Kader GÜR
  • 30/10/2019 Son günceleme: 30/10/2019 11:44
  • 7.841

Bu başlık belki birilerini rahatsız edecektir. Ama siyaseti samimiyet ve gerçekler üzerinden yapanları hiç de rahatsız etmeyecektir. Çünkü samimi AK Partililer toparlanmaya ihtiyacımız olduğunu biliyor, zaten açık açık da görüyorlar.

Meseleye şuradan başlamak lazım? AK Parti ülkede 2011 yılına kadar yaşam seviyesini oldukça yükseltti. Bu yükseliş sırasında bunun hep böyle devam edeceği düşünüldü.

Hemen ardından başlayan israf ve saltanat bugün içinde bulunduğumuz ekonomik çıkmazın direkt olarak nedeni olmasa da, vatandaşın AK Parti'ye duyduğu güvenin sarsılmasında çok önemli rol oynadı. Bugün vatandaş zorunlu olarak ekonomik sıkıntılarla mücadele ederken, saltanat sürenlerden hesap sorulduğunu da görmedi.  

Siyaseti hala sosyal medya üzerinden sürdürmeye çalışanlarda bu güven problemini her geçen gün derinleştirmektedirler. Maalesef her zaman karşı çıktığımız algı operasyonlarını bugün bizler yapar olduk. Buna bir iki örnek verecek olursak, 23 Haziran 2019 İBB Seçimleri öncesi yüzde 10 indirim yapacağız dediğimiz doğalgaza, seçimden sonra yüzde 32 zam yapmamız gibi. CHP'nin yönettiği İBB Meclisi'nde AK Parti Grubunun önergesiyle İstanbul'a 295 bin m² yeşil alan kazandırılmasının ballandıra ballandıra anlatılması ve sosyal medyada kıyamet koparılmaya çalışılması.

Ya bizimkiler çok yoruldu, ya da kusura bakmasınlar milleti aptal zannediyorlar... Bu millet yeşil alanların konut alanlarına dönüştürülüp, gökdelenlerin dikildiğini ve birilerinin nasıl zengin edildiğini çok iyi biliyor.

Bunları örnek olarak verirken, bugün ülkeyi hala bizimkilerin yönettiğini hatırlatmak ve bu örneklere yenilerinin eklenebileceğini söylemek isterim.

Buna rağmen, her yeni başlangıçta verilen vaatlere inanarak vatandaşımızdan destek istedik. Verilen vaatlerin yerine getirilmediğini, sokakta AK Parti'ye yönelik eleştirilerin arttığını görünce uyarılarımızı yaptık. Yaptık yapmasına da, vatandaşı boş vaatlerle kandıranlar değil, bedeli hep biz ödedik.

Artık yeter...

Beykoz'da değişen bir şey yok... Murat Aydın'ın Beykoz Belediye Başkan Adayı gösterildiğinde de aynı hayallerle işe koyulduk. Murat Aydın'ın Zeytinburnu'ndan geliyor olmasının oluşturduğu belirsizliği, İlçe Başkanımızın, 'seçimi kazanacağız' talimatıyla üzerimizden attık. Ve canla başla çalışmaya başladık.

Çok şükür ki, Murat Aydın'ın adaylığında seçimi kazandık... 31 Mart'ın hemen ardından yapılan 23 Haziran İBB Seçimleri'nde Beykoz’da 2. parti olduk. Ama biz 'önümüzde dört yıl daha seçim yok’ diyerek kendimizi avutuyoruz. Dört yıl içinde Beykoz’da neyi değiştirip toparlayacağız, çok merak ediyorum.

Aynı israf, aynı vurdumduymazlık, aynı insan harcama çabaları, aynı gruplaşmalar, aynı rant mücadelesi tüm hızıyla devam ediyor. 31 Mart'ta verilen vaatlerden ses yok, hepsini unuttuk... Beytaş yıkılıp yeniden yapılıyor, kimse sormuyor... Belediyenin kasasından giden milyonları kimse umursamıyor. İnsanların ekmekleri haksızca ellerinden alınırken kimse rahatsız olmuyor. Kabahat, Meclisten borçlanma yetkisini alanda değil, bunu haber yapana bulunuyor. Kısacası Beykoz kişisel beklentiler uğruna ayaklar altında çiğnenirken, gözler kör, kulaklar sağır olmuş hayal kuruyor.

Beykozlular kendisini kiracı gibi hissediyor! Üstelikte kiraya her gün zam yapılıyor!   

Çaktırmadan Yücel Çelikbilek dönemini bahane ederek, başarısızlığa kılıf ararken, hemen ardından Yücel Çelikbilek'e şirin gözükmek için her türlü siyasi entrika yapılıyor.

Yıkılan kaçak inşaatları Çelikbilek dönemine mal ediyor, üstelik kaçak inşaatı yapanların "başkanı gördük yapıyoruz" dediği ifade edebiliyor.

Böyle bir ortamda bizim karşılaştığımız haince tavırları normal karşılıyor, 'bu ortamda kime güvenip nasıl toparlanacağız' diye de düşünmeden edemiyoruz. Hele koltuğu aldıktan sonra geçmişini unutanları gördükçe, değişime olan inancımızı yitiriyor, üç beş kuruş menfaati için ilkelerinden, dostlarından ve geleceğinden vazgeçen omurgasızları izledikçe, ‘yazık’ demekten kendimizi alamıyoruz.

Bu kadro ve bu anlayıştan Beykoz’da değişim bekliyoruz.

İmkansız olanı biliyoruz bilmesine de, sadece Recep Tayyip Erdoğan'ın kredisinin Beykoz'da nasıl tüketildiğini tarihe not düşüyoruz.

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz