Beykoz’da Teknolojiyi hizmetle harmanlıyoruz

  • 0
  • 11637
Beykoz’da Teknolojiyi hizmetle harmanlıyoruz
Beykoz’da Teknolojiyi hizmetle harmanlıyoruz
Beykoz’da Teknolojiyi hizmetle harmanlıyoruz
Beykoz’da Teknolojiyi hizmetle harmanlıyoruz
Beykoz’da Teknolojiyi hizmetle harmanlıyoruz

Beykoz, İstanbul ve Kastamonu’da bulunan Turnacıoğlu Mağazaları sahibi Mustafa Turnacı’nın da aralarında olduğu MOBİSAD Yönetimi Yücel Çelikbilek’i ziyaret etti.

Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği MOBİSAD’ın kurmayı planladığı Silikon Vadisi tarzındaki teknoloji bölgesinin Beykoz’da yapılıp yapılamayacağı konusuna ilişkin yapılan ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, MOBİSAD dergisine de bir röportaj verdi.

Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in, MOBİSAD Yönetim Kurulu ile bir araya geldiği ziyarette, MOBİSAD işbirliği ile Amerika'daki gibi bir Silikon Vadisi’ni Beykoz’da oluşturma projesine sıcak baktığını söyledi.

MOBİSAD'ın sorularını tüm samimiyetiyle yanıtlayan Başkan Çelikbilek, teknolojiden eğitime, spordan turizme, çevreden sağlığa kadar ilçedeki diğer yatırımları da anlattı.

Beykoz Belediyesi olarak, yeni projelere açık olduğunuzu biliyoruz. Özellikle teknoloji alanında bizi Beykoz'da ne gibi yenilikler bekliyor? Örneğin Beykoz'da da bir Silikon Vadisi yapılabilir mi?

İlçe sakinlerimizin hak ettiği kaliteli ve nitelikli hizmeti daha kısa sürede almaları için teknolojiyi hizmetle harmanlayan bir anlayışla çalışıyoruz. Teknolojiyi kullanmak, hizmetlerin verimi kadar, vatan memnuniyetini tesis etme adına bizlere büyük kolaylık sağlıyor.

Beykoz yüz ölçümü bakımından İstanbul'un en büyük 5. ilçesi. Temizlik hizmetini artık İstanbul Kalkınma Ajansı'nın (İKA) desteğiyle hayata geçireceğimiz Coğrafi Bilgi Sistemine dayalı vermeye başlayacağız.

Bilgisayar veri destekli vereceğimiz hizmetle çöp araçlarının takibinden, konteyner doluluk oranına, personel hareketliliğinden, günlük iş programına kadar temizlik hizmetinin her adımını bilgisayar ortamında takip edeceğiz. Bu projenin ikinci adımında konteynerlerde çipli uygulamaya geçerek konteyner doluluk oranını tek bir sistem üzerinden kontrol edeceğiz. Çok geniş bir alana yayılan ilçemizde teknolojinin avantajlarıyla temizlik hizmetlerini daha etkin koordine ederken ve sunarken müşteri memnuniyeti açısından da avantaj yakalayacağız.

Başka bir örnek vermek gerekirse, iş arayan ilçe sakinlerimizle personel arayan firmaları buluşturduğumuz Beykoz Kariyer Merkezi içinde aynı şekilde bir data bankası oluşturduk. İş arayan vatandaşlarımız ve personel arayan firmalar kuruma gelmelerine gerek kalmadan kurduğumuz web sitesi üzerinden aradıkları personel ya da firmaya ulaşıyorlar. İstihdama büyük katkı sağlayan bu hizmetimizle bu güne kadar 12 bin ilçe sakinimize vasıflarına uygun sektörlerde işe yerleştirdik.

Aynı şekilde mevcut bilgi işlem sistemi ve network ağına yatırım yaparak, vatandaşlara on kat daha hızlı ve güvenli hizmet vermeye başladık. Kurumda önceden yapılandırılmış sunucu, storage, network yapısını inovatif hale getirerek tüm bilişim teknolojisini güvenli şekilde güncelleştirdi.

Silikon Vadisi'ne gelince; böylesine proje bizim için hoş ve anlamlı olur. Yeter ki biz onun boyutlarını bilelim. Bunu bildikten sonra bu konuya ilgisiz kalmak mümkün değil.

BEYKOZ HALKI YENİ PROJELERE AÇIK

Böyle bir projeye Beykoz halkının yaklaşımı nasıl olur?

Beykoz halkı, gelişime sıcak ve açık. Çünkü projemizin bölgeye güç katacağına inanıyorlar. Yeşil alanların kullanılması konusunda hassasiyetleri var. Beykoz, İstanbul genelinde yeşili en bol olan ve kilometre kareye en az insan düşen bölge. Bizim şuan kilometre kareye düşen insan sayımız 850 kişi civarında. Diğer ilçelerde bu sayı 60 bine kadar çıkabiliyor. Bizim hedefimiz yeni projelerle birlikte Beykoz'un imar planlarını tamamlamak. Ancak bu kadar geniş bir alanımız olmasına rağmen bizim hedeflediğimiz nüfus, kilometre kareyi 1200 kişinin geçmemesi. Bu da toplam 400 bin nüfus demektir.  İlk dönemde bu nüfus fazla olabilir. Ama biz 313 kilometre ile İstanbul'un 5. büyük ilçesiyiz. Sabit nüfusu az tutup dışarıdan nüfus almaya devam eden bir bölge olmaya da devam edeceğiz. Dışarıdan 20-30 bin nüfus buraya gelip yararlanabilecek. Bu misafir nüfus kalıcı olmayacağı için bizi etkilemeyecek. Tüm bunların yanı sıra; biz bölgemize üniversiteler kazandırmak için ciddi adımlar attık. Türk Alman Üniversitesi, Medipol Sağlık Üniversitesi, Beykoz Üniversitesi, Marmara Üniversitesi'ne bağlı Siyasal Bilgiler Fakültesi ve sporla ilgili bölümler burada yer alıyor. Önceden bölgemizde 3-5 bin üniversite öğrencisi vardı. Bu sayı kısa zaman içerisinde 50 bine yakın olacak. Sabit ikamet eden nüfusun yanında, hareketli nüfus da çoğalmış olacak.

Beykoz, spor alanında da oldukça gelişti. Birçok spor kulübü var. Bu anlamda başka yatırımlarınız olacak mı?

Evet, elbette. Şu anda 10'dan fazla saha yaptırdık. 5 tane de yapım aşamasında. Bu yaz 15 tane saha kullanıma hazır olacak. Ayrıca Beykozspor Stadı'nı yıkıp yeniden yapıyoruz. Şu anda kullanımda olan 10 sahamızı da yeniden restore edeceğiz. Büyük spor alanları konusunda bazı sıkıntılarımız var. Bazı işler bölgemizde uzun sürüyor. Çünkü bölgemizde arazi kullanımı konusunda karar veren yetkili kurumlar çok fazla. Beykoz'un kendine ait açık alanı çok fazla yok. Bu nedenle ilgili kurumlardan arazi istemek zorunda kalıyoruz. Biz sabırla, yorulmadan, bıkmadan, gayret göstererek bu projemizi bitireceğiz.

Beykoz'da şu anda 34'e yakın kulübümüz var. Mesela hentbol çok gelişti, şu anda Süper Lig'deyiz.Bu da bizim için çok büyük bir kazanıp oldu. Hentbolla ilgilenen büyük Avrupa takımları Beykoz'a gelecek, bu da Beykoz için artı bir değer olacak. Ayrıca; Basketbol Federasyonu için görüşmeler devam ediyor. Federasyonun ana merkezi burası olacak. Uluslararası takımların gelip burada hazırlanması noktasında çok büyük kazanımları olacak ve Beykoz çok tanınan bir bölge haline gelecek.

Tüm bunların yanında, şu anda reytingi en yüksek olan “Diriliş“ dizisi bizim bölgemizde çekiliyor. Onlar için bu noktada yeni bir platform kurmaya çalışıyoruz. Polonezköy'de 330 dönüm araziyi onlar için hazırlıyoruz. Bundan sonra bölgemizdeki dizi ve bu tür daimi projelerin isimlerinin yanında Beykoz ismi de yer alacak.

Beykoz'da camın başkenti olma noktasında ciddi yatırımlar yapıldı. Bunlardan biri de Beykoz Cam Sanat Merkezleri. Projede son durum nedir?

Hala çalışıyoruz. Projenin üçayağı var; Kaymakamlık, Belediye ve Camcılar Derneği. Bunlarla ilgili ciddi fonlar alındı. Bu fonlar ile biz burada çıraklıkla başlayıp ustalığa gidecek 100'e yakın öğrenci tespit ettik. Bu öğrencileri öncelikle İtalya'nın Murano kendine göndererek cam eğitimi almalarını sağladık. Bir başka projeyle de oradaki ustaların buraya gelerek eğitim vermelerini sağladık. Son olarak da bu ustalarımız Beykoz'da kendi meslekleriyle ilgili bir imalat yaptılar, sanat eserleri meydana getirdiler. Bu eserleri Belediyemizde sergiledik. Çok güzel ve özgün eserler oraya çıktı. Bunları devam ettirmek istiyoruz. Anadolukavağı, Polonezköy ve Riva'da yaptırdığımız Cam Sanat Merkezleri faaliyetlerine devam ediyor. Bunların yanı sıra, Beykoz'un girişine Kavacık'a, kıymetli bir cam sanatçımıza güzel bir eser yaptırdık. Damla camdan ve mermerden oluşan bir Beykoz yazısı oldu. Çünkü cam bir damlayla başlıyor. Dikkat edilerek bakıldığında eserin ilk harfinde damla camdan akan Beykoz yazısını görüyoruz. Durup resim çekilenler bile var ve bu durum bizi mutlu ediyor.

ENGELLİLERE ÖZEL KAFE

Sosyal sorumluluk projelerine de çok önem veriyorsunuz. Bunlardan biri de Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Beykoz Şubesi. Bununla ilgili yaptığınız projelerden bahseder misiniz?

Ben göreve geldiğimde TOFD Beykoz vardı fakat faaliyet alanı bu kadar geniş değildi. Onlara ciddi katkılar yaptık. Engelliler için bütün araç gereçleri temin ettik ve dağıtımlarını yaptık. Şu anda Beykoz'da engelliler için akülü araç isteyen kişi neredeyse yok. Çünkü istedikleri gün hemen onlara temiz ediyoruz. Bunu dışında arkadaşlarımız arada üretim yapıyorlar, zaman zaman onlara destek veriyoruz. Bir yeni projemiz olarak, Akbaba semtimizde, büyük bir alanı engellilerimize tahsis ettik. Şimdi onlara özel bir kafe yapılacak, bu kafenin çalışanları da tamamen engelli olacak. Engellilerin normal insanlarla rahat oturabilecekleri bir ortam hazırlıyoruz. Bu projemiz bir kaç ay içerisinde hayata geçecek ve engelli arkadaşlarımız hem para kazanacak hem de işe yaradıklarını herkese kanıtlamış olacak. Bu gibi projelerle dışarı çıkmak istemeyen engelli arkadaşlarımız kendilerinde güç bulduklar. Şimdi '' Herkesin ne kadar hakkı varsa benim de o kadar hakkım var'' diyen, toplu taşıma kullanırken hakkını isteyen özgür insanlar haline geldiler. Bu da bizim için övünç kaynağı. Ayrıca kütüphanemizde 5 bine yakın engellilerin okuyabileceği kitap buluyor. Aynı zamanda mahallelerimizde halk sağlığıyla ilgili bir proje geliştiriyoruz. Mobil araçla vatandaşlarımızın bulunduğu yerlere ücretsiz bakımlarını ve muayenelerini yapmak üzere koruyucu hekimlik uyguluyoruz. İster sosyal güvenliği olsun, ister olmasın hiçbir ücret talep etmeden vatandaşlarımızın muayenelerini yapıyoruz.  Bir bulguya rastlarsak, ilgili hastaneye veya aile hekimine yönlendiriyoruz. Her gün 150'ye yakın insan muayene ediliyor. Kemik erimesinden göz bozukluğuna kadar hepsine bakılıp müdahale ediliyor. Ayrıca ilk defa İstanbul'da psikolojik danışmanlık merkezi projesini hayata geçirdik. Alanlarında uzaman psikologlarımız her gün bu alanda hizmet vermekte. Her hastamız için en az 10 seans uyguluyoruz. Bir hasta böyle bir sorunla özel bir psikologa başvurduğu zaman yüksek rakamlar ödeyebiliyor. Biz ise aynı hizmeti vatandaşlarımıza ücretsiz olarak sunuyoruz.

''MİLLETİN GELİŞMESİ İÇİN GAYRETLE ÇALIŞMAK GEREKİYOR''

Konuyu biraz daha değiştireceğiz ama merak ediyoruz; bu kadar yoğun bir çalışma temposunda hiç boş vaktiniz oluyor mu?

Boş vakitlerim tabii ki oluyor ama tatil kavramını pek bilmem. Bu dönemde çalışma saatlerimiz daha da arttı; 18-20 saate kadar çalıştığımız olabiliyor. Hatta bazen uykuda bile çalışıyorum, sayıkladığımı söylüyorlar. İnsan için en güzel şey çalışmak ve elinin emeğidir. Milletimizin gelişmesi için gayretle çalışmak gerekiyor. Hala hafta sonu tatilinin ne ifade ettiğini tam olarak bilmiyorum.

Son olarak teknolojinin günlük yaşamınızdaki yeri hakkında neler söylemek istersiniz?

Telefonsuz yapamıyor durumuna geldik. Piyasaya son model bir telefon çıktığında yeni teknolojiden istifade etmek için bende hemen almak istiyorum. Asıl mesleğim mali müşavirlik. Bu meslekte ilk bilgisayar kullanan benim. O zamanlar resmi kayıtlar yoktu ve bilgisayar kayıtları kabul edilmiyordu. Ben ilk önce kayıtlarımı bilgisayardan yapar, daha sonra deftere geçirirdim. Bu yöntemle bütün hesaplar doğru ve temiz olurdu. Bu, işimde başarılı olmamı sağlıyordu. O zamandan beri teknolojiye merakım vardır. Twitter ve diğer sosyal medya hesaplarım aktif ve kendim kullanıyorum, çünkü tartışma başlayabiliyor ve dil değişiyor. Bu dil de insan üzülüyor. Dünya büyük bir pazardır ve bizim büyük bir güçle üretim yapmamız gerekiyor. Biz artık teknoloji alanında öncülük eden ve başarılı işlere imza atan insanları görmenin verdiği hazzı yaşamak istiyoruz.

MOBİSAD Dergisi

Dördüncü endüstri devrimi
Önceki Dördüncü endüstri devrimi
Beykoz'da çocuğunu kemerle gezdiren anne gündem oldu
Sonraki Beykoz'da çocuğunu kemerle gezdiren anne gündem oldu