Kader GÜR
  • 13/07/2017 Son günceleme: 13/07/2017 18:49
  • 6.516

Oysa Beykoz'da AK Parti kimliği altında siyaseti yapan herkes parti içi hassasiyetleri bilir.

Fakat gel gör ki, Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte başlayan başı boşluk karşısında herkes üç maymunu oynamaya başladı.

Ne yaşanan olaylara tepki verir olduk, nede ilkelerimizi muhafaza edecek halimiz kaldı. Adeta 'son dönem' psikolojisine burunduk. Aslında bunu kendi yerlerimizi sağlamlaştırmak için yaptık, fakat sosyolojide, "giden adam psikolojisi"ne düştüğümüzü fark edemedik...

Kendi içimizde nefret oluşturacak hareketlere imza attık, yada atanlara göz yumduk...

AK Parti'den kopma nedenlerinin en sonunda yer alan "parti içi haksızlık ve adaletsizlik" gerekçesini en başa taşıdık... Partimizin 5 kişinin tekeline alınabilmesi için yapılan operasyonlara göz yumduk... Üç liraya, beş liraya köle, adam yerine konulmakla da dünyanın tek hakimi olduğumuzu zannettik... Bizimle beraber yola çıktığında sade bir vatandaş olan dostlarımızın, parayı görünce bizden kopmalarına izin verdik...  Daha dün insanlıktan, haktan adaletten dem vurup ta, bize yapılan adaletsizlik karşısında sesini çıkarmayan dostlarımızın, aynı durum kendi başlarına geldiği zaman masaları yumruklasalar da fayda etmeyeceğini bir türlü anlatamadık.

Başımıza ilçe Başkanı seçtiğimiz sözde yöneticiler eliyle, nefretle, öfkeyle yıllar yılı anlatılması muhtemel  politikalar ürettik. FETÖ gibi kumpas yoluyla ses kaydı elde edipte, dinletmek, Peygamberimize doğum günü yaparak pasta kesmek, AK Parti'nin siyasi temayüllerini, gelenek göreneğini ve masumiyetini Beykoz'da alt üst etmiştir...

Bunlar yaşanırken, kör sağır ve dilsiz olmak ise en acı olanı. Farkında mısınız, kültürümüzü, birlik beraberliğimizi, refahımızı yükseltmek, çocuklarımıza daha güzel bir ülke bırakmak adına yücelttiğimiz, omuz verdiğimiz  kurumumuzu ne hale getirdik... Haksızlık karşısında susunca dilsiz şeytan dediğimiz o anlayış bize artık çırak bile olamaz...

Beykoz'da AK Parti siyaseti iflas etmiştir... Mevcut kadroyla bunun yürümeyeceği kesindir... Bu konuda ısrarcı olmak daha derin yaralara yol açabilir. Dikkatli olmakta fayda var.

Şu konjonktürde birlik beraberlik naraları atmak, sistemden otomatik gönderilen SMS'lerle kardeşlik müessesesinin yeniden tesis edileceğine inanmak, AK Parti kültürüyle hiç bir şekilde bağdaşmayan meseleleri kabul etmek anlamına gelir ki, o zaman bunun adına hizmet siyaseti diyemeyiz.  

Hal böyle olunca, ister istemez pozisyon almak zorundasınız... Yeniden dirilebilmenin hesaplarını yapmak durumundasınız... Çünkü AK Parti hala umut kapısıdır. Recep Tayyip Erdoğan'a hala insanlarımız inanıyor ve güveniyorlar. Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden Genel Başkan olmasıyla AK Parti'nin ömrü uzamıştır. Buna birde teşkilatlarda beklenen değişikliğin gerçekleşeceğini eklediğinizde AK Parti'nin selameti daha bir belirginleşecektir...

Çünkü, AK Parti'nin kuruluş felsefesinde top yekun kalkınma vardır... Hortumculuk yoktur... Dışlama, ötekileştirme, rantiye siyaseti kabul edilebilen bir şey değildir.

AK Parti'nin kuruluşundan beri özlenen Türkiye'yi kurma  hayalleriyle yaşayanların ümitleri biraz körelmiş olsa da, bu ümitler; Tayyip Erdoğan ile birlikte yeniden dirilmeye meyletmiştir...

Beykoz'daki bu belirsiz ortamda Yücel Çelikbilek'e bir büyük olarak çok önemli görev düşmektedir... Nasıl AK Parti içinde yapılan bir çok yanlışa rağmen insanlar Recep Tayyip Erdoğan'ın varlığıyla kendini teselli ediyorsa, Beykoz'da da Yücel Çelikbilek'e bu anlamda siyaset üstü bir konum verilmiştir.

Yücel Çelikbilek, otorite olarak konumunun gereğini hiç bir hesap gözetmeden yapmalıdır... Beykoz'da herkesi AK Parti kültürüne dahil etmelidir... Bu kültürü taşıyamayanlara yönelikte sahiplenme duygusu içinde olmamalıdır... Konumu itibariyle kendisinden böyle bir beklenti olduğunu zaten biliyordur... Bugünden tezi yok önümüzdeki kongre sürecinin sorunsuz ve bölünme yaşanmadan atlatılmasına yönelik çalışmalarına başlaması faydalı olacaktır kanaatindeyim. AK Parti içinde kardeşlik kültürünü yeniden tesis edecek fikirleri bir araya toplamalıdır.

Süreç sonunda ortaya çıkacak fotoğrafın AK Parti'nin geleceği için çok önemli olduğunu ve geniş açıdan baktığınızda fotoğrafta Beykoz'u görebilme mecburiyeti vardır... Bu kıstasları ve artık galibiyetin 50+1 gerektirdiğini bilerek, Beykoz'da siyasetin normalleşmesini sağlama  zorunluluğu ortadadır.

Yılların bilgi birikimini taşıyan, artık siyasetin duayeni diyebildiğimiz Yücel Çelikbilek'e, siyasette seviyenin, siyaseten yapılan dostluklarla değil, dostlarla yapılan siyasetle yükseleceğini anlatmak bizim haddimiz değildir...

Allah yolumuzu açık etsin…    

Yazarın Yazıları