Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 30/07/2019 19:38
  • 13.629

Beykoz, çok tarihi bir bölge olmakla beraber, tarihin ardından gelen yeni dönemde de sorunlarıyla boğuşan bir ilçedir. Beykoz’da yapılan hiç bir şeyin keyfi sürülemez. Neden?..

Çünkü, insanlar keyif sürecek kadar sorunsuz bir psikolojiye büründürülememiştir.

Genel kanaat bu durumdayken, Türkiye genelinde hep arkasına sığınılan; çok seslilik, yani; merkezi yönetim, Büyükşehir ve ilçe yönetimlerinin farklı anlayışların elinde olmasından kaynaklanan iletişim bozukluğu sonucunda, “hizmet alınamıyor” söylemi AK Parti iktidarıyla birlikte, Türkiye’nin bir çok yerleşim yerinde olduğu gibi Beykoz’da da ortadan kalkmıştır.

Büyükşehir Belediyesi’nin Beykoz’a yaptığı hizmetler bunun en açık örnekleridir. Ana yollar üzerinde yapılan tüm çalışmalar, sahil düzenlemesi, Beykoz merkez düzenlemesi, Anadoluhisarı meydan düzenleme çalışmaları, çeşme tadilatları, doğalgaz ve en son 80. Yıl Anıtı ve çevresinin düzenlenmesi.

Fiziksel olarak Beykoz’da bu değişim yaşanırken, Ergül kendisini kültürel çalışmalara adadı. Kültürel çalışmalarla Beykoz’u aştı, yetmedi, ülke geneline sıçradı, oda yetmedi sürekli Beykoz’a kardeş şehir kazandırdı. Yabancı diplomatları, devlet adamlarını Beykoz’da ağırladı. Ergül, “işte ben buraların adamıyım” anlamını taşıyan girişimlerde bulunarak, “Muharrem Ergül” adını marka yaparken, yerel sorunlardan uzaklaştı.

Muharrem Ergül, Beykoz’un en büyük sorunu olan İmar Problemiyle her karşılaştığında iyi bir edebiyatçı olmasının kendisine sağladığı avantajı kullandı. Beykoz’da bu konuyu gündeme getiren bir çok sivil toplum örgütünün kendisine yaptığı, “Liderimiz ol. Önümüze geç bu sorunu çözelim”teklifine sıcak bakmadı. Çünkü sorunun çözümü, Ergül’ün, bu yolla değil de başka bir yolla gitmek istediğini düşündüğüm Ankara’daydı.

Bu vebal sadece Ergül’ün sırtında mı? Hayır… İktidar partisini Beykoz’da temsil eden ilçe başkanından tutunda yönetim kurulu üyelerinden, meclis üyelerine kadar herkesin sorumluluğunda.

İktidar Partisi Beykoz’da, en son yaptığı kongrede dirayetsizliği de ortadan kaldırmasına rağmen belediyeyle koordineli bir çalışma içine giremedi. Beykoz’a hiçbir faydası olmayacak talepleri Ergül’e iletmekle sorumluluğun oluşturduğu stres diskalifiye edildi. Bu rahatlıkla hareket edilen bir ortamda, Karlıtepe’nin, 1/1000 lik planların kapsamından çıkarılmasını başarı olarak addedenler, isimler üzerindeki zaaflarını bir türlü yenemedi.

Buda gösteriyor ki, liderin tavsiyeleri ve istikralı duruşu, kadroyu, yeterli derecede etkilemedi. Beykozlunun, İmar Sorunu’nun çözümünü istediği muhataplar, “Dere geçerken at değiştirilmez”diyenlerden daha akıllı olduğunu asla ve asla düşünmemeli.

Dere geçerken at değiştirmesi istenen Ergül’ün boğulabilecek olması ihtimali kime ne fayda sağlar ?... Bilmiyorum ama, Beykoz’a tarihinin en büyük zararını vereceği gibi ortalarda dolaşan “Siz Hepiniz AK Partili değil misiniz” çelişkilerini de tasdik eder.

Görünen o ki, iktidar, Beykoz’da kenetlenemedi. Zaten aylar sonra yapılan 17. Danışma Meclisine de Belediye’nin 22 meclis üyesinden sadece 10 tanesi gelmişti.

Beykoz’a gelen hizmetler AK Partili Büyükşehir Belediyesi’nden Ergül’ün girişimleriyle gelmiş olsa da, “Büyükşehir” kelimesi telaffuz edildikçe başka tartışmaları günümüze sürükledi. Beykoz’un kimi nereye taşıyacağı, içinde olduğumuz sürecin ilerlemesiyle birlikte, yaşanacak tartışmaların sonucunda gizli olduğu göz ardı edilmemeli.

Unutmadan… Beykoz, 2007 yılının Mart ayına kilitlendi.

Selam ve sevgi ile…

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz