Talip ERCAN
  • 01/01/1970 Son günceleme: 06/05/2013 00:11
  • 21.054

Beni tanıyanlar Beykoz ile ilgili sıkı bir arşivleme merakımın olduğunu bilir…

Bu güne değin binlerce kez bastığım fotoğraf makinemin objektifinden çıkan kareleri dikkatli biçimde arşivlemekteyim. Hep Beykoz için, ilçenin tanıtımı için, gelecek kuşaklara aktaracaklarım olsun diye çabalayıp durdum. Beykoz Haber Gazetesinde bunun için yazdık, resimleme yaptık. Orada daha Dijital Teknoloji yaygınlaşmamış iken karta basılı resimleri arşivlerdik. Şimdilerde ise o kadar sınırsız ortamlarda verileri depolamak mümkün ki…
 
Beykoz Haber demişken yüzün üzerinde sayıda emeğimiz var, birçok dostumuz burada katkı sunduktan sonra diğer medya organlarında göreve devam etti. Oradaki çalışmalarımda en keyif aldığım iş Kalpten Beykozlular adlı çalışmam olmuştu. Bugün hayatta olmayan ebedi aleme uğurladığımız ilçenin birçok renkli ve iz bırakan simaları ile sohbetler edip eski Beykoz yaşantısını canlandırmak istedik. Sürekli olarak ertelediğim bu yazı dizimi kitaplaştırma süreci inşallah başarılı şekilde tamamlanacak. Hem o kitaba birçok ilave yapılması da gündemde ki bu işin başka güzel tarafı. Kimler yoktu ki o sohbette bulunduğum insanlar içinde… Rahmetli İlhan Yavrucuoğlu, Yalıköy’de ki dükkanında az sohbet yapmadık, müthiş bir de fotoğraf arşivi vardı. Beykoz Yardımseverler Derneği Başkanı Av. Beril Sunder Hanım vardı mesela, bende bıraktığı intiba tam bir Osmanlı Hanımefendisi  gibi olması idi. Balıkçı Nimet Sınay vardı, Ulvi Gözümoğlu vardı, Kaleci Nihat Akbay, Dr. Aydın Uluyazman, Beykoz’da bir zamanlar otobüsüne binmeyen insanın olmadığı Gaffur Abi’nin çocukları vardı… Kısacası ne anıları kaleme almıştık.
 
Bu yazı dizisini yaparken konu edindiğim kişilere gitmeden ya da onlar gelmeden Beykoz’a ait fotoğrafları da getirmelerini isterdim. Maalesef çok azı gelebildi, kendi resimlerinin arka planında kalan Beykoz’un bir köşesini bulabilmek için ne de heyecan içinde olurdum. Gerçekten de birçok evde bir kıyıya köşeye atmış kalmış belki de binlerce fotoğraf bulunabilir. Ailelerin 3-4 kuşak sonrasında yaşayanlar için bu fotoğraflar anlamsız ya da öylesine geçip gidilecek bir nitelik arz etse de benim için değerli mi değerlidir.
 
Bu konuda Rahmetli İlhan Yavrucuoğlu abimiz ile “Kalpten Beykozlular” dolayısı ile Yalıköy’de bulunan Beyaz Eşya dükkanında sohbete gittiğimde müthiş bir sürpriz beni beklemekte idi. Meğerse İlhan Abinin özel meraklarından birisi imiş fotoğraf çekmek, Beykozluların fotoğraflarını çekip arşivlemek. Neler yoktu ki özenle arşivlediği fotoğraflarda Beykoz’un Delileri, Beykoz’un Cami İmamları, Hocaları, Beykoz’un esnafı, Beykoz’un gençleri, yaşlıları, mekanları…çok keyif alarak bakmıştım fotoğraflara şimdilerde çocuklarında olmalı bu fotoğraf arşivi, keşke kitaplaştırılabilse. Bu konuda bir önceki Belediye Başkanımız Muharrem Ergül’ü zikretmemek haksızlık olur. Birçok kitap basımına Belediye olarak öncülük etmişti. Geleceğe büyük bir miras bıraktı. Geçenlerde ise Beykoz Belediyesi tarafından Yücel Çelikbilek tarafından kitaplaştırılan Beykoz’un Nüfus Kitabını temin edebildim. 1800’li yıllardaki kayıtları içeren eden bu kitap çalışmasının da boşluğu biraz daha doldurduğu kanaatini taşımaktayım.
 
Ve Kohei Kihara… Kim bu Japon ismine benzettiğiniz ad! Evet bir Japon vatandaşı… Beykoz Denizcilik Su Ürünleri Meslek Lisesinin açılmasında katkıları olan, eğitmenlik-danışmanlık yapan bir kişi. 1972-73 yılları arasında bulunduğu Beykoz’u fotoğraflayan adam. Aradan uzun yıllar geçse de Beykoz ile ilgisini kesmeyen bu Beykoz sevdalısı ismin fotoğraf çalışmaları birkaç sene önce Kültür Merkezinde açılan bir sergi ile ilçe sakinleri ile buluşmuştu. Ben o zamanlar bu sergi haberini okumuş ancak ayrıntısına inmemiştim. Nedense de benim gibi bu işlere meraklı birisi o sergiye de gitmedi hala daha çözebilmiş değilim. Galiba yıllık iznim için Beykoz dışında olmalıyım o tarihlerde.
 
Evet Dostlar Kohai Kihara fotoğraflarını sanal alemde paylaşmaya başladı. Facebook Profilinden yayınlanan bu fotoğrafların Beykoz ilçe geçmişi ile ilgili çok şeyler aktardığı fikrindeyim. Bence o başından kalkamadığınız İnternete oturunca onun adını Facebook Profilinizden bir bulun ve çalışmalarını görün. Neler yok ki… Kasketli Beykoz erkekleri, şık giyimli bayanları, özellikle Gümüşsuyu bölgesinden mahalle görüntüleri, Beykoz’un muhtelif yolları, Sultaniye, Beykoz Merkez parkları, damalı taksiler, 70’lerin İETT Otobüsleri, yollardaki at arabalılar… İlk aklıma gelen fotoğraflar oldu. Şimdi ister istemez aklımdan geçmiyor değil, “Keşke Beykoz’un tüm genelinde yapabilse idi o fotoğraf çalışmasını”  diye. Beykoz’a Yaz mevsimlerinde gelip eski dostları ile hasret gideren, eski çektiği yerleri yeniden yeni halleri ile fotoğraflayan Bay Kihara ile İnşallah bir dahaki gelişinde görüşmek, tanışmak mümkün olur. İnternet ortamında kendisi ile yazışmaya başladık.
 
Bu arada benim geçmişten günümüze Beykoz’a ait materyalleri aktardığım bloğumun ismi “Beykoz’dan İzler” adını taşımakta. Google vasıtası ile orayı görebilirsiniz. Arşivimden bazı aktarımlarım oldu, Beykoz ile ilgili sanal alemde yayınlanan pek çok şeyi buraya aktardık. Öte yandan çalıştığım işyerine gelen Müzayede Kataloglarından bulup arşivlediğim pek çok şey daha var. Şunu söylemek isterim ki o kalın katalogların her yayınlanmasında Beykoz’a ait bir değer satışa sunulmakta. Kimi zaman Beykoz işi bir sürahi, kimi zaman kandil, kimi zaman boza kasesi, parfüm şişesi, Çeş-i Bülbül örnekleri, yağlı boya tablolar ki bazılarını yapımı 100 yıl 150 yıl öncesine kadar uzanmakta, gravürler, çizimler, taş baskılar…. Vaktiniz olduğu anlarda “Beykoz’dan İzler” adlı bloğumu incelemenizi öneririm.
Yazarın Yazıları