Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Sinan KAVRAKOĞLU
Sinan KAVRAKOĞLU

Beykoz Sempozyumu!

Belediye Başkanı Murat Aydın’ın Beykoz’u tanımak için Beykozluların sırtından ödediği beş yüz elli bin lira yetmemiş olacak ki, şimdi de yeni ve çok önemli bir çalışma yaptırıyor; Beykoz Sempozyumu… Kulağa ne kadar da afili geliyor!

Amaç Beykoz’un geçmişini anlamak ve bu verilerle geleceğine projeksiyon tutmak… Daha önce hiç yapılmamış gibi!

Oradan çok önemli ve güzel sonuçlar, projeler çıkacağından eminim. Zira geçmişte de bu tür çalışmalar yapıldı ve arşivlerde bunların bütün kayıtları mevcuttur. Yani, aslında çalışmaya karşı değilim, eleştirim aynı savurganlıkların ilânihaye devam etmesine…

Mesela bu “sempozyumun” çok daha uluslar arası olanını 5. Dönem Belediye Başkanımız Muharrem Ergül yapmıştı. Kardeş Şehir Mulheim’den gelen akademisyenler, mimarlık, şehircilik ve çevre mühendisleri, öğrencileri ile birlikte; bizden Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri ve yine (İTÜ’de var mıydı hatırlamıyorum) çevre, şehircilik, mimarlık öğrencileri de bu çalışmaya katılmış, çok başarılı proje yarışmaları düzenlenmişti… Yine yanlış hatırlamıyorsam bir hafta veya on gün süren bu çalışmanın Beykozlu paydaşları da oldukça fazlaydı. En başta Beykoz’u çok çok iyi bilen Belediye Başkanı Muharrem Ergül bu projeyi sürüklemişti. Öyle ya Beykoz’u Beykozlularla anlayabilirsiniz ancak.

Murat Aydın’a tavsiyemiz o çalışmayı arşivlerden çıkarıp incelemesidir… Eminim yoluna ışık tutacak çok önemli verilere ulaşacaktır. Tabi sempozyumla amaçlanan buysa… Bir de Beykoz denilince akla ilk gelen isimler vardır, onların Beykozluluğu (maalesef Beykoz’da en az olan şey) çok şey anlatmaya yeter…

Bu sempozyumun sonunda çöpe atılan yüz binlerce lira para ve zaman israfının dışında, elimizde kala kala gerçekleştirilmesi vizyon, kaynak ve mevcut yasalar nedeniyle neredeyse imkansız olan bir dizi proje kalacağı aşikar!

Onun için ben burada tekrar edeyim; tozlu raflardan yıllar önce Muharrem Ergül hocamızın yaptırdığı çalışmayı indirip kamuoyuyla paylaşabilirsiniz. Çok farklı bir şey çıkmayacağından eminim çünkü…  

Ne Kent Konseyiymiş!

Kısa bir süre önce gerçekleştirilemeyen Kent Konseyi Kongresiyle ilgili herkes bir şeyler söyledi. Ama en güzel eleştiriyi kardeşim Bilgehan Murat Miniç yaptı… O yazıda katılmadığım tek şey makalesinin başlığını da oluşturan, “Beykoz Tipi Başkanlık Sistemi” cümleleriydi. Burada Murat’ın Beykozlulara haksızlık yaptığını düşünüyorum. Zira Beykoz’da geçmiş belediye başkanları ve atadıkları hiçbir zaman böylesine otoriterleşip, kibir kuleleri dikmemiştir.  Dolayısıyla geçen sekiz ayına baktığımızda, bunun tam anlamıyla bir Murat Aydın Tipi Başkanlık Sistemi olduğunu söyleyebiliriz…

Kongre günü yaşanan pespayeliğin sorumlusu Divan Başkanı Fatih Sağlam’mı ya da ona “sana verdiğimiz gündemin dışına çıkmayacaksın!” talimatını veren Belediye Başkanı Murat Aydın’mı, bu tartışılır. Ama eğer üslup buysa, kalan dört yıl Beykoz siyaseti açısından oldukça vahim geçecekmiş gibi görünüyor.

Böylesine basit bir kongreyi bile yüzüne gözüne bulaştırmak sadece beceriksizlikle izah edilemez sanırım! Bir genel kurulda, “Ben de divan başkanı olarak teklifleri reddediyorum. Ediyorum yahu!” diyemezsiniz! Teklifleri oylarsınız. Kabul edilir veya edilmez! Kongreyi Cuma namazı öncesine alıp zamanı sıkıştırmak hinliği de kimin fikri hakikaten çok merak ettim. Ya açık oylamaya ne demeli. Oldu olacak bir de gizli tasnif yapsaydınız!!!

Değerli okurlarım, Beykoz siyaset tarihine baktığımızda eleştirebileceğimiz çok şey olduğunu görürüz ama böylesine anti demokratik, böylesine faşizan bir üslup ben hatırlamıyorum. Ali Zengin ağabeyden tutun son dönem belediye başkanımız, komşumuz Yücel Çelikbilek’e kadar hepsi Beykoz’da bir iz, bir hikâye bırakmıştır. Hilafsız on binlerce insanın, ailenin hayatına bir şekilde dokunmuşlardır (bu arada hiç birini cenazelerde veya defin esnasında mezarlıklarda boy boy fotoğraf çektirirken de göremezdiniz. Beykozluluk acıyı sahici paylaşmaktır).

Görünen o ki bu dönem biraz farklı, hatta garipliklerle dolu yaşanacak. Beş senenin sonunda herkes ait olduğu köşeye çekilecek elbette. Lakin Beykoz’u toparlamak yine Beykozlulara kalacak.

Demem o ki, bu tuhaflıklar furyasında çevrenizdekileri kırıp dökmeyin, zira bu dönemin sonunda yine birbirimizin yüzüne bakacağız.

Tabi yüzünüz kalırsa!

Sinan KAVRAKOĞLU
Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.

YORUMLAR

Bir adet yorum var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER