Nagihan Akan, hep çeşitli konularda açıklama yapmak zorunda bırakıldı... Siyasi hedefleri ve projeleri hiç sorulmadı.
Gerek disiplin tartışmaları, gerekse parti içi huzursuzluklara ilişkin zaman zaman demeçler veren CHP Beykoz İlçe Başkanı Nagihan Akan, kucağında bulduğu sorunları ve göreve geldiği son beş ayı Dost Beykoz’a değerlendirdi.
Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür’e gündem değiştirecek açıklamalarda bulunan Nagihan Akan; “CHP’de siyasete devam etmemi istemeyenler var… Ama ben her şeye rağmen CHP’de siyasete devam edeceğim”dedi.
12 Haziran 2011 Seçimleri’nin hemen ardından istifa eden İsmet Konca’nın yerine aday olduğunu açıklayan Nagihan Akan tartışmaları da başlatmıştı. Bununla birlikte, kendisine karşı olan bazı yönetim kurulu üyeleri de istifa etti. Parti tüzüğüne göre yönetimin düşmesini sağlayarak, Nagihan Akan’ın önünü kesmeye çalıştılar. CHP Beykoz İlçe Yönetimi içinde yapılan bu manevraya rağmen vazgeçmeyen Nagihan Akan, Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) tarafından CHP Beykoz İlçe Başkanlığı’na atandı.
İşte her şey o günden sonra başladı…
1966 yılında Beykoz’da dünyaya gelen ve çalışma hayatını işçi olarak sürdüren sosyal demokrat bir ailenin dört çocuğundan bir olan Nagihan Akan, doğduğu günden beri Beykoz’da yaşıyor. 10 yıldır CHP içinde aktif siyaset yapan ve bunun son 4 yılını bizzat yönetici olarak sürdüren Bayan Akan, merhum Mahmut Yavuz, Ayten Kayalıoğlu ve İsmet Konca gibi isimlerle çalıştı.
İlçe Başkanlık sürecinizi değerlendirir misiniz?
12 Haziran Seçimleri’nden sonra İsmet Konca’nın istifa etmesiyle başlayan tartışmalarda ben istifa etmeyeceğimi açıkladım. Çünkü partimi çok seviyordum ve emeğim çoktu. İsmet Konca ve Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımla görüşerek, onlara başkanlığa aday olduğumu söyledim ve desteklerini istedim.
Destek vereceğini söyleyenler, istifa edip yönetimi düşürdüler
250 bin nüfuslu Beykoz’da Ana Muhalefet Partisi’nin ilçe başkanı olmak hiçte kolay bir iş değil… O nedenle arkadaşlarımdan destek istedim. Ve bu tamamen tecrübelerime güvenerek ortaya koyduğum bir istekti bu, hiç kimsenin dayatmasıyla veya talebiyle böyle bir istekte bulunmadım. Fakat görüştüğüm yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, kendilerinin böyle bir düşünceleri olması durumunda geri çekilebileceğimi söyledim. Birçoğu, böyle düşünceleri olmadığını ve bana destek vereceklerini söylediler. Bana bu şekilde yaklaşan arkadaşlarım daha sonra istifa edip yönetimi düşürdüler.
Dört beş tane aday vardı…
Bu süreçle birlikte aday sayısı arttı… İl Yöneticilerimiz Beykoz’a gelerek bazı partili arkadaşlarımızla görüş alışverişinde bulundular. Yönetim Kurulu’ndan istifa eden arkadaşlarımızla ve mahalle temsilcileriyle görüştüler… Ama ben Mali İşlerden Sorumlu İlçe Başkan yardımcısı olduğum ve istifa etmediğim için ilçeyi kapatmadım ve ilçede işleri yürüttüm. Buradaki amacımda, atanacak ilçe başkanına her şeyi teslim edip ayrılmaktı.
CHP’nin oylarını yükseltmek için aday oldum…
O dönemde beni kullanmak isteyen insanların üzerimden siyasi hedef gözetmeye çalıştıklarını fark ettim… Bu söylentiler benim gibi il yöneticilerimizin de dikkatini çekmişti ve bana bunları sordular… Bende, hiç kimsenin tasarrufuyla değil, tamamen kendi irademle, CHP’nin Beykoz’da oylarını yükseltmek için aday olduğumu onlara söyledim. Ve daha sonra Genel Merkez beni İlçe Başkanı olarak atadı.
Atanmış yönetimin başarılı olacağına inanıyor musunuz?
Ben atanmış veya seçilmişin arasında çok bir fark olduğuna inanmıyorum… Hatta atanmışlar olarak daha çok çalıştığımızı düşünüyorum. Dışarıdan bakıldığında, ‘biz seçmiş olsaydık, böyle olmazdı’ diyenler olabilir… Öyle durum oluyor ki, kongreye gidemiyorsunuz… Bu durum karşısında İl Başkanlığı veya Genel Merkez atama yapmak zorunda… Ben atanmışım diye hiçbir zaman boş durmadım… İlçe Başkanlığım süresince Beykoz’da girmediğimiz sokak gitmediğimiz köy veya mahalle kalmadı. Atanmış yönetimin başarılı olmaması için bir neden yok…
Beykoz’da CHP’nin Kadın İlçe Başkanı ataması doğru bir tercih mi sizce?
İlçe başkanlığını cinsiyet olarak yorumlamak doğru olmaz, CHP’nin bu tercihinin doğru olduğuna inanıyorum… Kadınların sahiplenme duygusu biraz daha farklı… Netice itibariyle sorumluluğumuzu beynimizde taşıyor ve ona göre siyaset üretiyoruz… Yanı burada fiziksel bir güce ihtiyaç yok… O nedenle İlçe Başkanının kadın olması muhtemel bir başarısızlığa gerekçe gösterilemez… Bunun yanında, Beykoz’da bir kasaba ve köy yaşamı var… Buda Beykoz’da Anadolu kültürünü gösteriyor k, Anadolu erkeği de kadına birçok bölge insanından daha fazla sahip çıkan bir yapıya sahiptir… Bu nedenle bana da sahip çıkacaklarına inanıyorum…
Siyasette kadın olmanın zorluklarını yaşadınız mı?
Tabii ki yaşadım, bunların en başında da hiçbir erkeğin bir yöneticinin emrinde çalışmak istememesi geliyor. Bu çerçevede tartışmalar olmuyor değil… Netice itibariyle aile için de de tartışmalar oluyor… Şu anda bu anlamda yönetimimle hiçbir sorunum yok, gayet uyumlu bir şekilde çalışıyoruz.
Beş aylık süreçte hiç boş durmadık. Biz insanların, ‘seçim geldi, siz geldiniz’ demesini istemiyoruz. 2014 Yerel Seçimleri’nde böyle bir sorun yaşamak istemiyoruz. Yönetim olarak yapmış olduğumuz çalışmalar kayıt altındadır. Günü geldiğinde neler yaptığımızı anlatacağız.
Meclis Grubunuzun çalışmalarını başarılı buluyor musunuz?
Ben İlçe Başkanı olduktan sonra gruba sürekli katılıyorum… Oturuma geçmeden önce konuları tartışıyoruz. Beykoz’un sorunlarını önergelerle meclis gündemine getiriyoruz. Beykoz’un % 90’i tapu problemiyle boğuşuyor. Bunu Beykoz Belediyesi’nin çözemeyeceğini herkes biliyor. Diğer manada 13 meclis üyemle birlikte kendi çapımızda yapabileceğimiz her türlü çalışmayı yapıyoruz…
CHP olarak hangi konuları hassas olarak görüyorsunuz?
Sorun o kadar çok ki, kime gitseniz bir taleple karşılaşıyorsunuz. Fakat amatör spora yönelik talepler daha fazla gibi geliyor bana. Kadın sığınma evi başlı başına bir ihtiyaç. Bu eksikliğin bir an önce giderilmesi lazım… Sokak hayvanları tartışması zaman zaman öne çıkıyor. İşsizlik, bizden bu anlamda çok fazla talep var… Beykoz’un acil ihtiyacı olan, küçükte olsa bir sanayi sitesi gerçeği var… Ama en önce barınma sorununu çözmeliyiz diye düşünüyorum…
Meclis üyeleri ile ilgili Disiplin Kurulu’nun vermiş olduğu kararı nasıl yorumladınız?
Aslında kapanmış bir konuya değinmek istemem… Fakat o konuda ciddi manada bilgi kirliliği oldu. Bunları da aydınlığa kavuşturmak lazım… Bizim arkadaşlarımızı disipline sevk etmemizin tek nedeni grup kararına uymamalarıydı… Disiplin kurulumuzda kınama, kınamayla birlikte iyi halden uyarı cezası verdi. Biz meclis üyelerimizin, bireysel manada hareket etmelerinden ziyade kurumsal olarak hareket etmeleri gerektiğini savunduk. Konu ne olursa olsun, gündeme getirilecekse CHP politikası olarak gündeme gelmesinin daha iyi sonuçlar doğuracağını düşündük ve böyle olması gerektiğini savunduk. 4 arkadaşımızın diğer 9 arkadaşımızdan bağımsız hareket etmeleri nedeniyle disiplin söz konusu oldu. Tek neden arkadaşlarımızın bu yapıya uymamalarıydı… Disiplin Kurulu’nun kararına saygı gösterdik.
Grup kararı alındı… Bu sorun ortadan kaldırıldı…
Şimdi Meclis’te hep beraber çalışıyoruz. Bu karardan dolayı söz konusu arkadaşlarımızın da bize karşı her hangi bir önyargıları veya olumsuz bir tavrı olmadı. Onlarda karar saygı gösterdi. Zaten daha sonra Meclis Grup Karar Defteri’ne Meclis üyelerinin bireysel karar alıp uygulamayacakları kararını aldık.
CHP İlçe Başkanlığı’na seçilmiş birisi olarak devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Tabi i ki istiyorum… Ben ilk geldiğimi şunu söyledim… CHP’de İlçe Başkanı olarak oturan, bana; hiç kimsenin hakaret ve saygısızlık yapmasına izin vermeyeceğim… Kapıdan çıktığımda ben kendi ismimle baş başa kalırım, her türlü yorumu yapabilirler… Eksiklerim olabilir. İnsanım sonuçta. Kimsenin namusuna, şerefine, onuruna zeval gelmesine izin vermem, kendi adıma da. Bunun kadını erkeği yoktur. Ama nihai aşamada son kararı partimizin üst kurulları verecektir.
Amacımız 2014’te Beykoz Belediyesi’ni kazanmak olsun
Ben haftanın her günü gece gündüz çalışıyorum. Partili arkadaşlarımdan şunu rica ediyorum. Eleştirirken, hiç bir şeye bakmadan tek taraflı olarak eleştiri yapmasınlar… Takip edemiyor olabilirler… Gelsinler ben onlara bilgi vereyim… Eksik yaptıklarımı söylesinler doğrusunu yapalım… CHP’yi bölmenin parçalamanın hiç kimseye faydası yok. Bizim hedefimiz birbirimizi üzmek veya kırmak olmamalı. Koltukların hepsi geçicidir. Amacımız CHP’nin oylarını arttırmaksa ortak noktada buluşmak zor değil. Kongreye hep beraber hazırlanalım. Provokatörleri devre dışı bırakırsak başarı kaçınılmaz olur. Ben İlçe Başkanlığı’nın kapısını hiç kimseye kapatmadım.
2014 Yerel Seçimleri’nde politikanız ne olacak?
Öncelikle Beykoz’un sorunlarına çözüm önerileri içeren projeler hazırlayacağız. Bunlar arasında en önemli gücümüz, adayımızın Beykozlu olup, Beykoz’un köyünü mahallesini çok iyi bilen birisi olması olacaktır. Adayımız, Beykoz’da nerede ayağına taş çarpıyor, kim hangi düşünceyle ne yapıyor bunu bilen birisi olacaktır! Bunun öncesinde, yönetim kurulumuzu daha profesyonel ve akademik isimlerden oluşturmayı düşünüyorum.
Belediyenin çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Belediye’nin çalışmalarında tabii ki eksikler var… Ama iyi çalışmalar varsa onlara da destek vermek zorundayız. Her şeye kötü demekle olmuyor. Amacımız Beykoz halkının daha güzel yaşaması ise muhalefet etmek çok anlamlı olmaz. Gerçekçi bir politika izlemek lazım… Baktığınızda sosyal manada yapılan ve gözükmeyen bir sürü şey var… Somut bir şey söylemek gerekirse, Aqupark projesi çok gerekli bir proje. Fakat orada bazı insanlara daha aydınlatıcı bilgiler verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Beykoz’da sosyal bir yaşamın olmaması hepimizin sorunudur. Genel manada proje güzel bir proje. Alan olarak çok büyük bir alana sahibiz bu tarz projelerinin arttırılması lazım.
Referandum çok olumlu sonuçlar veriyor…
Beykoz Belediye Başkanı insanları kırmadan bu tarz projeleri arttırabilir… Yücel başkan referandumu önemsiyor. Burada da aynı yolu deneyebilir. Paşabahçe’de bunu yaptı. Bu da Belediye Başkanı’nın demokrasiye verdiği önemi gösterir.
Sayın başkan Dost Beykoz’u nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tek kelimeyle tarafsızlığınızdan dolayı sizi tebrik ediyorum… Böyle devam etmeniz temennisiyle, teşekkür ediyorum.
Dost Beykoz / Özel Röportaj
