Kader GÜR
  • 20/02/2019 Son günceleme: 20/02/2019 19:02
  • 17.327

Önümüzdeki yerel seçimlerde siyasi partilerin Beykoz Belediye Başkanlığı için gösterdiği adayları incelersek, şahsiyetleriyle ilgili ne söyleyebiliriz ki?

O zaman adayları sosyolojik, yani vatandaş üzerindeki etkisi yönünden ele alacağız. Kimini popüler yönleriyle, kimini de buram buram popülizm kokan söylemleriyle…

Murat Aydın, Coşkun Tosun, Murat Miniç, Muharrem Kaşıtoğlu… Hadi bir de bağımsız aday iliştirelim buraya, o da “Beykozlunun Beka sorunu var!” diyen Cabir Soylu olsun.

İlle de adaylara olumsuz bir yaklaşımla bakacağız derseniz, en çok AK Parti Adayı Murat Aydın ile ilgili konuşabiliriz. Zira özellikle Beykoz’a geliş şekliyle konu haklı olarak epey su kaldırır. Öte yandan, Murat Aydın 18 yıldır ülkeyi yöneten iktidar partisinin adayı. İktidara duyulan tepkinin yansıma ihtimali olan Aydın, daha önce 15 yıl belediye başkanlığı yapmış. Bu nedenlerle de birçok konuda eleştirilebilir, Beykoz'da seçimi kaybetmesi için birçok bahane öne sürülebilir.

Muharrem Kaşıtoğlu ile ilgili de bir takım şeyler öne sürebiliriz. Çünkü o da, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı olarak, bugün seçim meydanlarında eleştirdiği sistemin bir parçasıydı. Ve eleştirdiği sistemin en yılmaz savunucusu olarak gazete arşivlerimizdeki özel yerini halen koruyor!

Diğer partilerin adaylarına baktığınızda, Coşkun Tosun için ne söyleyebilirsiniz? Hakikaten popüler bir isim. Neredeyse 30 yıllık belediyeciliği, spor adamlığı, STK’lardaki ciddi başarıları. Beykoz’a özdeşleşmiş değerli bir isim.

Peki ya İYİ Parti adayı Bilgehan Murat Miniç'in şahsını neyle suçlayabilirsiniz. Hiç bir olumsuzlukla bu kardeşimizi yan yana getirme olanağınız yok. Son derece dürüst ve mütevazı bir insan. 2014 seçimlerinde BBP’ile yakaladığı başarı da ortada.

Aslında iktidar partisi de, isteseydi Beykoz'da daha popüler bir ismi aday gösterebilirdi. Evet, Hanefi Dilmaç’tan bahsediyorum. Beykoz’un neredeyse tamamında olduğu gibi, bizim de gönlümüz İlçe Başkanı Muhammed Hanefi Dilmaç'tan yanaydı. Doğru, Dilmaç popüler bir isim. Bu popülerliğini uzun yıllara dayanan tecrübesine ve Beykozluların gönlünde edindiği yere borçlu. Dolayısıyla Beykoz’u yönetebilecek çok ciddi bir potansiyeli var ve yaşı da yeterince genç.

Ama Genel Başkan Erdoğan, Numan Kurtulmuş'un önerisi sonucu Murat Aydın'ı uygun gördü. Beykozlular gibi düşünmedi. Erdoğan popüler olmayı yeterli görmedi demek ki…

Beykoz'da dedikodunun etkili olduğu da bir gerçektir. Ama dedikodu sadece bilgi kirliliğine yol açar, muhatabını biraz daha fazla yorar ama hiç bir zaman seçim kaybettirmez.

Beykoz'da hemşericilik de seçimler üzerinde etkendir. Ama hiç bir seçimi galibiyete taşıyamaz. Hatta seçim kaybettirir. Yıpranmak ve dışlanmak için hemşericilik Beykoz'da en uygun argümandır...

Popülizmin Beykoz'da galip geldiği tek seçim Alaattin Köseler'in DSP’den Belediye Başkanı seçildiği 1999 Seçimleri’dir. O gün bu gündür popülizm Beykoz'da iş yapmamıştır.

O zaman Beykoz halkı 31 Mart Yerel Seçimleri'nde neye bakarak karar verecektir?

Realite... Yani popülizmden olabildiğince uzak; gerçekleri, yaşanmışlıkları kendi süzgecinden geçirerek karar verecektir.

Önce Coşkun Tosu'ndan başlayalım...

Coşkun Tosun iyi bir Beykozludur... Sevilir, Beykoz Belediyesi'nden emekli olmuş, pratikte de olsa belediyeciliği bilen birisidir. Ama gel gör ki, adaylığı açıklanana kadar Beykozlu olan Coşkun Tosun, adaylığı açıklandıktan sonra alındığı kıskaçta CHP'li olmak zorunda kalmıştır. Etrafı kuşatıldı. Coşkun Tosun sıkıştırıldığı dar alandan çıkamazsa, Beykoz'u kurtaracak, Beykoz'a hizmet edecek vizyonu maalesef ortaya koyamayacak endişesindeyim. Coşkun Tosun bu seçimi kazanamazsa da, adamlığını muhafaza edebilmelidir.   

Gelelim Bilgehan Murat Miniç kardeşime

Beykoz'da İYİ Parti Adayı Murat Miniç'mi çok oy alır, SP Adayı Muharrem Kaşıtoğlu'mu? diye bir soru soruluyor. Bu sorunun nedeni vatandaşın ikisini de aynı kategoride değerlendiriyor olmasıdır. İkisi de genç, ikisi de popüler. Burada dikkat etmeniz gereken bir şey var. Kaşıtoğlu, belediyecilik yapmış olmasına rağmen hizmetleriyle değil, popülizmle konuşuluyor. Murat Miniç, 2014 Seçimleri'nde almış olduğu oyla zaten popüler olmuş bir siyasi. Seçimde kullandığı söylemde, "Beykoz'un çocukları..." Ben bunun yerel anlamda doğru bir söylem olduğunu düşünsem de, Beykoz, ekonomik ve kültürel anlamda zayıf düşmüş, kendi kendine yetecek gücünü artık yitirmiştir. Onun için Beykoz halkının popülizmle kaybedecek zamanı yoktur.

Dolayısıyla; İktidar Partisi'nin realiteyi oluşturduğu uluslararası boyut karşısında Beykozluluk söylemi zayıf kalmış, erimiştir. Çünkü işin ucunda ekonomi ve rahat bir yaşam beklentisi vardır.

Saadet Partisi Adayı Muharrem Kaşıtoğlu

Muharrem Kaşıtoğlu da siyaseten bir çok hata yapmış olmasına karşın hala varlık gösterebilecek kıvrak bir zekaya sahiptir. Saadet Partisi'nden aday olmayı kabul ederek, Beykoz'da ciddi manada şaşkınlık yaratmıştır. Bu şaşkınlık, '...acaba ne olacak... Bir mucize olabilir mi?’ merakıyla gözleri kendisine yöneltmiştir. Ama ben mucize beklentilerinin gerçekleşeceğine pek ihtimal vermiyorum.

Beykoz'da en rahat aday Murat Aydın'dır.

Murat Aydın Beykoz'da tanınan bilinen, Beykozlunun huyunu suyunu bilen bir insan değil... Muhalefet partilerinin bir, Murat Aydın'ın ise üç rakibi var... Birçok açıdan işi zor gözüküyor ve Beykoz özelinde popüler bir isim değil...   Hem iktidar yıpranmışlığı, hem kendi yorgunluğu, hem de iktidarın adayı olmasıyla ağır sorumluluğu var. Vaatleri bağlayıcıdır. Onun için ifadelerini iyice süzgeçten geçirmek zorundadır. Çünkü söylediği her şeyin yarın karşısına çıkma ihtimali çok yüksektir... Bu hassasiyetlerin farkında olan Murat Aydın, herkesten, tüm rakiplerinden daha fazla çalışmak zorunda olduğunu biliyor ve çalışıyor...

Murat Aydın Beykoz'da biliyorum ki, seçimi kazanacaktır!

Çünkü Recep Tayyip Erdoğan'ı teminat olarak kullanıyor... Sadece AK Parti'nin değil, MHP'nin de ortağı olduğu Cumhur İttifakı'nın adayı olarak yarışıyor. Murat Aydın rahat ve kendinden emin bir siyaset izliyor. Kazanacağını biliyor olmasına rağmen Beykoz'u karış karış geziyor, vatandaşlarla kucaklaşıyor, Beykoz’u tanımaya çalışıyor ve bunun için çok ciddi gayret sarf ediyor.

Ekibi iyi çalışıyor, ilçe başkanı Hanefi Dilmaç'ın samimiyetinden olabildiğince yararlanıyor. Sokaklar, “Murat Aydın'ı, Recep Tayyip Erdoğan gönderdi” diyor. Murat Aydın Beykoz'da kısa sürede fark ettiği dengeleri şimdilik sağlamakta zorluk çekmiyor. Emin olmadığı şeylere temkinli yaklaşan Murat Aydın, iktidar olmayı dezavantaj olmaktan çıkarıp, avantaja çevirmeyi iyi beceriyor.

Velhasıl, Beykoz'da 31 Mart Seçimleri'nin galibinin popülizm veya popülarite değil realite olacağı açıkça görülüyor.

Hayırlı olsun...

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz