Beykoz siyaseti mi?

Seçim sonuçlarına ilişkin bir değerlendirme yapmak boşa zaman geçirmek olur desek de, iktidarın bu denli oy almasının nedenini yeniden hatırlatmak gerekiyor. Sonucun böyle olacağını söylemiştik. Vatandaşın demokratik tepkisinin önu kesildi ve CHP dayatması AK Parti’yi yeniden iktidara taşıdı. Bunun en somut ve büyük örneği Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesi oldu. Bu seçimlerin sadece milletvekillerine yönelik olması da AK Parti için bir avantaj oluşturdu.

Vatandaş sağduyusuyla oy kullanırken yerel yönetimleri hiç dert etmedi.

Yani Beykoz halkı, sokakta birbirleriyle sohbet ettiği şekliyle sandıkta hareket etmeyerek, eleştirmiş olduğu Beykoz Belediyesi’nin faturasını merkezi yönetime kesmedi. Buda halkımızın bilinçli oy kullandığının farklı bir belirtisi. Halkın, milletvekili seçimlerinde bu denli sağduyulu hareket etmesi her şeyin toz pembe olduğu anlamına gelmeyeceği gibi, Beykoz’un caddelerindeki bilbordlara yapıştırılan Ergül, posterlerinin de konuşulanların aksi istikamette bir görüş oluşturacağını zannetmiyorum.

Ben şunu çok merak ediyorum! Beykoz’un Belediye Başkanı Muharrem Ergül nasıl bir anlayışla yöneticilik yapıyor? Bir belediye başkanı olarak kriterleri nelerdir? Ergül’le aynı çatı altında çalışmak veya aynı alanda siyaset yapabilmek için nelere dikkat etmek gerekir? Bunları hiç kimse çözemiyor. Beykoz Belediyesi içinde egemen olan bu anlayış sokaklara taşmış artık halk tarafından da konuşuluyor. Bu durum Ergül’ün şahsına yönelik müthiş bir belirsizlik oluşturuyor.

Ergül’ün hizmet yapması veya yapamaması değil de, şahsının eleştirilmesi, öyle tahmin ediyorum ki, her gün biraz daha belirginleşen güven probleminden kaynaklanıyor. Başkan Ergül görevinin ilk aylarında oluşturduğu istikrarlı duruşunu koruyamadı. Etrafını kuşatıp onun sağı solu görmesini engelleyenler kısmen başarılı oldu. Kısmen diyorum, çünkü, milletvekili seçimlerinin öne çekilmesi Ergül’ü rahatlatırken, etrafını kuşatanların ilgi alanını da değiştirdi.

Seçimin erkene alınması Ergül’ün planlarında da değişiklik yapmasına neden oldu. Beytaş Genel Müdürü Adem Güney’in görevden alınmasıyla başlayan Erhan Ekiz ve Ayfer Terekli ile devam eden, talebe göre kafa koparma operasyonu zamansız sone ererken, Başkan Ergül görevden aldığı kişilerin yerine yapmış olduğu atamalarla da yine farklı mesajlar verdi. Muharrem Ergül, Erhan Ekiz’in yerine CHP’li Coşkun Tosun’u getirerek, kendisinden, bu değişikliğin yapılmasını isteyenlere ne demek istedi? “Siz öyle bende böyle, işinize gelirse.”

Hal böyle olunca beklentiler, İlçe Başkanı Adem Sefer’in seçimlerden alınacak kötü bir sonuçla yerle bir olacağı şekline yöneldi, fakat oda tutmadı. 

Kendini teşkilattan saymayan meclis üyelerinin büyük çoğunluğu ise seçimlerle hiç ilgilenmedi. Ergül’ün, sonucundan kendine pay çıkardığı seçimlerde iktidar partisinin az sayıda insanla arazide seçim çalışması yaptığı herkesin dikkatini çekmiş olacak ki tartışma konusu oldu. Seçim çalışmaları esnasında bizde görev gereği bir çok yerde bulunduk. Bu esnada iktidar partisinin çalışmalarında, Belediye Meclis üyelerinden, Emin Yavuz, Sinan Yıldız, Hasan Gedik, Yüksel Baki, Ali Bilir ve Necati Ak’ın haricinde kimseyi göremedik.

Ergül’ün ortaya koymuş olduğu politika burada kendini ele veriyor. Seçim çalışmalarına katılmayan meclis üyeleri Makedonya’ya Yunanistan’a gezmeye gidebiliyor. Yani meclis üyeleri Ergül’le ilgileniyor, mensubu oldukları siyasi partiyle veya Beykoz’la değil.

Bu gelişmeler yaklaşan yerel seçimlerde işlerin bir hayli kızışacağını gösteriyor.

Dost Beykoz’da Dostça duygularla

A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…