Sinan KAVRAKOĞLU
  • 02/12/2019 Son günceleme: 02/12/2019 10:26
  • 5.727

Belediye Başkanı Murat Aydın’ın Beykoz’u tanımak için Beykozluların sırtından ödediği beş yüz elli bin lira yetmemiş olacak ki, şimdi de yeni ve çok önemli bir çalışma yaptırıyor; Beykoz Sempozyumu… Kulağa ne kadar da afili geliyor!

Amaç Beykoz’un geçmişini anlamak ve bu verilerle geleceğine projeksiyon tutmak… Daha önce hiç yapılmamış gibi!

Oradan çok önemli ve güzel sonuçlar, projeler çıkacağından eminim. Zira geçmişte de bu tür çalışmalar yapıldı ve arşivlerde bunların bütün kayıtları mevcuttur. Yani, aslında çalışmaya karşı değilim, eleştirim aynı savurganlıkların ilânihaye devam etmesine…

Mesela bu “sempozyumun” çok daha uluslar arası olanını 5. Dönem Belediye Başkanımız Muharrem Ergül yapmıştı. Kardeş Şehir Mulheim’den gelen akademisyenler, mimarlık, şehircilik ve çevre mühendisleri, öğrencileri ile birlikte; bizden Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri ve yine (İTÜ’de var mıydı hatırlamıyorum) çevre, şehircilik, mimarlık öğrencileri de bu çalışmaya katılmış, çok başarılı proje yarışmaları düzenlenmişti… Yine yanlış hatırlamıyorsam bir hafta veya on gün süren bu çalışmanın Beykozlu paydaşları da oldukça fazlaydı. En başta Beykoz’u çok çok iyi bilen Belediye Başkanı Muharrem Ergül bu projeyi sürüklemişti. Öyle ya Beykoz’u Beykozlularla anlayabilirsiniz ancak.

Murat Aydın’a tavsiyemiz o çalışmayı arşivlerden çıkarıp incelemesidir… Eminim yoluna ışık tutacak çok önemli verilere ulaşacaktır. Tabi sempozyumla amaçlanan buysa… Bir de Beykoz denilince akla ilk gelen isimler vardır, onların Beykozluluğu (maalesef Beykoz’da en az olan şey) çok şey anlatmaya yeter…

Bu sempozyumun sonunda çöpe atılan yüz binlerce lira para ve zaman israfının dışında, elimizde kala kala gerçekleştirilmesi vizyon, kaynak ve mevcut yasalar nedeniyle neredeyse imkansız olan bir dizi proje kalacağı aşikar!

Onun için ben burada tekrar edeyim; tozlu raflardan yıllar önce Muharrem Ergül hocamızın yaptırdığı çalışmayı indirip kamuoyuyla paylaşabilirsiniz. Çok farklı bir şey çıkmayacağından eminim çünkü…  

Ne Kent Konseyiymiş!

Kısa bir süre önce gerçekleştirilemeyen Kent Konseyi Kongresiyle ilgili herkes bir şeyler söyledi. Ama en güzel eleştiriyi kardeşim Bilgehan Murat Miniç yaptı… O yazıda katılmadığım tek şey makalesinin başlığını da oluşturan, “Beykoz Tipi Başkanlık Sistemi” cümleleriydi. Burada Murat’ın Beykozlulara haksızlık yaptığını düşünüyorum. Zira Beykoz’da geçmiş belediye başkanları ve atadıkları hiçbir zaman böylesine otoriterleşip, kibir kuleleri dikmemiştir.  Dolayısıyla geçen sekiz ayına baktığımızda, bunun tam anlamıyla bir Murat Aydın Tipi Başkanlık Sistemi olduğunu söyleyebiliriz…

Kongre günü yaşanan pespayeliğin sorumlusu Divan Başkanı Fatih Sağlam’mı ya da ona “sana verdiğimiz gündemin dışına çıkmayacaksın!” talimatını veren Belediye Başkanı Murat Aydın’mı, bu tartışılır. Ama eğer üslup buysa, kalan dört yıl Beykoz siyaseti açısından oldukça vahim geçecekmiş gibi görünüyor.

Böylesine basit bir kongreyi bile yüzüne gözüne bulaştırmak sadece beceriksizlikle izah edilemez sanırım! Bir genel kurulda, “Ben de divan başkanı olarak teklifleri reddediyorum. Ediyorum yahu!” diyemezsiniz! Teklifleri oylarsınız. Kabul edilir veya edilmez! Kongreyi Cuma namazı öncesine alıp zamanı sıkıştırmak hinliği de kimin fikri hakikaten çok merak ettim. Ya açık oylamaya ne demeli. Oldu olacak bir de gizli tasnif yapsaydınız!!!

Değerli okurlarım, Beykoz siyaset tarihine baktığımızda eleştirebileceğimiz çok şey olduğunu görürüz ama böylesine anti demokratik, böylesine faşizan bir üslup ben hatırlamıyorum. Ali Zengin ağabeyden tutun son dönem belediye başkanımız, komşumuz Yücel Çelikbilek’e kadar hepsi Beykoz’da bir iz, bir hikâye bırakmıştır. Hilafsız on binlerce insanın, ailenin hayatına bir şekilde dokunmuşlardır (bu arada hiç birini cenazelerde veya defin esnasında mezarlıklarda boy boy fotoğraf çektirirken de göremezdiniz. Beykozluluk acıyı sahici paylaşmaktır).

Görünen o ki bu dönem biraz farklı, hatta garipliklerle dolu yaşanacak. Beş senenin sonunda herkes ait olduğu köşeye çekilecek elbette. Lakin Beykoz’u toparlamak yine Beykozlulara kalacak.

Demem o ki, bu tuhaflıklar furyasında çevrenizdekileri kırıp dökmeyin, zira bu dönemin sonunda yine birbirimizin yüzüne bakacağız.

Tabi yüzünüz kalırsa!

Yazarın Yazıları
Yorumlar (1 Yorum)

Abuuzeeya (5 yıl önce)

Lüks bir restoranda elli kişiyle kaz yemek kadar maliyeti olmamıştır yine Beykoz’a

Yorum Yaz