Ne zaman bunalsam, kendimi ya Çubuklu sahiline ya da Beykoz Çayır'ına atıyorum.
Yürüyüş yapmak gerçekten de stres atıyor: Denemelisiniz. Ancak denemesini en çok istediğim kişiler, Beykoz Belediyesi yetkilileri... Çünkü eğer gelecekte Beykoz'umuzun bu ve benzeri değerleri, yerini taş betonlara-ranta bırakırsa bunun tek nedeni, Beykoz Belediye Başkanı başta olmak üzere Beykoz Belediye Meclisimizin, Muhtarlarımızın bu değerlerimizin kıymetini bilemedikleri içindir. O nedenle Beykoz'un çehresini değiştirmeye niyetlenen kişilerin, bu değerler elimizden gittikten sonra nasıl bir Beykoz'a uyanacağımızı da iyi hesap etmesi gerekir.
Üçüncü Köprü'nün Beykoz'a komşu olması en çok da Yoros Kalesi'ne yaradı. Bazen oradan geçerken, gençlerin arabalarıyla Yoros Kalesi yolunda üçüncü köprüyü izlediklerine tanık oluyorum: Seviniyorum. Gençlerimizin bu en pembe zamanlarını Beykoz'da ve doğal güzellikler ve manzaralarıyla kayda alması, biz Beykozlular için bir kıvanç kaynağı değil mi?
Sevgili Dostlarım,
Güzel Beykozlular
Hemşerilerim
Sahibi olduğum işyerimin Beykoz Onçeşmelere komşu olması, sizce bir tesadüf müdür? Evet, doğru tahmin ettiniz: Değildir. Çevremdeki pek çok kişi, beni ticaret hacminin daha yüksek olduğu "Yeni Beykoz"a yönlendirmek istese de ben Onçeşmelerin hemen arkasındaki sokakta bulunan tek odalı dükkânı kiraladım. Amacım şuydu: Beykoz'un yıllarına ve hatta on yıllarına, yüz yıllarına tanıklık etmiş olan Onçeşmeler'e yakın olmak. Yayan ya da arabayla işyerime giderken, bu tarihi yapıya her defasında bir göz atabilmek... Orada duran çeşmelerin Beykoz'un geçmişinden sayfalarca anı biriktirdiğinin bilinciyle, gülümseyerek önünden geçip gidebilmek...
Şimdi bu Beykoz Çayırı görünümünü değiştirirse...
Beykoz Çayırına gelen Beykozluları izlerken, kahkahalarına bulanmış fotoğrafı izleyerek bir bardak çay içmeyi "huzurdan" sayan insanlarımız, yerinden yurdundan edilirse...
Tadilat ve tamirat bahanesiyle 500. yaşını yıllar evvel aşmayı başarmış tarihi Onceşmeler'in dokusu bozulur ve yeri değiştirilirse...
Her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Yoros Kalesi gibi Hz. Yuşa’nın aziz mezarının da olduğu Yuşa Tepesi gibi değerli yerlerimiz, orijinal görünümünü kaybederse...
Biz ne yapacağız? Soruyorum size Dostlar: Ne yapacağız?
Geleceğimiz hep pişmanlıklarla mı geçsin istiyoruz?
Beykoz'un değerleri, kolayca mı ortaya çıktı? Onlarca yöneticinin görev aldığı Beykoz'da bu değerlerimiz, bizi biz yapan kıymetlilerimiz değil mi?
Güzel Dostlarım,
Siyasetten uzakta bir dille kaleme alıyorum bu satırları... Elbette ben tek başıma bu değerlerimiz hakkında söz söyleme hakkını kendimde bulmuyorum. Ancak Beykoz'da yıllarca ikamet etmiş bir kardeşiniz-ablanız olarak, Elif Çelik olarak; 45 mahallemizde yaşayan 250 bin Beykozlu gibi ve en az onlar kadar kaygılarımı dile getirmem doğal bir refleks değil mi?
Dostlarım,
Gelin, Belediyesiyle ve içinde yaşayan Beykozlusuyla bir araya gelelim ve Beykoz’umuza aşkla sahip çıkalım. Bizi biz yapan değerlerimizi 3-5 kuruş için tahrip etmeyelim.
Bu değerlerimiz bize yani bugünümüze gelinceye kadarki zaman dilimi içerisindeki bize hediye eden atalarımızın kemiklerini sızlatmayalım.
Gelin, hep birlikte yan yana duralım; omuz omuza verelim.
Haydi... Şimdi
