Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kader Gür
Kader Gür

Beykoz kendi içindeki Tayyip Erdoğan’ı istiyor

Siyasete AK Partide başladık. Bir çok şey yaşadık. Her türlü entrikaya göğüs gerdik.

Çok gururlandığımız zamanlarda oldu fakat hep uzun vadeli düşünerek partimizin daha etkin ve uzun ömürlü olması için mücadele ettik.

Bu mücadeleyi dışarıya karşı çok sert yaparken, kendi içimizde de yanlışları dile getirmekten kaçınmadık. Şükür siyasetten hiç bir zaman nemalanmak gibi bir çabamız olmadığı için sözümüzü esirgemedik.

Gelmiş olduğumuz 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri'nin arifesinde yine bir tartışmanın içindeyiz. 30 yıldır yaşadığım ve 18 yıldır gazeteci olarak arşınladığım Beykoz'a yönelik her gün farklı bir senaryo ortaya atılıyor. Beykoz halkının beklentileri üzerinde adeta manipülasyon yapılarak, vatandaşımızın hassasiyetleriyle adeta dalga geçiliyor.

Siyaset simsarları AK Parti'yi resmen provoke etmeye çalışıyor. Son günlerde Beykoz'a ithal aday tartışmaları aldı başını gidiyor. Bu tartışmalar AK Parti'ye Beykoz'da ciddi zarar veriyor. AK Parti'nin, Beykoz halkını ciddiye almadığı şeklinde yorumlar yapılıyor ki, bu durum her geçen gün seçim kampanyasına gölge düşürecek bir nitelik kazanıyor…

Beykoz'u İstanbul'un incisi yapan özelliğinin hala Anadolu kültürünü kendi içinde yaşıyor olması olduğunu AK Parti'yi yönetenler eminim ki biliyor. Onun için Beykoz'da dışarıdan gelecek olan bir belediye başkan adayının seçimleri riske sokacağının hesabı en ince ayrıntısına kadar umuyorum ki, yapılıyor.

Her zaman göğsümüzü gere gere savunduğumuz AK Parti'nin böyle bir teşebbüste bulunup; Beykoz halkının hayallerini, teşkilatların azmini gayretini görmezden geleceğini ve Muhammed Hanefi Dilmaç'ın ilçe başkanı olmasıyla kazandığımız ivmeyi yerle bir edeceğini düşünmek bile istemiyorum.

Beykoz'da herkes birbirini tanır bilir… Belediye Başkanı Beykoz halkı için çok önemlidir. Beykoz halkı oy vereceği insanın huyunu suyunu bilmek ister.

Buna en somut örnek olarak Yücel Çelikbilek'i verebiliriz… Beykoz'da hemşericilik dar bir alanda geçerli bir akçe olarak gözükse de, asla seçimleri galibiyete taşıyacak bir argüman değildir. Öyle olsa Yücel Çelikbilek, Beykoz'un en küçük nüfus oranına sahip bölgelerinden olan Karslı olmasına rağmen 3 kez seçim kazanamazdı.

Yücel Çelikbilek'i Beykoz halkı kendinden gördüğü için, istediği zaman yanına gidebildiği, dokunabildiği için belediye başkanı seçmiştir. Çelikbilek Beykoz'a yıllarını vermiş, siyasi partilerin teşkilatlarında vatandaşlarla omuz omuza mücadele etmiş, İlçe Başkanlığı yapmış bir insandır. Beykoz halkı siyaseten bu kültürden gelen insanları yönetici olarak daha çok tercih etmiştir.

2004 Yerel Seçimleri'nde Alaattin Köseler'in Beykoz'da oturmadığı için oy kaybettiğini hatırlatmak isterim.

AK Parti, "Beykozlu Beykoz'da kalacak" politikası yaparken, Beykoz dışından gelecek bir belediye başkan adayına sıcak bakmaz. Bu yanlışa düşmeyelim. Seçim kampanyasında muhalefete büyük bir propaganda malzemesi vermiş oluruz.

Meclis üyelerinde bile başka partiden olsa bile kendi insanına, eşine dostuna oy veren bir seçmen Beykoz dışından gelen bir belediye başkan adayına oy vermez. Bundan emin olun.

O kadar hassas bir çizgi üstünde yürüyoruz ki, tabiri caizse kılı kırk yarıyoruz. Biliyoruz ki, partimizin yapacağı bir yanlış tercihin bedeli çok ağır olacaktır. Onun için dilimiz döndüğünce anlatma zorunluluğu hissediyoruz. Yüzde 50 ile seçime başlamak varken, neden riske sokuyoruz, bunu anlamakta benim gibi binlerce Beykozlu zorlanıyor.

AK Partililer kendi ruhlarında, yaşamlarında, anlayışlarında Recep Tayyip Erdoğan'ı kendinden sayıyor ve öyle görüyorsa, yerel anlamda da Recep Tayyip Erdoğan'a dokunmak istiyor…

Beykoz halkı, kendi içinden çıkan insanı liderin tercih sebebi olduğu için hem takdir ediyor, hem de güven duyuyor… Bunun aksi durumunda ise liderin kendilerini anlamadığını ve kendileri gibi hissedemediğini düşünüyor!

Kader Gür
Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.

YORUMLAR

3 adet yorum var

  1. Ben görüşlerinize katılmıyorum.sonuçta muhtar seçmiyoruz,belediye başkanı seçiyoruz.çalışan dürüst birisi olduktan sonra dışarıdanda olabilir.ki bence mevcut teşkilattan birisi olursa herkesin şikayet ettiği çark aynı şekilde devam eder,yücel Çelikbilek döneminden farkı kalmaz.zaten yardımcılarını istifa ettirip aday adayı yaptırtmasınında sebebi bu bence.

  2. adı geçen ithal başkan Murat AYDIN yüzde 27 den aldığı belediyeyi yüzde 50’nin üzerinde oy oranına çıkarmış, yılda 160 bin ton mazot tasarrufu sağlamış, imar konusunda büyük işlere imza atmış yani kısaca siyaset’i dediğiniz gibi çalışarak,terleyerek taçlandırmış, bence neden olmasın? Beykoz bugüne kadar beykoz da oturan adaylardan ne elde ettiki illa beykoz da oturan olsun diye yönlendirme yapıyorsunuz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER