Yaklaşık 11 yıl AK Parti Beykoz İlçe Kadın Kolları Başkanlığı görevini yürüten Gaye Zayıf, 2 dönemdir de İBB ve Beykoz Belediyesi Meclis Üyesi olarak görevlerini sürdürüyor.
Beykoz Kadın Kolları’nın 27 Ocak 2025 günü gerçekleştirdiği Olağan Kongrede Başkanlığı Nursel Şahin’e devreden Gaye Zayıf, 5 Şubat 2025’te Ankara’da yapılan Genel Merkez Kadın Kolları Büyük Kongresi’nde Tuğba Işık Ercan’ın listesinde yer alarak Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçilmişti.
Türkiye’de en uzun süre kadın kolları başkanlığı görevini yürüten Zayıf, Dost Beykoz’a son dönem gelişmelerine ilişkin birtakım açıklamalarda bulundu.
İlçe Başkanlığı’ndan MKYK’ya…
Önceki dönemde Kadın Kolları Başkanlığı’nı bırakmak istediğini, bir kişinin 2 görevi yapmasının aslında doğru olmadığını düşündüğünü söyleyen Meclis Üyesi ve AK Parti Kadın Kolları MKYK Üyesi Gaye Zayıf, “O zaman Hanefi Dilmaç Başkanımız rica etti, ‘bir dönem daha beraber olalım. Senin bir ekibin var, iyi de çalışıyorsun‘ dedi. O zaman bizim İl Başkanımız Rabia Başkan’dı, o da görev istenmez verilir diyerek bir dönem daha devam edeceğimizi söyledi. Aslında büyük konuşmuşum demek ki doğru bulmadığım halde yapmak zorunda kaldım. Çünkü İBB’de ayrı bir süreç oraya da vakit ayırmam gerekiyor. Kadın kolları Başkanlığı tamamen ayrı bir süreç 500 kadınla beraber çalışıyorsun, burası küçük bir yer değil. 45 mahalle her mahallede 10’ar kişi mahalle teşkilatımızla birden 450-500 kadınla birlikte hareket etmek zorundasın.” dedi.

“15 Yıl kesintisiz devam ettim”
Dönemin İl Kadın Kolları Başkanı Av. Rabia İlhan ile konuşmasını da anlatan Zayıf, “Dedim ki o zaman şöyle yaparız. ‘Başkanım seçim biter, seçimden sonra ben bırakırım.’ Çünkü ben İstanbul’da en uzun ilçe başkanlığı yapan kadın kollarıyım galiba… Türkiye’de de yokmuş, 11 yıl çok uzun bir süre zaten… Başkanım ben müsaade isteyeceğim çünkü oğlum evlenecek Temmuz’da oğlumun düğünü var zaten çocuklarıma yeteri kadar vakit ayıramadım.’ 11 yıl ilçe başkanlığı 4 yıl da ben Teşkilat Başkanlığı yaptım. 15 yıl kesintisiz devam ettim. Bütün seçim süreçlerinde, SKM süreçlerinde nasıl çalıştığımı da biliyorsunuz zaten. Ben bir iş yaptığımda tamamıyla oraya konsantre olarak yaparım. Güzel sonuçlar da alıyorduk elhamdülillah. Öyle anlaştık aslında… Tekrar Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi adayı olduk. Murat (Aydın) başkanım sağ olsun yine birinci sıradan aday gösterdi.” ifadelerini kullandı.
2024 Yerel Seçimlerinin ardından istifa etmekten vazgeçtiğini söyleyen Zayıf, bu durumda partisini yalnız bırakmanın da kendisine yakışmayacağını kaydetti.
“Tanışmamız önceye dayanıyor”
Zayıf, uzun yıllar iktidar olan bir partinin muhalefete düştükten sonra farklı handikapların ortaya çıktığını belirterek, “Kongreye kadar görevimi devam ettirmeye karar verdim. Biz kadın kolları olarak her projeyi kendimiz yapıyorduk. Belediyeden herhangi bir destek almıyorduk. Sadece Meclis Üyeliğine devam edecektim. Kongre süreci oldu, görevi devrettim. Benim görevi devrettiğim gün bizim Tuğba başkan da İstanbul Milletvekili çok birlikte çalışma yaptık. Seçim zamanı o bizim İl Sorumlumuzdu. Ben Teşkilat Başkanı iken tanışmamız önceye dayanıyor. Son seçimde de bizden sorumlu milletvekiliydi, seçimde her gün bize geliyordu. 15 gün boyunca her gün beraber olmuştuk, Beykoz’da.” ifadelerini kullandı.

Görevi devrettiği gün MKYK’nın belli olmadığını, sadece Genel Merkez Başkanı’nın değişeceği dedikodularının konuşulduğunu aktaran Zayıf, “Benim kongreme Tuğba başkan da geldi. O gün ya da ertesi gün ona da görev tevdi edildi. Ben kongrede Nursel Şahin Başkan’a devrettim. Onun akabinde 3 gün sonra Tuğba başkan beni aradı. ‘Gayeciğim Cumhurbaşkanımız aradı Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı görevini bana tevdi etti ben de sana tevdi ediyorum bundan sonra beraber çalışacağız‘ dedi. Tabii ki Tuğba başkan benim kıramayacağım birisi hem kendisini çok seviyorum, hem teşkilata çok şeyler katacağını düşünüyorum. Tecrübesiyle, güler yüzlü insan… Kadın liderini sevdiği zaman arkasından gözü kapalı gidiyor. Tuğba Başkan’da o enerjiyi gördüm. Tabii görev verilince istememek gibi bir lüksümüz yok. Bana da değişik geldi bir Genel Merkez tecrübesi yaşayabilirim dedim. Hiç düşünmemiştim böyle bir şey aslında bu dönemi Meclis Üyeliği ile bitirmek istiyordum. Ankara yolculuğumuz başladı.” şeklinde konuştu.
“Burada anketler bizi çok yanılttı”
Gaye Zayıf, “En başta tabii ki emeklilerin sandığa gitmemesi yani 30 bin seçmenin sandığa gitmemesi bizde büyük bir zafiyet yarattı. Tabii ki bizim partimizin eksikleri, yöneticilerimizin de eksikleri vardı ama en büyük handikap bence buydu. Bin 400 oyla kaybettik. 751 oyla seçimi kazanıyorduk. Çünkü benim sahada gördüğüm Murat Başkan seviliyordu. Murat Başkanı destekleyeceklerini söylüyorlardı. Sonuçta yaptığı şeylerde ortada zaten. Bunca şeye rağmen kaybetmek başka türlü olmaz. Bir yol kazası olarak ben bunu görüyorum tabii ki bu bilinse, tahmin edilse, başka politikalar üretilebilirdi. Burada anketler bizi çok yanılttı. Anketlerde hep alacağımız yönündeydi. Onun da biraz gazabına uğramış olduk.” değerlendirmesini yaptı.

“CHP seçmeni çok sadık”
Kendi seçmeninin sandığa gitmediğini de sözlerine ekleyen Zayıf, “Ben CHP’nin Beykoz’da seçim kazandığını düşünmüyorum çünkü oylarını arttırmadı. Biz oylarımızı düşürdük. CHP seçmen, çok sadık seçmen ne olursa olsun. Mesela İzmir’de diyor ya kadın ‘terliğe bile oy veririm’. O kafada aslında hep AK Partilileri koyun diye adlandırılıyorlar ya aslında hiç öyle değil. Şu an bizim seçimi kaybetmemizdeki en büyük sebep emekliler ‘dur’ dedi, sandığa gitmedi. Başka partiye de oy vermedi ama sandığa gitmeyerek de CHP’nin kazanmasına vesile olmuş oldular. O yüzden CHP’nin seçim kazandığını düşünmüyorum. Biz altın tepside Beykoz’u sunduk.” dedi.
Pankartı hala bize anlatamıyorlar
Beykoz Belediyesi’nde 30 Mart’a kadar tıkır tıkır işleyen bir sistem olduğunu ama CHP’nin 20 yılın hırsıyla geldiğini kaydeden Zayıf, “Artık hangi niyetle geldiler ben de bilmiyorum gelir gelmez bir borç pankartı astılar. Bir yıl geçti hala o borcun ne olduğunu bize anlatamıyorlar. Bizim böyle bir borcumuz yok. Bir mahkeme süreci de var. Hala açıklayamıyorlar onu asmaları zaten burada hiçbir şey yapamayacaklarını gösteriyordu bence. Diyelim ki bu kadar borcumuz var ola da bilir. Bu kadar hizmet yapılmış burada diyelim ki var. Sen buraya aday olmuşsun, ben burayı yönetirim diyerek aday olmuşsun. Aday olmadan önce bilançoları isteseydin. Baksaydın Beykoz Belediyesi’nin ne kadar borcu var? Ne kadar alacağı var? Ona göre talip olsaydın. Sen buraya talip olduktan sonra hiçbir şeyin altına sığınmazsın.” diye konuştu.
Zayıf, bulundukları yerlerde gönüllü olarak olduklarını, AK Parti’de de gönüllü olarak bulunduklarını, herhangi bir maaş almadıklarını ancak görevi aldıktan sonra görevin gereğinin yapılmasının mecburiyet olduğu düşüncesini savundu.

“Aday olurken bunları düşünmemiş mi?”
Aday olmanın “Beykoz’u daha ileri taşıyacağı” iddiası taşıdığını anlatan Zayıf, “Buraya oturduktan sonra gereğini yapıyorsun. Hiçbir şeyin arkasına sığınmıyorsun. Aday olmak Beykoz’u daha ileri taşırım demektir. Nitekim de bir sürü vaatler vardı. Vaatleri geçelim olan mevcudu dahi idare edemediler. Önce AK Partili çalışanları başka yerlere göndererek bir kere belediyenin sistemini çökerttiler. Beykoz dışından müdürler geldi. Burası neydi? Ekrem İmamoğlu‘nun yönetmek istediği bir belediyeydi. Müdürler Beylikdüzü’nden geldi, başkan yardımcıları başka yerden geldi. Sistemi karıştırınca her şey bir anda patladı bence.” şeklinde konuştu.
“Yeni yapılan yerlere ne tadilatı?”
İBB ve Beykoz Belediyesi Meclis Üyesi aynı zamanda AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Gaye Zayıf, şunları kaydetti:
“Şimdi beş tane yer kapandı. Bunlar basit yerler değil. Ne kadar emek verildi sonuçta… Tadilat bahanesiyle kapattılar, yeni yapılmış yerlerde ne tadilatı olacak? Gümüşsuyu, Kemankeş, Riva Elmasburnu, Kavacık Beykoz Kahvecisi, Bisiklet Kafe diyorlar ki ‘geç kalındı ihale yapılmadı.’ Geç kalmayacaksın arkadaş! Buradaki süreçler onu bağlamaz ki sen iş bilmezlere işleri teslim edersen onu CHP’li bunu AK Partili diye yaftalayıp iş bilenleri kendilerince sürgün yerleri olarak belirledikleri yerlere gönderirsen ne olacak iş bilmeyen insan da iş üretemez.“

“Onların yerinde biz olsak mecliste sıraların üstünde tepinirlerdi”
“Çok üzülüyorum yani ben bunları konuşmaktan da hiç mutlu olmuyorum. Tam tersi durumu düşündüğün zaman Cumhuriyet Halk Partisi bizim yerimizde olsaydı onlar mecliste sıralara çıkıp tepinirlerdi. Biz yine bunu yapmıyoruz. Beykozlu olarak üzülüyorum 2 gün önce yaşlılara giden sandviç ekmeğini ve meyve suyunu görünce kahroluyorum. Onu ben başlattım benim projemdi.”
“Benim projem olduğu için de bu ayrıca üzülüyorum”
“Bir ramazandı biz şurada bir mutfak kiraladık. Her gün bir mahalleyi görevlendirdik. Hayırseverlerden fitrelerini zekatlarını topladık. O parayla birlikte bir gün Gümüşsuyu geldi, bir gün İncirköy geldi. Her gün üç çeşit yemek pişirdik. Günde 75 aileye ulaşıyorduk, üçlü sefer tasları almıştık. Bütün ramazan boyunca o insanlar çok mutlu oldular. Son gün hepsine birlikte yemek verdik. Belediye başkanımız da katılmıştı. Sonra gittim başkanımızın yanına dedim ki ‘başkanım ben bu projeyi devam ettirmek istiyorum, belediyede pişen yemekten onlara da gönderelim.‘ Zaten marketimiz de vardı TODEM… Yaşlılar çok mutlu olmuşlardı. Başkan hemen kabul etti o insanları da görmüştü. Sağ olsun zaten Allah rahmet eylesin. Başkanımız o tarz konularda çok cüretkardı. Yardım yapmayı çok severdi. Sonra tabi sistemleri yenilediler, değiştirdiler. Benim projem olduğu için de bu ayrıca üzülüyorum.”

“Depremde otoparklardan bile para istemeye devam ettiler”
“Ben ayrıca bu dönem Mustafa Başkan’ın da daveti ile Beykoz Kızılay Yönetim Kurulu Üyesiyim, Başkanvekiliyim… Daha önce iki defa Mustafa Başkan’ın teklifini yoğunluktan dolayı kabul etmemiştim. Bu dönemde bir kere söz vermiş oldum. Sözümden de dönemedim. Biz Kızılay olarak deprem olduğu andan itibaren Beykoz’un her yerinde olmaya çalıştık. Akşamları da saat 16.00’dan sonra Küçüksu Çayırı’nda olduk. Ben kendim gittim oraya, arabamı park ettim. 150 TL istediler. İSPARK’lar Büyükşehir meclis üyesi olduğum için ücretsiz normalde… Şaşırdım birden 150 TL isteyince zaten otoparkta da kimse yoktu. Kimse vermek istemediği için yoktu. Gittim yol kenarına park ettim.”
“Depremde sınıfta kaldıklarını düşünüyorum”
“Ben belediyenin depremde de sınıfta kaldığını düşünüyorum. Çayır Restoran’ın oradan beni aradılar. Oradaki güvenlikler kendilerine çay yapmışlar, bazı vatandaşlar da istemiş sadece isteyen bir hanımefendiye bir bardak çay verip daha sonra orayı kapatıp gitmişler. Oysaki oraların 24 saat açık olması lazım. Biz bu insanlara Kızılay olarak potlarla çay götürdük. Belediyeden hiçbir yetkili yok, hiçbiri gelmemiş.“

“Beykoz Sofrası bugünler için yapılmıştı”
“Beykoz Sofrası da kapalıydı zaten. Orası bugünler için yapılmıştı. 250 bin kişilik yemek çıkarabilecek kapasitesi var oranın ama maalesef kapalıydı. Biz çok bir şey yaşamadık ama insanlar çok korktular. Beykoz’a başka ilçelerden gelenler de oldu güvenli olduğunu düşünerek. AK Parti belediyesi olsaydı çok daha farklı olurdu. Ama Cumhuriyet Halk Partisi burada bence sınıfta kaldı.”
“Başörtülü diye insanlar yerlerinden oldu”
“Başörtüsü sorunu hiç yok diyorlar mesela nasıl yok? Bizim dönemimizde karşılamaya koyduğumuz iki başörtülü kardeşimize geldiklerinde demişler ki, ‘siz bizi temsil etmiyorsunuz, bizim yüzümüz olamazsınız’ diyerek başka yerlere göndermişler. Burası Beykoz sonuçta, Beşiktaş değil Kadıköy değil. Başörtüsü neden bizim yüzümüz olamasın?“

“Klasik CHP’li gibi militan bir tarzı yok”
“Özlem hanım iyi birisi… Bir yıl boyunca beraber Meclis Üyeliği yaptık sonuçta, gelirdi, giderdi. Güler yüzlü, kibar… Klasik CHP’li gibi militan bir tarzı yok. Dinler, çok yorum yapmaz, eleştirmez. Herhangi bir konuşması da olmadı divanda olduğu için, kimseyle bir atışmasını da ben görmedim. Şahsen sevdiğim bir hanım. İnşallah başarılı olur?“
“Olur mu onu da bilemiyorum. Çünkü insanın iyi olması başarıyı getirmiyor. Arkadaşlarının, etrafında beraber çalıştığı insanların da iyi olması lazım. Belediyeyi öyle bir çıkmaza soktular ki ‘neresinden tutsan elinde kalır’ derler ya Özlem başkan da neresinden tutsa elinde kalır. Başarılar diliyorum ben ona özellikle bir kadın olarak… Bir kadın belediye başkanı Beykoz’da ilk defa oldu. Hep birlikte göreceğiz, çalışma arkadaşları onu doğru yönlendirirse…“
“Meclis üyeleri için de böyle burada bir Alaaddin Köselerci’ler var bir de Ekrem İmamoğlucular var. Özlem başkanın Ekrem Bey’in yol arkadaşı olduğunu biliyoruz. Murat Miniç istifa ederken ne demişti? Ekrem başkanla bu süreçleri görüşme fırsatımız olmadı’ demişti. Demek ki Meclis Üyeleri arasında böyle bir şey var. Öyle bir kavganın içinde çekerlerse zor durumlarda kalabilir. İş üretirse bence başarılı olur…“

Çelikbilek zamanında para çöp toplamaya yetmiyordu
“Yücel Çelikbilek zamanında buranın bütçesi çöpleri toplamaya yetmiyordu. Burası geniş bir arazi ama biz hiçbir şeyden de geri kalmıyorduk, her şeyi yapıyorduk. Yücel Başkan bu bütçeye rağmen İstanbul’da ilkleri başarmıştı. Ramazan sofraları ilk bizim ilçemizde kuruldu. Düşünmek lazım para yok, asıl para o zaman yoktu, para bence şimdi var. Hiçbir kesinti falan yok. Kesinti olduğunu iddia ediyorlar. Murat (Aydın) başkan bir konuşmasında dedi ki ‘biz refah belediyesi olarak hiç pay almıyorduk, bize para göndermiyorlardı.‘ Şimdi onlar kesintiden bahsediyorlar. Parayı aldıklarını kabul ediyorlar ama kesintiden bahsediyorlar. Öyle bir şey yok onların kendi döneminde maalesef (kesinti) varmış. Murat başkanın meclisteki konuşmasından bulunabilir.“
Siyasi hedefleri…
“Ben buraya başladığımda Paşabahçe‘de iç giyim dükkanım vardı. Benim sadece partiye 2002 yılında üyeliğim vardı. Cumhurbaşkanımızı Belediye Başkanlığı döneminden beğeniyordum ve diyordum ki ‘bir gün bir parti kurarsa bu adam kesin oyumu ona vereceğim’ diyordum. Nitekim de kurdu, yine Yücel başkanla kesişti yollarımız…“

“Bir gün Gümüşsuyu’ndan gidiyorum. Birisi kapımı açtı, baktım. Kim olduğunu da bilmiyorum o zamana kadar siyasetle çok bir alakam da yoktu. İnsanımıza da siyaseti AK Parti tanıttı. Eskiden insanlar ne Belediye Başkanı tanırdı ne bakan tanırdı. Eşim dedi ki Yücel Çelikbilek… Teşekkür ettim, yine seçim zamanıydı… Dedi ki ‘bir akşam sana misafir olalım.‘ Ben de ‘buyurun başkanım olun‘ dedim. Ev sohbeti yapalım ama o zaman ev sohbetinin ne olduğunu da bilmiyorum. kayınpederim önceden Doğru Yol Partisi’nde bir dönem ilçe yöneticiliği yapmış. Dedim ki ‘baba Yücel Çelikbilek‘le karşılaştım bize gelmek istiyor.‘ dedi ki ‘gelsinler ev sohbeti yapalım.‘ Ev sohbeti nasıl oluyor diye sordum. O da ‘mahalleliye söyleyeceğiz, toplanacağız.’ Geldiler, tanıştık, gittiler.“
Bu da 2010 referandumundan önce oluyor
“Sonra Emine Ünlü geldi benim dükkana… ‘Mahalle yönetimine girer misin? Bazen toplantılarımızı senin dükkanda yapabilir miyiz?‘ diye sordu ben de ‘tabii’ dedim. Sonra mahalle yönetimine girdim. 5-6 kere toplantı yaptık. Sevim Gülşen vardı, Kadın Kolları Başkanı… Bir gün mahalle toplantımıza geldi, daha sonra beni aradı ve beni ilçeye davet etti, gittim. Toplantılarına katıldım 2-3 hafta sonra beni Ekonomi İşler Birim Başkanı yaptılar. Bu da 2010 referandumundan önce oluyor. Sonra referandum çalışmaları oldu. Stant kurduk baya çalıştık. Baya beğendiler demek ki sonra 6 ay olmadı beni Teşkilat başkanı yaptı Sevim başkan derken girdim. Hiç kimse arkamda yoktu, hiç kimseyi tanımıyordum zaten. Ama hep STK’larda oldum, çocuklarımın okullarında bile Okul Aile Birliği başkanı oldum. Hep bu tarz yardım işlerinde gönüllü olarak çalışıyordum.”

Sevim başkan bıraktı, İlçe Başkanı oldum
“Siyaset hiç düşündüğüm bir şey değildi. 3 sene boyunca Teşkilat Başkanlığı yaptım. Mustafa (Gürkan) başkan İlçe Başkanı olacağı zaman beni yönetimini alacaktı… Derken Sevim başkan bıraktı, ben bir anda İlçe Başkanı oldum. Öyle bugünlere kadar geldik. Meclis Üyesi olma fikrim de yoktu. Bir kadın meclis üyesi lazımdı. Hatta bir dönem önce bana teklif ettiler, ben kabul etmedim. Manolya hanımı yaptılar. Ben belediye ayağını çok sevmiyorum aslında, teşkilat ayağını daha çok seviyorum. daha çok mutlu ediyor beni.“
Ben hiç başvuru yapmadım
“Bir şey talep eden hiçbir zaman olmadım. Talep ettiğinde ve olmadığında çok üzülüyorsun. Para harcıyorsun, zaman harcıyorsun, ailenin vaktini çalıyorsun… Kendinde ben bunu hak ettim artık burada olmalıyım dediğinde ve o olmadığında çok üzülüyorsun, böyle arkadaşlarımız oldu. Ben bunu görüyorum. Talep edilen olmak çok güzel bence.. İşiyle insanın bir yere gelmesi çok güzel bir şey ben bunun en büyük örneklerinden biriyim bence. Genel Merkez’e Beykoz‘dan da giden ilk kişiyim galiba. Ben hiç başvuru yapmadım. CV vermedim, normalde başvuru yapılıyor oralara gitmek için başkanımız aradı. Sağ olsun davet etti, şimdi de oradayız, devam ediyoruz.“

“Doğu Anadolu Bölgesi sorumlusuyum 7 tane ilim var. Gidip, geliyorum. farklı bir deneyim farklı kadınlar… farklı ilçeler, her yerin siyaseti farklı oluyor. Bunu da deneyimlemiş oluyorum. Bu da bana daha fazla tecrübe katıyor.“
Gaye Zayıf kimdir?
1977 yılında İstanbul’da doğdu. Evli ve 2 çocuk annesi… Ticaret Meslek Lisesi Muhasebe Bölümü mezunudur. 12 yıl özel bir tekstil firmasında Finans Müdürü olarak çalıştı. Daha sonra Beykoz’da iç giyim sektöründe faaliyet gösteren kendi mağazasını kurdu. 2002 yılında üye olduğu AK Parti’de 2009 yılından itibaren aktif görev aldı.
AK Parti kadın kollarında Mahalle Yönetimi, Mahalle Başkanlığı, İlçe Yönetimi, 3. Olağan Kongreyle Teşkilat Başkanlığı, 4.Olağan Kongreye İlçe Başkanlığı görevlerini sürdürdü. 5.Kongreyle birlikte İlçe Başkanlığı görevini yürütüyor. 2014 yılındaki Yerel Seçimler ve Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Ana Kademe SKM Program Sorumlusu görevlerini yürüttü. 15. Dönem Siyaset Akademisi ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Yerel Yönetimler Eğitimlerine katıldı. Çeşitli Sivil Toplum Örgütleriyle birlikte ortak çalışmalarda bulundu. Halen Sivil Toplum Kuruluşlarındaki aktif görevlerine devam ediyor.
ÖZEL HABER / DOST BEYKOZ