Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kader Gür
Kader Gür

Beykoz dirayet eksikliği yaşıyor…

Beykoz’da son zamanlarda oldukça güzel şeyler tartışılıyor… Güzel şeyler konuşuluyor… Bu kapsamda Acarlar konusunun tartışılması esnasında sokaktaki vatandaşın görüş belirtmesi de Beykoz için bir kazanım ve açılım olarak değerlendiriliyor…

Daha önceki bir yazımda belirttiğim gibi, Beykozlunun İsmet Acar’a yönelik mesafeli yaklaşımı bu tartışmalar sayesinde biraz yumuşamış gibi görünüyor.

Bunca söylenen laf ve yorumlar Beykoz için bir acı gerçeği de maalesef ortaya çıkartıyor…  Nedir biliyor musunuz o?.. İstikrar ve dirayetli duruş… Ne acıdır ki toplumun önünde olan insanlar bu değerlerden yoksun. Sokaktaki vatandaş açık açık düşüncelerini dile getirirken, imza sahipleri bu dirayeti gösteremiyor…

Her şeyin güllük gülistanlık olduğu dönemlerin geride kaldığını düşünenler ikide bir topu taca atıyor. Ama Dost Beykoz gol atmaya devam ediyor. Yani, diyeceğim o ki, Beykoz’u yönetenlerin yöneticilik yetenekleri Beykoz’u yönetmeye yetmiyor. Beykoz sorunlarla boğuşan ve bir çok gizli gücün üzerinde senaryolar ürettiği bir bölge.

Böyle bir bölgede yöneticilik yapmak dirayetin en kalitelisini ister. Dik duruş ve mücadelecilik ister… Bu söylemi biraz daha netleştirmem gerekirse, Dost Beykoz’da yayınlanan “Beykoz toplantıdan geçilmiyor” başlıklı haberi anımsatmanın yararlı olacağını düşünüyorum. Sizce bu haber başlığında ne demek isteniyor? Tamam, iyi, güzel, toplantı yapılıyor da vatandaş artık icraat görmek istiyor… Dost Beykoz’a her gün iki  üç tane toplantı daveti geliyor… Vatandaşın kafası artık toplantı atıyor. Böyle bir ortamda vatandaş haklı olarak soruyor: “İstedikleri zaman bir araya gelen muhtarlar vatandaşın sorunu için neden bir araya gelemiyor”

Beykoz’un şu anda içinde bulunmuş olduğu tartışmalı durum vatandaşın kafasını iyice bulandırdı. Daha düne kadar siyasilerin ortaya koydukları politikalar sonucunda İsmet Acar’a mesafeli yaklaşan halk, bugün Acar’ın karşı karşıya kaldığı durumu haksızlık olarak değerlendirirken, bazı seçilmişler verdikleri desteği inkar edip İsmet Acar’ın doğruladığı desteğe şimdi sahip çıkmıyor. Allah aşkına İsmet Acar’a destek vermek, yada İsmet Acar’ın Beykoz’a sağladığı faydaları dile getirmek, hangi ceza kapsamına giriyor.

Evet ben açık açık söylüyorum… Her gün Coliseum’da olduğu bilinenler de rapora sığınarak sorumluluktan kaçıyor. “Suçlu İsmet Acar değil siyasilerdir” diyerek bu kötülüğün Beykoz’a yapılmaması gerektiği söylemimi dün olduğu gibi bugünde tekrar ediyorum. Çünkü bu sürecin sonunda Beykoz’un sorunlarıyla baş başa bırakılacağını çok iyi biliyorum… Bu yetmezmiş gibi bu faturadan imarla yatıp imarla kalkan vatandaşa da yansımalar olma ihtimalinden endişe ediyorum.

Bunca olanlara rağmen İsmet Acar’ın açıklama yapmamasının nedenini de çözmeye çalışıyorken, “istesem Sayın Bakanı istifanın eşiğine getiririm” şeklindeki kısa cümlelerini çok anlamlı ve bir çok şeyi içinde barındıran büyük sözler olarak değerlendiriyorum.

İsmet Acar tartışmalarına herkes bir şeyler karıştırdı. Bende yaşananların sonucunda ortaya çıkan, dirayetsizliğe ilişkin düşüncelerimi söyledim… Dost Beykoz’la Acarlar arasında bir çok dedikodunun üretildiğini bilmeme rağmen, dün söylediğime, bugün sahip çıkmamayı asla düşünmedim.

Ben son yaşanlarla birlikte düşüncelerini başkalarının da duyacağı şekilde ifade etmeye başlayan okuyuculara şunu sormak istiyorum. İşini hakkıyla yapanları tenzih ederek, Beykoz bu kaçak dövüşçülerle nereye varacak? Dün elinde kalemi olup ahkam kesenler bugün süt dökmüş kedi gibi oturur vaziyette durmaları sizce hayra alamet midir?

Önemli olan birilerine sahip çıkmak veya çıkmamak değildir… Önemli olan kendine ve söylediklerine sahip çıkmaktır. Önemli olan icra makamına geldiğin zaman dün söylediklerini yapamazsan bile aynı fikirde olduğunu itiraf edebilmektir.

Kader Gür
Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER