Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 21/02/2014 23:11
  • 71.940

Sonuçta her insanı seven olduğu gibi sevmeyende elbet ki olacaktır. Bizde insan olduğumuza göre bizim içinde aynı düşünceler geçerlidir.

Sağda solda, insanların benim için acayip şeyler söylediklerini duyuyorum. OlsunAllah’aşükür verilemeyecek hiçbir hesabım yoktur. Benim için ne söyleyebilirler ki? ‘AK Partilidirderler, Yücel Çelikbilek’i savunuyor, kim bilir kaç para aldı… Şuradan şunu götürdü, buradan bunu götürdü.’ Ancak böyle şeyler söyleyebilirler. Aslında bu yaklaşımların altında, doğruluğumuzun yattığını bilirler, fakat bunu bir türlü itiraf edemezler.

Şimdi bu yazıya niye böyle başladım? Önce onu söyleyeyim. Ben 15 kişilik dev bir kadrosu olan Dost Beykoz Ailesi’nin yükünü taşıyan bir insan olarak, Allah’a şükür bu kervanı hiçbir zaman yalpalatmadım. İstikrarlı çizgimiz ve doğru kararlarımız bu aileyi 12 senedir bir arada tutuyor. Birçok tarihi haberi herkesten önce, hatta muhataplarının resmi açıklamalarından evvel yayınlayarak risk aldık. Bu riskli durumların sonucunda ortaya attığımız iddianın patlama ihtimali de vardı. Hatta aile içinden, “büyük riskler alıyoruz, bunların doğru çıkmaması durumunda büyük itibar kaybı yaşarız” diyenlerde oldu.

Ama Allah’a şükür ki, iddialarımız kurgulara değil, tamamen bize güvenen insanların verdiğibilgilere dayalı olduğu için olumsuzluk yaşamadık.

Yani demem o ki; biz Dost Beykoz Ailesi olarak siz hiç aldatmadık. Sizlerin bize olan güvenini hep önemsedik. Emin olun ki, size karşı yapılan her hareketin karşısında olduk, sizi aldatmak isteyenlerin karşısında dimdik durduk. Bundan sonra da duracağız…

Bizler, sizler adına savunma yaparken, bize yandaş dediler, bir yerlere oturtarak kendi küçük beyinlerince birilerinin adamı olduğumuzu söylediler. Beykoz halkının geleceğini görmekten yoksun olan küçük beyinler; Beykoz’u, Beykoz’un değerlerini savunduğumuzu değil de, AK Parti’yi savunduğumuzu iddia ettiler.

Bu iddia sahipleri böyle yaparak, mensupları oldukları partinin veya siyasi anlayışınBeykoz’a bir çivi dahi çakamadığını örtbas etmeye çalıştılarsa da artık, dikiş tutmuyor.

30 Mart Yerel Seçimleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın deyimiyle, Türkiyegenelinde istiklal mücadelesi ehemmiyetinde olsa da, Beykoz içinde bir istikbal mücadelesikonumundadır. Çünkü Beykoz artık, bu zamana kadar bazı kesimlerce işgalci olarak nitelendirilen Beykozluların olmuştur. “İşgalci” kelimesi hukuki anlamda olmasa da, Beykoz halkını hafife almak adına yasaklanmış bir kelimedir.  Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok.Beykoz halkının zengin olma umudu, herkesin önünde sere serpe dururken, yüreklerdegeleceğe yönelik bir ışık yakmıştır.

Ben daha önceki yazılarımda, Beykoz halkının, öyle bir zaman gelecek Yücel Çelikbilek için, “Allah razı olsun” diyeceğini yazmıştım. O zamanda yalakalık yapmakla eleştirilmiştim. Amaiçinde bulunduğumuz bu gün, o günün çok uzakta olmadığını ortaya koymuştur. Beykoz’da40 yıllık sorun çözülmüş ve Beykoz gerçekten rahat bir nefes almıştır. Artık çeşitli bahaneler bulmaya gerek yok. Tüm şüpheler ortadan kalkmıştır. Beykoz Beykozluların olmuştur.

Benim bir metre kare arazim yok. Ama ona rağmen, bundan altı ay önce rayiç bedeller nedeniyle feryat eden vatandaşlarımız adına, Beykoz’a Türkiye’nin hiçbir yerinde olmayanbir statü kazandırıp, rayiç bedellerle ilgili büyük olanak sağlayan Başbakan Recep TayyipErdoğan’a ve bu olanaklar sayesinde büyük devrimi gerçekleştiren Başkan YücelÇelikbilek’e “Allah razı olsun” diyorum…

Çünkü ben rayiç bedelini öğrenip de, sevinç çığlığı atan insanlarımızın mutluluğuna şahitlik ettim…  2B arazisi için 150 bin TL ayırıp ta, 65 bin TL olduğunu öğrenince Allah’a şükreden, ‘Çelikbilek şu anda yanımda olsaonun elini öperim’ diyenleri gördüm. Hatta duygularına hâkim olamayıp, Çelikbilek ’e, binlerce kişinin arasından, “adamsın” diye haykıranların göz yaşlarına tanık oldum.

Yani sevgili dostlar… Bacalı sanayi döneminin bitmesiyle yıllardır çile çeken Beykoz halkının kurtuluş umudu bir tercih olmuş önümüzde durmaktadır. Onun için 30 Mart SeçimleriBeykoz için bir istikbal mücadelesidir…

Uçmaya hazır bir uçak gibi bekleyen Beykoz’un geleceği, eşin dostun hatırına feda edilecek kadar basite indirgenmemelidir.

Tamam, herkes siyaset yapıyor…

Herkes kazanmanın peşinde…

Ama 30 Mart Seçimleri’nden istikrarsız bir sonuç çıkması bu gerçekleri erteleyebilir…

Artık işgalci yaklaşımı ortadan kalktığına göre, Giresun’aKastamonu’yaOrdu’ya,Rize’yeArdahan’aKars’a yani kendi memleketimize sahip çıktığımız gibi Beykoz’a sahipçıkma vakti gelmiştir. Ben inanıyorum ki, Beykoz nasıl Beykozluların olmayı başardıysa,yeniden yapılaşma sürecinde de Beykozluların Beykoz’da kalmasını da sağlayacaktır. Bunun için güçlü iradenin devamına ihtiyaç vardır.

Lütfen bu yaklaşımı siyasi çerçevede yorumlamayın. Bu işin şakası yok…  Eşimizidostumuzu siyaseten bir yerlere taşıyacağız diye, çocuklarınızın geleceğini çöpe atmayın. Ben hiçbir siyasiyi kötülemiyorum, fakat nasıl ülkelerin bekası halklarından daha önemliyse, sizlerde geleceğinizi, birkaç meclis üyesi arkadaşınızın hedeflerinden daha üstün tutmalısınız.

Çünkü sizler, bu ülkenin her şartta ayakta durmasını sağlayan; Anadolu kültürünüyaşayanyaşatan ve gelecek nesillere aktaranlar olarak her şeyin en güzelini hak ediyorsunuz

Yıllardır pistte bekleyen uçağı artık yerinden kaldırmalısınız

Yazarın Yazıları