“Mutlak Butlan; kelime anlamı olarak kısaca yok hükmünde demek. Biliyorsunuz 24 Ekim’de CHP’nin mutlak butlan davası var. Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu partinin başına gelecek mi gelmeyecek mi o belli olacak. Akp yargı sopasıyla muhalefeti dizayn etmeye çalışadursun gelin ben size Beykoz’da AKP’nin başına gelen ve henüz fark edemedikleri mutlak butlan olayını anlatayım.
”
Beykoz’da mutlak butlan
Mutlak Butlan; kelime anlamı olarak kısaca yok hükmünde demek. Biliyorsunuz 24 Ekim’de CHP’nin mutlak butlan davası var. Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu partinin başına gelecek mi gelmeyecek mi o belli olacak. Akp yargı sopasıyla muhalefeti dizayn etmeye çalışadursun gelin ben size Beykoz’da AKP’nin başına gelen ve henüz fark edemedikleri mutlak butlan olayını anlatayım.
Beykoz Yerel Basını, 64 bin küsür Beykozlu CHP seçmeninin oyunu alıp yasal ama gayr-i etik ve ahlaki bir şekilde AKP’ye geçen Beykoz Belediye Başkan Vekili ile bir araya geldi.
Haber içeriğini okudum. Bütün gerçekler ortadayken resmen algılar, hissiyatlar, duygu sömürüleri havalarda uçuşmuş. Yok, külliyeye gittim de şefkat gördüm, karşımda devlet baba vardı falan hepsi hikâye. Yalan değil yanlış anlaşılmasın sadece hikâye. Elbette Ankara’ya Cumhurbaşkanlığı makamına giden her yurttaş devletin ağırlığını, babalığını, şefkatini hisseder. Bu devlet anlayışımızın olmazsa olmazıdır. Sadece bunu başkası gitse göremezmiş havasına sokmanın tek bir açıklaması var o da çarpıtma.
Gayet normal bu çarpıtmayı yapması çünkü yaptığı geçişin meşruluğunu buradan elde etmeye çalışıyor. Yeni dönem diyor, istişare edelim diyor, kavgaları unutalım diyor. Sanki kavga eden var. Sanki hiç istişare edemiyormuş CHP’deyken. Kimse yokmuş kapısını çalan, kendisiyle konuşan. Ya da kendisinin düzenli olarak gittiği, görüştüğü kişiler, makamlar yokmuş değil mi? Acaba İBB’den gelen danışmanlara ne oldu mesela?
Biz Beykoz’da Akp’nin mutlak butlan olayına dönelim. Sosyal medyadan gelen yorumlar için demiş ki; “çoğunluğu Beykoz dışından bizim ne yaşadığımızı bilmeyen insanlar bu nedenle kısmen etkiliyor tabi ki ama üzerinde durmaya gerek yok”. Bir kere çoğunluğu Beykoz dışından değil. Başkan vekili, sen Beykoz’da kaç kişiyi tanıyorsun ne kadar çevre sahibisin de kimin Beykoz’un içinden, kimin dışından olduğunu bileceksin? He geçmişte yaşadığın Beylikdüzü’nde ki tanıdıkların vardır aralarında yorum yapanların. Beykozlu CHP seçmeniyle olduğu gibi hak vardır aranızda, haram ediyordur yazdığı yorumlarda. Orası senin özelin. Lakin üzerinde durmaya gerek yok deyip yok hükmünde saydığın o sosyal medya yorumlarını yapan insanların kahir ekseriyeti Beykozlu ve Beykoz’u bilen isimler.
Ve inan seçim atmosferine girildiği an ilk seni yok hükmünde sayacaklar. Beykoz’da AKP’yi bile senden ayrı tutacaklar. AKP’yi siyaseten eleştirecekler, kızacaklar ama senin için siyasetle pek alakası olmayan bambaşka cümleler kuracaklar. Gerçekler gün gibi ortadayken algı çalışmalarıyla kendi meşruluğunu kazanmak zorunda olman bir süre sonra seni acizleştirecek etrafındakilere karşı çünkü beceremeyeceksin. En iyi PR uzmanını getirsen de sandık geldiği vakit senin aynı olduğunu iddia ettiğin karakterinin gerçek yüzü hatırlanacak ve yanında kimseyi bulamayacaksın. Yok hükmünde sayılacaksın. İşte Beykoz’da AKP’nin başkan vekili üzerinden başına gelecek Mutlak Butlan olayı budur.
‘Vatanı Korumak Çocukları Korumakla Başlar’
Ülkemizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e göre “Vatanı korumak çocukları korumakla başlar”, 17 Ekim 1922’de, Bursa’da çocuklara seslenirken diyor ki; “Arkadaşlarımla birlikte ne yaptıysak sizler için yaptık. Sizin mutluluğunuz, onurunuz için yaptık. Başınız dik gezin, kimsenin kulu kölesi olmayın diye yaptık. Bir daha bu acı günleri yaşamayın diye yaptık. Ödülümüz sizin temiz, güzel sevginizdir.”
Allah rızası için söyleyin Türkiye’de çocukların başına gelmeyen kaldı mı? Bebeklerimize kadar katletmediler mi? Yeni doğan çetesine gösterdiğimiz tepkinin yeterliliği konusunda vicdanen rahat mıyız? Rojin kardeşimizin babası günlerce aylarca bağırdı ekranlarda;’ benim kızım intihar etmez, öyle bir çocuk değildi’ diye haklı çıkmadı mı Nizamettin amca? Yasemin Minguzzi çıplak elle boğsa oğlu Ahmet’in katillerini soğur mu içi? Kaldı ki Sedat Peker’in avukatı davayı üstlenene kadar kadına tehdit mesajları alenen gelmeye devam etmiyor muydu?
Giresun’da 11 yaşındaki Rabia Naz’ın hayatını kaybetmesinin, Rojin cinayetinden farkı var mı gerçekten. Rabia Naz’ın babası Şaban abiyi hakaret suçuyla cezaevine göndermek hangi vicdana sığdı? Ya da Diyarbakır’da ki Narin Güran cinayeti. Sayfalar yetmez buraya yazmaya kalksam lakin bu ülkeyi kuran irade ne yaptıysak çocuklarımız için yaptık, onların onuru ve gururu için yaptık derken, bugün bu ülkeyi yöneten irade çocukları korumak için ne yaptığını iddia edebilir.
YORUMLAR