“Beykoz’u tarihinde hiç bu kadar gözlemleme gereği duymamıştık… Beykoz’un hiç bu kadar sahipsiz kaldığına ve vurdumduymaz insanların elinde oyuncak olduğuna tanıklık etmemiştik.
”
Beykoz’da gerçekten enteresan şeyler oluyor. Bu enteresanlığın sonunda en az Alaattin Köseler’in tutuklanması kadar şok etkisi oluşturan başka bir olayın yaşanacağını gözlemliyorum.
Bu gözlemlemeyi sadece Beykoz Belediyesi ya da CHP yönünden yapmıyorum. Aynı zamanda AK Parti’yi de gözlemliyorum… Bu gözleme sonucunda içimden şu duyguları ifade etmek geliyor…
Ey Beykoz halkı…
Beykoz’da kaliteli ve sizleri hedef alan hizmet dönemi bitmiştir… Bu Beykoz’un bütün dinamikleri için geçerlidir. Bir tek mahalle muhtarları ayaktadır. Onların da hizmet olanağı; yerel yönetim ve siyasete endeksli olduğu için durumları malum…
Beykoz Belediyesi ve aşırı özgüvenli başkan vekili
Beykoz Belediyesi’nden başlayacak olursak, vekilimizin dünya umurunda değil… Vatandaşa karşı hiçbir sorumluluk hissetmiyor. Şile operasyonu sonucu ortaya çıkan ses kayıtları, Kavacık Yaşam Merkezi’nin devri, kendi meclis üyesini şikâyet etmesi, bunlardan ötesi kendi meclis üyeleriyle mutabık kaldığı konuları geçiştirmesi… Etrafındakilere, “her yazılan çizilene cevap mı vereceğiz… Onları muhatap almamızı istiyorlar…” şeklinde yorumlar yaparak soruları geçiştirmesi…
Hapisteki Alaattin Köseler
Beykoz’da bütün hesaplar ve gelecek planlamaları Alaattin Köseler’in mahkûm olacağı üzerine yapılıyor… CHP Genel Merkezi bütün siyasi kurgusunu, “tutuklanan Belediye Başkanlarına darbe yapıldı” şeklinde belirlemişken, Beykoz’da Alaattin Köseler’in mahkûm olacağına inanıp gelecek planlaması yapmak bana çok ilginç ve bir o kadar da alçakça bir siyaset gibi geliyor. Hüküm kesinleşene kadar masumiyet karinesinden dem vuran CHP’lilere ne oldu?
Alaattin Köseler bana göre, en büyük bedeli Beykoz’un dinamiklerini yok saydığı ve istişareyi kestiği için ödüyor ama gözlemim odur ki Özlem Vural Gürzel hukuken olmasa da siyaseten aynı yolu takip ediyor.
Özlem Hanıma şunu söylemek isterim… Her basın kurumu sizin ideolojik düşüncenizde olmak zorunda değil. Bu kurumlar da kamu hizmeti yapmakta ve vatandaşı bilgilendirmektedir… Siz Beykoz’un değerlerini hoyratça kullanırken, sorulara ve iddialara bir yerel yönetici olarak cevap vermek zorundasınız…
Dost Beykoz, sizin daha önce karşılaşmadığınız şekilde; çeşitli çevrelerin bütün baskı ve yıldırma politikalarına rağmen doğruların peşinden giden çeyrek asırlık bir kurumdur. Dost Beykoz’un Beykoz’a dostluğu bazen yanlış anlaşılsa da biz dostluğumuzu doğruları ortaya koyarak yapıyoruz.
Belediye Meclis Üyelerinize, “İlgimizi çekmeye çalışıyorlar, cevap vermeyince deliriyorlar. İlgi göstereceksek ailemize ve çocuğumuza gösterelim, bunlar değmez 1 dakikamıza bile” yazdığınız mesajla bizi değil, Beykoz halkını görmezden geliyorsunuz.
Yaptığımız haberler yalansa, siz yalan olduğunu söylüyorsunuz, ya da sahsınıza yönelik küçük düşürücü, hakaret ya da iftira niteliğinde bir durum söz konusu olursa, tekzip yapabilir veya hukuki haklarınızı kullanabilirsiniz…
Özlem Hanım, gidici olmanın rahatlığıyla böyle davrandığınızı biz gözlemleyebiliyoruz…
Ayrıca şunu belirmek isterim… Sizin muhatap almak istemediğiniz basına her gün, Beykoz Belediyesi Basın Bürosundan yapmış olduğunuz irili ufaklı çalışmaları anlatan haberler servis ediliyor ve bunlar her hangi bir olumsuz düşünceye maruz bırakılmadan yayınlanıyor… Yani demem o ki, siz kendinizi rakipsiz görerek rakip arıyorsunuz ancak vekil olduğunuz için kimse sizi rakip olarak görmüyor Özlem Hanım…
Ayrıca değerli dostum Kardeşim Hasan Yılmaz’ın Hanımı, Beytaş Yönetim Kurulu Başkanı Gülsüm Yılmaz’ı, Özlem Hanıma şirinlik olsun diye bizden “haberci müsveddeleri” diye söze etmesini kınıyorum. Çok ayıp etmiş…
Beykoz’da CHP İlçe Başkanlığı
Gelelim Beykoz’un diğer dinamiklerine… CHP’de bir kongre süreci yaşanıyor… Dört aday delege seçimlerinde yarışıyor… Hepsi de değerli arkadaşlarımız… Fakat Mahir Taştan, 31 Mart Seçimlerini kazanan İlçe Başkanı olarak daha sonraki sürece hâkim olamadı… Bu başıboşluğun oluşturduğu güvensizlik öyle zannediyorum delege seçimlerine yansıdı.
Bu kongre sonucu CHP içinde dengelerin değişme ihtimalinin yüksek olduğunu gözlemliyorum, fakat Beykoz Belediyesi içindeki çalkantıların bitmeyeceğinden eminim…
Yeniden Refah Partisi Beykoz’da olmayacak mı?
31 Mart Yerel Seçimleri öncesi Mikail Akyıldız’ın Ekrem Tuncer’in de desteğiyle bir ivme kazandırdığı Yeniden Refah Partisi Beykoz’da kendini kaybetti. Oysa ki, içinde bulunulan süreç AK Parti’den çok Yeniden Refah Partisi’ne daha etkili bir siyaset zemini sunuyor… Şöyle ki, yerel yönetime yönelik yapılan eleştiriler, merkezi yönetimde olduğu için AK Parti’ye de yöneltilebiliyor. Hak, hukuk, adalet söylemlerine daha çok ihtiyaç duyulan bir siyasi ortamı yaşıyoruz.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’a yakınlığı ile bilinen Ekrem Tuncer, bağımsız olarak sosyal medya üzerinden çeşitli konulara eleştiri getirse de bir parti kimliği olmadan çok bir etkisi olmadığını, bu paylaşımlarla Ekrem Tuncer’in bir siyasi kimliğe bürüneceği sinyalini gözlemliyorum.
İYİ Parti şoktan henüz çıkamadı
İYİ Parti İlçe Başkanı Akif Taşdemir, partisini ayakta tutmaya çalışıyor… CHP’nin tutuklu İBB Başkanının partilerini zayıflatmasının şokunu henüz üzerlerinden atamadılar.
AK Parti ‘de Anadolu ruhu
AK Parti bugünkü durumuyla Beykoz siyasetini ya da Beykoz’u kontrol altına alamaz… Alamayacaktır… Çok detaya girmemekle beraber şunu söylemek isterim ki, Özkan Aydoğan AK Parti’nin geleceği için fedakârlık yapmalı, temiz Anadolu ruhunu AK Parti’ye katarak devam etmeli… O ruhu İlçe Başkanlığı koltuğuna taşıması mümkün gözükmüyor. Kadın Kollarının da toparlanması gerekiyor.
YORUMLAR