“31 Mart 2024 Yerel Seçimlerini Beykoz'da CHP'nin adayı Alaattin Köseler kazandı.
”
20 yıllık AK Parti dönemi sona erdi. Devir teslim töreni yapılmış, Köseler resmen göreve başlamıştı… Yeni başkan akabinde başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve yavaş yavaş birim müdürleri şekillenmeye başlamıştı. Sonrası, ‘seçimi kim kazandı?’ Seçimin zaferini sahiplenip üstlenme noktasında herkes çığlık atıyordu. Seçimi Alaattin Köseler kazanmıştı. Köseler ve avaneleri bu konuda, ‘biz çalıştık, biz kazandık, biz götüreceğiz’ konumuna düştüler. CHP’yi kurumsal olarak ağzına alan yoktu.
Seçimin alınmasında köselerin payı yok muydu? Bence çok vardı. Aday çok önemlidir ve aday bunun yükünü birinci sırada çekmiştir. Lokomotif olmuştur. Yanındaki avaneleri çalışmış mıdır? Bence aday kadar çalışmışlardır. Bu çok doğaldır. Aday ön plandadır. Gönüllüler onunla beraberdir. Seçim zaferinden sonra biz çalıştık, ‘ortalıklarda görünmeyenler belediyede de görünmesinler’. Bu mu doğru mantık?
CHP İlçe Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri çalışmadılar mı? Bence çalıştılar. En azından ilçe Başkanı ve başkan adayı et tırnak görüntüsü verdiler. Güzel bir birliktelik gösterdiler. Bunları yok saymak, görmemezlikten gelmek doğru mudur? Değildir. Belediye meclis üyeleri gece gündüz çalıştılar. Haklarını teslim etmek gerekir. Efendim biz çalıştık. Sizler neredeydiniz? Hiç aday olanlarla aday olmayanlar bir olur mu? Tabii ki aday olanlar önde olacak ve kapı kapı çalışacaklar. Sonrasında, ‘sizler neredeydiniz?’ denmesi akıllara şu soruyu getirir. Diğer seçimlerde aday olanlar varken siz neredeydiniz?
CHP’yi kimse ağzına almıyordu. Seçimi Köseler kazandı. Seçimi Köseler’in yanındaki kişiler kazandı. Seçimi Meclis üyeleri kazandı. Seçimi İlçe Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri kazandı.
Hani CHP?
Hani örgüt?
Hani partinin dinamikleri?
Belediyenin içine girenler girdi, örgüt dışarıda kaldı. Örgütün hiçbir talebi belediyede karşılık bulmadı. İşe alımlarda belirli kişiler birbiriyle yarış ediyordu. Sen daha çok işe insan koydun, ben daha çok koydum. CHP’nin evlatları işsizliğini, CHP dönemde de muhafaza etti. CHP Beykoz Örgütü ilçe kongrelerinde Ataşehir‘den çok çekti. Belediye alındıktan sonra bu ayyuka çıktı. Önce Battal İlgezdi şimdi Onursal Adıgüzel. Allah aşkına düşün Beykoz’un yakasından. Biz artık arka bahçe görüntüsünde kalmak istemiyoruz. İlçe Başkanı Mahir Taştan 20 yıl sonra seçim kazanan İlçe Başkanı unvanını aldı. Ama öyle kötü ilişkilerle tabiri caizse her şeye maydanoz. Sonuçta kendi sevenlerini dahi bıktırdı. Bana göre ilçe başkanlığında son günlerini yaşıyor.
Köseler’e birçok suç isnat edilerek içeri alındı. Yargılanması devam ediyor. Beklentimiz bir an önce görevinin başına dönmesidir. Beykoz Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel beklemediği anda kendini görevde buldu. İyi giden işler var, iyi gitmeyen işler var. Her gün inşallah daha iyisi olacak. Kendi şahsi ikballeri için bazı yönetim kurulu üyeleri ve Gençlik Kolu Başkanı ve perde arkasında ilçe başkanı yaptıkları sosyal medya aracılığıyla başkan vekiline karşı çıkış hiç hoş olmamıştır. CHP üst yönetimi bu hareketi nasıl karşılıksız bıraktı. İnanın beni çok şaşırttı. Disiplin elden giderse derebeyleri çoğalır. Ben şahsen başkan vekiline olabildiğince destek veriyorum. Ben kendisini CHP’li olarak görüyorum. Belediye meclis üyeleri, ne Mahir’in, ne Köseler’in, ne de onun bunun insanı değildir. Hepsi CHP’nin birer onurlu ferdidir. Bu inançla görev yapıldığı takdirde hiç kimsenin lafı olmayacaktır. Bunun dışına çıkıldığında kaldı 2 sene belediye binasını dışarıdan seyredersiniz. Seçimin kazanılmasında herkesin payı vardır. Tabii ki kampanyanın içinde olanlar daha çok göz önünde olmuştur. SKM içinde olanlar daha çok işin içinde olmuştur. Lakin kahvehanede bir üyenin bile anlatımı bir çalışmadır. Cami lokalinde tekte kalsa bir kişinin konuşması yüce bir değerdir.
Onun için çok çalışanlarıyla, az çalışanları mukayese etmeyin. Seçimi kişilere endekslemeyin. Seçimi CHP kazanmıştır. CHP olmasa bu koca örgüt olmasa herkes bir hiçtir. Vesselam
Not: Makalemi yazıyı alıp sonlandırdığımda Alaattin Köseler henüz tahliye edilmemişti. Ben de, ‘yazının noktasına, virgülüne dokunmadan yayına girsin’ dedim.
Köseler’in ve diğer tahliye olanların sevincine ortak oluyorum. Lakin ifadeleri çok derin ve düşündürücü.
İzleyip göreceğiz
İfadelerinin düşündürücü olması çok güzel, demek ki düşünülmesi gereken mutlak gerçekler var….
Erdal kardeşim kelimesi kelimesine dikkatlice okudum hemde üç kez mükemmel tebrikederim kalemine sağlık
Kaleminize sağlık .Erdal bey bu gözler nelerrr gördü nelerrr?!.