“Samimiyetle başlamak lazım… 31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti beklemediği bir yenildi aldı. Bu yenilgi teşkilatları çökertti. Birçok imkân AK Parti’nin ve AK Partiyi yönetenlerin elinden gitti.
”
Henüz toparlanma süreci başladı desek yalan olur. Başlayacağına yönelikte bir emare yok. Gel gelelim Recep Tayyip Erdoğan seçim akşamı yapmış olduğu konuşmada teşkilatların dağılmamasına yönelik mesajlar verdi. Verdi vermesine de değil halk, teşkilatları bile Recep Tayyip Erdoğan’dan kopardılar…
Bunun en canlı örneğini ben yaşadım. Oğlumun düğünü için bizzat özel kalem müdürüne teslim edilen davetiye Recep Tayyip Erdoğan’a ulaştırılmadı, kendisine bilgi de verilmedi. Ulaşsaydı ya da bilgi verilseydi, Recep Tayyip Erdoğan bu gibi konularda hassastır, mutlaka bir telgraf çekerdi. Bunu yukarıdaki durumun anlaşılması için örnek gösterdim.
Erdoğan AK Parti’deki toparlanma sürecini zamana yayarak ekonomi politikalarının kendini göstermeye başlayacağı sürece entegre etmeye çalışıyor. Fakat her geçen gün geleceğe dair umutlar tükeniyor. Muhalefet algı ve sosyal medya üzerinden yürüttüğü politikalarla ayakta kalmaya çalışırken, AK Parti bunu seyretmekle yetiniyor.
Hal böyleyken, mevcut kadrolarda; gelecekle ilgili bilgi sahibi olmadığı için yerinde saymayı daha uygun görüyorsa da, Beykoz’da bu bile yok…
Kimse lafının dinlenmediği yerde durmaz. Recep Tayyip Erdoğan, seçim yenilgisinden sonra, “milletin yüz çevirdikleriyle aynı yolda yürüyemeyiz” diyerek, seçim kaybeden başkanlara mesaj verdi. Oysaki seçim öncesi İstanbul’da aynı adaylarla seçimin kaybedileceği biliniyordu. Bizde söyledik. Ama dinleyen olmadı. Yukarıda Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafını kuşatanlar teşkilatları yok sayarak, çıkarları gereği aynı isimlerle başarılı olabileceğimize yönelik Erdoğan’ı ikna ettiler.
Ve bunun sonucu olarak…
Gerçekten Beykoz’da AK Parti sahipsiz kaldı. Bunu Özkan Ayduğan’ın şahsıyla ilgili söylemiyorum. Özkan Ayduğan temiz bir arkadaştır. Bildiğin klasik Anadolu insanıdır. Saftır. Zaten AK Parti’nin Beykoz’da seçim kaybetmesi ve bugün bu durumda olması Özkan Ayduğan’ın saflığının bir sonucudur. Seçim kampanyasında öngörüden yoksun bir politika izlemesi, muhtemel başarıya kimseyi ortak etmek istememesinin sonucu da yıkımda etkendir. Dolayısıyla Özkan Ayduğan bu süreçte ilçe başkanlığı yapabilecek durumda değildir.
Artık AK Parti Beykoz özelinde politika üretmeli, seçim sürecinde muhalefetin ortaya koyduğu “Beykoz’u Beykozlular yönetecek” söyleminin sadece bir politika olduğunu ortaya çıkan birçok örneğiyle anlatmalıdır. Murat Aydın’ın da Beykozluluk ruhuna uygun hareket etmemesi teşkilatlarda da bir nefret oluşturdu.
Şimdi önümüzde bir kongre süreci var. Bu süreç elbette ki, eskisi gibi olamayacaksa da toparlanmak için değerlendirilmelidir.
Delege seçimleri yapıldı. Delege seçimlerinde ortaya konulan politika toparlanma isteğine işaret etmektedir. AK Partiye hizmet etmiş isimleri bir araya toplama çabası Özkan Ayduğan’ın bu partiye yaptığı en güzel hizmet olarak değerlendirilebilir.
Yapılacak kongrede söz sahibi olan isimlerin yüreklerini ortaya koyarak, bu utancı yerden kaldırmaları başlıca görevleridir. Paraysa para, emekse emek, hiçbir şeyden kaçınılmamalıdır. Dirayetli bir ilçe başkanı, fedakâr ve çalışkan bir ilçe yönetimi ile hem koltuğa oturduğundan beri hiçbir varlık gösteremeyen CHP’ye keskin bir muhalefet edilebilir, hem de önümüzdeki seçimlere yönelik ciddi yatırımlar yapılabilir. Beykoz’un yapısı bu günkü CHP yönetimi ile özdeşleşebilen bir yapı değildir. Dolayısıyla Beykoz halkına işkence edilmesine daha fazla fırsat verilmemelidir. Sembolikte olsa MHP’nin Beykoz’da Suavi konserine gösterdiği tepki Beykoz ruhunu gerçek manada anlamak için yeterlidir.
Ben buradan söylüyorum. Alaattin Köseler Beykoz’da kendisinden bekleneni verememiştir. Beykoz siyaseten risk almadan yönetilebilecek bir ilçe değildir. Köseler’de risk alabilecek bir siyaset anlayışı yoktur. Muhalefeti bir tarafa bırak, kendi kadrosunun yetersizliği ve bu yetersizliğin yine kendi içinde ürettiği söylemler daha şimdi den Köseler’i zora sokmuştur. Recep Tayyip Erdoğan gibi çıkarcıların etrafını kuşattığı Köseler’in işi Beykoz’da zordan da öte zordur…
O zaman AK Partililere oturmak haramdır… İyi bir kongre, iyi bir ilçe başkanı, iyi bir yönetim, iyi bir teşkilat, iyi bir muhalefet ve iyi bir seçim… Haydi hayırlısı.
Ne yapsınlar hanefi dilmaç ımı seçsinler
Çok güzel bir yazı… Yürüyen Ayaklar, Duran Ayaklardan Yüzde Elli Daha Az Yaş Tasa Basar…