Beykoz'un Zerzevatçı köyündeki kelebek çiftliğini gözlemlemek isteyenlerin ilgisi her geçen gün artmaya devam ediyor.
Kimya öğretmeni Çiğdem Ünlü'nün kurduğu ve 450 kelebeğin barındığı çiftlik haftada yaklaşık bin 500 ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.
Çiftliğe gelen ziyaretçilere ilk olarak 20 dakikalık bir sinevizyon gösterisiyle "kelebeğin hikayesi" anlatılıyor.
Bu filmle ziyaretçiler, kelebeklerin biyolojik yapısı, yaşam döngüsü, kamuflaj sırları gibi konularda bilgi ediniyor.
Sinevizyonun ardından tropik türlerin yaşadığı serada gezi başlıyor. Kelebeklerin sevdiği tropik bitkilerle donatılan ve iklimlendirilen seranın her köşesinde rengarenk kelebekler uçuyor.
Burada kelebeğin yaşam döngüsüne ait her aşama canlı olarak izleniyor. Yumurta, tırtıl, pupa ve erişkinlik dönemlerinin her birini gözlemlemek mümkün. Yapraklar arasında keşfettiğiniz kelebeklerin portakal, kivi ve muzla hazırlanmış küçük sofralarda yemek yediğini görebiliyorsunuz.
Çiftlikte sadece Güney Amerika ve Asya ülkelerinden gelen tropik türler bulunuyor.
''Baykuş Kelebeği'' seradaki türler arasında en dikkat çekeni. İsmini kanatlarındaki büyük göz efektinden alan bu kelebek, bu özelliği sayesinde avcılarından korunarak daha uzun süre hayatta kalıyor.
Çiftliği kuran Ünlü, özel bir tasarımla oluşturulan ve kelebekler için cennet sayılabilecek mekanı ülkeye kazandırmanın mutluluğu içinde olduklarını söyledi.
Çiftliğin yeşil ve geniş bir alanda kurulduğunu belirten Ünlü, "Çiftlikte doğanın rengarenk, nadir ve naif üyelerini seyre dalmak, üzerinize konmalarına izin vermek ve aralarında gezinmek heyecan verici bir deneyim yaşatıyor." dedi.
Ünlü, İstanbul'dan ve diğer illerden bahar aylarında kelebek çiftliğini ortalama bin 500 kişinin ziyaret ettiğini dile getirdi.
Türkiye'de 460 tür kelebek olduğunu, dünyada ise güvelerle birlikte 200 bin tür bulunduğunu aktaran Ünlü, şöyle konuştu:
"Biz Avrupa'nın en zenginiyiz. Adana bölgesinde yaşayan Sultan kelebeği göç eden bir tür. Yaklaşık üç bin kilometre göç ediyor ve geri geliyor ama tarımdaki kimyasal ilaçlar ve köylülerin anız yakması gibi etkenlerle sayıları hızla azalıyor."
Ünlü, amaçlarının kelebeklerin doğadaki fonksiyonlarına dikkati çekmek olduğunu vurguladı.
Çiftliğe gelen öğrencilere de kelebekler konusunda eğitim verdiğini dile getiren Ünlü, şunları anlattı:
"Kelebekler, doğada tozlaşma için çok önemli. Arılar gibi tozlaşmayı yani bitkilerin üreyip çoğalmasını sağlıyorlar. Tozlaşmanın yok olması yaşamın durması anlamına geliyor. Doğa ve geleceğimiz için bu sevimli canlılara sahip çıkmalı ve onları korumalıyız.''
"İki hafta ila üç ay arasında yaşayan türler var"
Ünlü, kelebeklerin ömrünün bilinenin aksine bir gün olmadığını, çiftlikte iki hafta ila üç ay arasında yaşayan türlerin barındığını ifade etti.
Dünyadaki en uzun ömürlü kelebeğin bir yıla yakın yaşadığını belirten Ünlü, şöyle devam etti:
''Çiftliği hep canlı ve tutmak için sürekli yurt dışından koza getiriliyor ve her biri erişkin bir kelebek olunca kelebek bahçesine alınıyor. Pupa evresi her kelebek için farklı. Bazıları üç haftada, üç ay hatta 5-6 ay pupa evresinde olanı var. Bazıları kış uykusuna yatabiliyor. Dünyanın en büyük kelebeği olarak bilinen Atlas güvesinin kanat açıklığı 30 santimetreyi bulabiliyor. Çiftlikte pupasını ve kelebeğini görebilirsiniz. En küçük kelebek ise Bati Pigme Mavisi ve kanat açıklığı sadece 12 milimetre."
Ünlü, avcılardan korunarak, üremek ve neslini sürdürmek için Yaprak Kelebeğinin bir ağaca konduğunda kuru bir yaprak gibi göründüğünü belirtti.
Kelebeklerin doğadaki kuş, sürüngen ve böcek gibi avcılardan korunmak için ilginç yöntemleri olduğunu ancak insanlardan korunamadıkları için nesillerinin hızla tükendiğini vurgulayan Ünlü, şunları kaydetti:
"Tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar, iklim değişiklikleri ve doğal bitki örtüsünü yok edip yerine beton binalar dikmemiz nedeniyle sayıları azalıyor. Siz de bahçenizde ya da balkonunuzda onların seveceği bitkileri bulundurarak çevrenize kelebekleri toplayabilirsiniz. Örneğin kelebek çalısı, ağaç minesi ya da Japon gülü. Kelebek Çiftliğinde tropikal kelebeklerin gizemli dünyasını görmek, doğada bir gün geçirmek, yılın dokuz ayı mümkün.''
Ajanslar
