Sen ki cezaevinde yattığın o günlerde bu çatının temelini atmıştın.
Sen ki, geceni gündüzüne katarak, isim isim, satır satır kime ne görev vereceğini belirlemiştin. Sen ki Dünya konjonktürünü analiz edip işe nereden başlayacağını belirlemiştin. Sen ki o karalılığınla çıktığın yolda ardına milyonları topladın. Sen ki, milyonların desteğiyle tabuları bir bir yıktın, önce Genel Başkan, ardından Başbakan ve ardından Cumhurbaşkanı oldun… Ama gel gör ki, seni o zor günlerinde omuzlarında taşıyan o milyonlar bu gün sahipsiz… Oysa onlar da senin Devlet Başkanı olmanı çok istemişlerdi. Ama senin ardından, sessizlerin sesi, kimsesizlerin kimi olan AK Parti’nin AKP’lilerin eline geçeceğini hesap edememişlerdi.
Onlar ki, senden aldıkları terbiye ve düsturla hareket ettiler, onlar ki, ‘siyasetin tek limanı olan ahlak’ çizgisini hiç bir zaman aşmadılar. Onlar ki, değişime önem vererek heyecanların, aşkların hep taze ve dinamik kalmasını istediler. Ama gel gör ki, senin ‘aşkım!’ dediğin AK Parti, aşkı senin anladığın gibi değil, farklı anlayanların elinde bir oyuncak gibi sallanıyor.
Beykoz’da bir tabela, bir bina birde yönetim var. Başka bir icraat yok... Taş üstüne taş koyamayanlar hala senin mirasını tüketiyorlar. Hala Anadolu kültüründen beslenen, sana hala; ‘o yapıyorsa bir bildiği vardır’ anlayışıyla güven duyan Beykoz halkının güvenini su istimal ediyorlar. AK Parti kültürünü ayakta tutmak için canla başla mücadele edenleri kapıdan içeri sokmamak için her türlü kepazeliği yapıyorlar…
Senin aşkım dediğin olguyu insan değirmenine çevirdiler. En üstten en alt kademeye kadar, herkes senin çizginden çoook uzakta duruyor. Reis bunlar AK Parti içindeki kendi kısır siyasi hesaplarıyla küstürdükleri yüzde ikilik kesimden habersizler. Reis, senin verdiğin mücadele bunların umurunda bile değil. Reisim, bunlar hala artistlik peşinde AK Parti’nin değerlerini tüketiyorlar. Reis bunlar geleceği bırakmış günü kurtarma mücadelesi veriyorlar. Reis bunların hiçbir yeteneği yok, tamamen Belediye Başkanı’nın imkânlarını kullanarak AK Particilik oynuyorlar. Reis bunlar rantı sokaktaki karpuzcuya kadar düşürmüşler. Reis bunlar senin yola çıktığın hiç kimseyi adam yerine koymuyorlar. Sen vatan hainleriyle mücadele ederken, onlar senin sevdana, emanetine hainlik yapmakla meşguller.
Herkes birisinin güdümüne girmiş, küçük küçük parçalara bölünmüşler… Ve biz seninle yürümeye devam ettiğimiz için bize bedel ödetmek istiyorlar! Her türlü bedeli öderiz yine de seninle yürümeye devam ederiz reis…
O, onu sevmez, o onu beğenmez, o birini Adem Sefer’e şoförlük yaptı diye yönetimden atar, öbürü kendi gücü yetmeyince AK Parti’nin gücünü kullanarak diş göstermeye çalışır. Rüyasında göremeyeceği makamlara hasbel kader ulaşır, vatandaşı beğenmez, sokakta gördüklerine bir selamı bile çok görürler!
Senin hoşuna gitmeyen şeyleri yapmaktan çekinmiyorlar ama eleştirildikleri zaman çılgına dönüyorlar… Reis bunlar her şeye kızıyorlar. Bunlar AKP’lileri AK Parti’nin içine almaktan rahatsız değiller ama AK Parti’nin kapısından geri çevirdikleri kıymetli insanların eleştirilerini görünce adeta deliriyorlar… Reis bunlar Allah’ı hiç hesaba katmıyor, ‘sen nasılsa her şeye yetişemezsin’ rahatlığıyla yan çiziyorlar. Bunlar senin aşkını şirket gibi görüyorlar. Konuşanın seçmen olduğunu unutup sanki AK Parti AŞ’den kovar gibi insanları kırıyorlar. Vatandaşla mecbur kalmadıkça –o da seçimden seçime- muhatap olmuyorlar. Olduklarında da vücut dillerinden adeta samimiyetsizlik fışkırıyor.
Kendileri büyük adam ya, alt kademelerdekilerle işleri yürütmeye çalışıyorlar. Çevrelerindeki bütün nitelikli ve kaliteli isimleri dışlayarak çıtayı her geçen gün daha da aşağıya indiriyorlar! Manevi ağırlıktan yoksunlar, sokağa çıksalar arkalarından on kişi gitmez… Ama işte AK Parti’yi temsil ediyorlar. Reis emin ol senin başına bir şey gelirse bunlar kaçacak delik arayacaklar. Kendilerinin yaptığı hiç bir şey yok. Her şeyi Belediye Başkanı’ndan bekliyorlar. Ama koltuğa otururken, ‘koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren olacağız’ diyorlardı!
Reis bunlar şimdi, 7 Haziran Seçimleri’nde senin Beykoz’a hediye ettiğin Özel Proje Alanı uygulaması sayesinde alınan yüzde 46 oyla nasıl şiştilerse, bu kez de, ‘millet gerçeği gördü, koalisyon kurulamadı. Her gün şehit gelmeye başladı’… Düşüncesiyle oy bekleyecekler. Yani anlayacağın yine hazır yiyecekler. Seçimden sonra da, sana olan vefaları nedeniyle, bunları adam yerine koymamalarına rağmen, oy veren yol arkadaşlarına daha çok diklenecekler. Ama sen rahat ol… Evvel Allah, sonra biz buradayız. Biz onların canına okuruz. Yaptıkları her şeyi önce Beykoz halkına sonra Allah’a havale ederiz. Reis biz senin mirasını muhalefet ederek de koruruz. Bu güne kadar sana inanan milyonların haklarını nasıl koruduysak, bundan sonra da babamızın oğlu da olsa yanlışa izin vermeyiz. Reis biz yoklukla mücadeleye alışığız. Biz zor günlerde nice krizlerden çıktık, bizi susturmak, sindirmek için çok uğraştılar. Başaramayınca da yine davanın yanındaymış gibi görünerek takiyye yaptılar…
Biz bu yola seninle çıktık ve seninle yürümeye devam edeceğiz. İstikrarlıyız. Biz rant için değil AK Parti’nin, eski yürekli günlerine dönmesi için mücadeleyi sürdüreceğiz. Biz senin üzerinden geleceğini garanti altına almaya çalışanlara göz açtırmayacağız.
Reis biz, en son Özel Proje Alanı yaparak, 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri’nde kurtardığın Beykoz’u Allah’ın izniyle içimizdeki AKP’lilerin oyunlarıyla heba ettirmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun bu milli mücadeleden dönmeyecek ve seninle yürümeye devam edeceğiz…
