezi edenler var tabii. Ama, yazımda bu yaratıkları anlatmayacağım. Zira, Dost Beykoz olarak bu güne kadar izlediğimiz yayın ilkelerimizle sizlere bu yüzsüzleri anlattık. Hepsini yeterince tanıyorsunuz.

Fotoğrafa farklı bir açıdan bakacağım bu kez.

Bence, Beykoz’a en büyük kötülük 1984 yılında yapıldı. Belediye yapılmasıyla…

Beykoz, belli başlı yerlerden göç alan ve coğrafyasının belirli yerlerinde bu göçleri barındıran enteresan bir yer. Örneğin Karslılar Mahallesi adı üstünde. Görele Mahallesi ha keza öyle. Rizelisi, Kastamonulusu, Ordulusu, Trabzonlusu… Hatta öyle ilginç bir paradoks ki, aynı şehrin insanları bile ilçe olarak birbirinden ayrılmış… Hepsinin en çarpıcı ortak özelliği ise uzun yıllardır Beykoz’da yaşıyor olmalarına rağmen, geldikleri yerlerle bağlarını her zaman sıkı tutmaları. Hatta, bir çoğunun önceliğinin geldiği yer olması.

Bu kültürü ve bağlılığı yaşatabilmek adına, özellikle son on yılda inanılmaz bir dernekleşme faaliyetine giren Beykozlu hemşerilerimiz, siyasete de en etkili fakat etik olmayan yerinden dolaylı olarak bulaşmış oldu. İşte bu, dernekler arasında ciddi bir siyaset mücadelesinin başlangıç noktasıdır. Yıllarca bu insanlarımız seçim ve sayım dönemlerinde otobüslerle geldikleri yerleri ihya etmeye koşmadı mı?

Halbuki, 1984 yılından bu yana son derece sınırlı bütçesi ve yetersiz gelirleriyle hiçbir ciddi icraata gücü yetmeyen, Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmalarla var olan Beykoz, bu hataya düşmeseydi, tüm bu STK’lar sahip oldukları enerjiyi siyasi erg için değil Beykoz için kullanırlardı. Bu durumda, en azından Büyükşehir’in Beykoz’a daha çok yatırım yapması çok daha kolay bir şekilde sağlanabilirdi.

Maalesef böyle olmadı ve Beykoz’un geldiği nokta, yada gelemediği nokta önümüzde içler acısı bir şekilde duruyor. Yıllarca Beykoz üzerinden servetlerine servet katanlar, dün üç kuruşa muhtaçken bu gün servetleriyle övünenler, kangren olmuş imar sorununu istismar ederek inanılmaz rantlar sağlayanlar halen aramızda yaşamıyorlar mı? Peki, bu insanların büyük bir çoğunluğu taşıdıkları ve sonuna kadar istismar ettikleri o makamlara bu STK’lar sayesinde gelmediler mi?

Beykoz’u karşılıksız sevecek, O’na hizmet edecek, tarihinin iftihar listesine geçmiş olan o insanlar nerde? Onların boşluğunu dolduracak, başlattıklarını tamamlayacak, bu inanılmaz coğrafyayı ihya edecek insanlar nerede?

Mutlu yarınlar, dostça…

Sinan KAVRAKOĞLU
Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER