Beykoz ilçesi boğazın bir incisidir. Hakikaten baktığınız zaman Anadolu Feneri’nden Küçüksu’ya kadar Polenezköy ve Cumhuriyetköy’ü de katarsak çevresinin bir incisi durumundadır.
Cumhuriyetköy ve Polenezköy şimdi İstanbul düğünlerinin gözde3 mekanı konumundalar. Her hafta onlarca düğün burada gerçekleşiyor. Anadolufeneri tüm bakirliğiyle balık yemek isteyenleri kendine çekiyor. Anadolukavağı’nın da potansiyelinin ortaya çıkartılması lazım. Daha fazla yerli yabancı turistin gelmesi için vapur seferlerinin arttırılması gerekiyor.
Beykoz’un kültür-gastronomi ve turizm kenti olma potansiyeli var
Bir adım daha ileri gidelim, her yıl boğazda yüzme yarışmasının yapıldığı Kanlıca’da, 22 Ağustos’ta bu burandan başlayıp Kuruçeşme’de bitecek olan yüzme yarışmasına uluslararası da katılım da oluyor. Böylece bu alanda yüzerek Asya’dan Avrupa’ya geçilen tek suyoludur. Beykoz’da değişim var. Beykoz’un kıyı şeridi her geçen gün daha da güzelleşiyor.
Yoros Kalesi, Yüşa Hazretlerinin türbesi, Anadoluhisarı Kalesi ile Rum ve Ermenilerden kalan birçok ortaya çıkarılmamış eserlerde İstanbul Üniversitesi Arkeoloji bölümü ile yapılacak anlaşmalarla ortaya çıkarılabilir. Yoros Kalesi için istendiği takdirde UNESCO bir ülkede bir azınlığa ait bir eserin restorasyonu çerçevesinde verdiği 4,5 milyon € da kullanılabilir. Bütün bu gelişmeler çerçevesinde Beykoz Belediye Başkanı ve Beykoz Belediye Meclisi daha somut adımlar atabilir. İlçemizde Kanlıca Yoğurt Festivali gibi birçok uluslararası festival gerçekleştirilebilir. Bu uluslararası alanda Beykoz kültür, turizm ve gastronomi çerçevesinde çok daha iyi tanıtılabilir.
Ayrıca gerek merkezi yönetim, gerek İBB kültür, gastronomi ve tanıtım konusunda Beykoz’a daha fazla ilgi göstermeliler. Beykoz uluslararası alanda tanıtılırken Türkiye genelinde de bir çekim merkezi olmalıdır. Beykozlular bunu başarmalıdır.
