Biliyorsunuz, belediye meclisimiz üç partili. AK Parti, MHP ve CHP… Yıllardır olduğu gibi bu dönemde de Beykozlular CHP’ye denetleme, sorgulama ve hesap sorma görevi verdi. Geçmiş yılların aksine bu dönemde CHP’nin bu görevlerini yerine getirmediğini görüyoruz. Biraz Cemal Sataloğlu mücadele ediyor ama maalesef yeterli değil! İlçe Başkanı Aydın Düzgün kongreden önce de çıkıp tek kelime etmedi, şimdi de değişen pek bir şey olacakmış gibi görünmüyor.
Belediye Başkanı, ekibi ve bürokratları şirazeyi giderek kaybediyor. Sendika baskısı, tehdit, işten çıkarma, anti demokratik kongreler, maaş düşürme, beğenmeyenleri kapının önüne koymakla tehdit etme, vatandaşın başına evini yıkma, zırt-pırt ihale yapıp sonra bu ihaleleri iptal etme, Beytaş’ı yıkma, ota-çiçeğe festival yapma, bisiklete milyonlar yatırıp deprem konusunda kılını kıpırdatmama… Daha neler neler!
Yücel Çelikbilek görev yaptığı on yıl boyunca bunların onda birini yapmış olsaydı Beykoz’u ayağa kaldırırdınız! Ne oldu size beyler? “Bizim yapacağımız işi Murat Aydın ve ekibi kendi kendine yapıyor nasılsa” diyerek izlemeyi mi tercih ediyorsunuz? Peki ya Beykoz ne olacak?
Yoksa sizin de mi umurunuzda değil Beykoz?
Kesin sesinizi!
Bazı takipçilerim Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın ve ekibine yönelttiğim eleştirileri ve dozunu doğru bulmuyor olmalı ki Murat beyin avukatlığına soyunmuş. Yine bu duruşumu “Sinan abiye yakışmıyor” diye eleştiren bile oldu.
Tamam, konu biraz kişiselleşti belki ama yazdığım hiç bir şeyde yalan yok, iftira yok! Adamın enteresan ötesi bir egosu var ve tıpkı İmamoğlu gibi algı yönetimini de çok iyi başardığını sanıyor.
Evet, Murat Aydın’la kutuplaştım ve kutuplaşmaya devam edeceğim. Ama bunun sorumlusu ben değilim. Bu kutuplaşmanın tek nedeni bana üç konuda yalan söylemesi, iftira atması ve bunları, ben doğruyu bildiğim halde gözlerimin içine baka baka yapmasıdır. Dolayısıyla bu konuda kimse benden geri adım atmamı beklemesin! Kendisinden halen özür bekliyorum...
Sonuç itibariyle ben Murat Aydın hakkında yalan söylemiyorum, iftira atmıyorum. Kendisinin ve ekibinin yaptığı fahiş hataları kamuoyuyla paylaşıyorum. Ama ne hikmetse biz bunu yaparken ses bir grup çapsız cahilden geliyor!
Hatta bazıları “muslukları kesildi, onun için saldırıyorlar” diyebilecek kadar ahmağa bağlamış durumda.
Sevgili okurlar Dost Beykoz 17 yıldır yayında. Bu ay 202. Sayımızı bastık ve sizlerle buluşturduk. Ben bu ahmaklara cevap vermeyi kendime zûl addederim lakin sizlere açıklama yapmak boynumun borcudur.
Daha önce de yazdım, bizim belediyeden aldığımız destek diğer gazetelerin aldığı kadardır. O da belediyenin gazetelere verdiği reklam ve ilanların karşılığıdır. Murat Aydın eleştirel yayın politikamızı beğenmedi ve altı ay önce bu desteği bizden kesti -kesmeseydi hatırım kalırdı-! Desteği kestiği Eylül ayından beri daha özgürüz hamdolsun! En azından Beykoz bilmediği, kapalı kapılar ardında dönen tezgâhları öğreniyor ve öğrenmeye devam edecek!
Ben, bizim yayın politikamızı eleştiren müptezellere buradan bir çağrı yapacağım; geçmişte ve bu gün yaptığımız haberlerin onda birini yapın da görelim yüreğinizi! Bakın bize hiç destek vermiyor Murat Aydın. Hatta destek verenlere, yazarlarımıza, yönetimde yer alan arkadaşlarımıza bile “çekilin oradan. Bırakın Dost Beykoz’u” diye üst perdeden utanmadan telkin(!) bile verdiler! Biz hamdolsun yayın hayatımıza devam ediyoruz.
Çok yürekli ve bağımsızsınız ya, hodri meydan!
Mesela Beytaş Restaurant’ı sırf tavanlarını kırk santim daha yükseltmek için yıktı Bay Başkan! Hadi buyurun! Hesap sorun, haber yapın!
Onlarca festival, milyonlarca para çarçur edildi! Hadi! Sıkıyorsa haber yapın! Karpuz Festivali’ni çok mu normal buldunuz?
Yahu Mahmut Şevket Paşa’da adamın yüz yıllık baba ocağını başına yıktı adam! İki kelime söyleyin ulan! Elazığ depreminde Ekrem İmamoğlu Erzurum’a kayak yapmaya gitti diye onu yerden yere vuran fanatik ötesi CHP’liler gördüm. Bari onlardan utanın! Asgari ahlaktan yoksunluk bu olsa gerek. Her hal ve şartta, kayıtsız şartsız yalakalık!
Bu haberleri ve daha onlarcasını korkusuzca yaptığımız için biz “hortumu kesilen” oluyoruz, siz ise üç maymunu oynadığınız için tarafsız, objektif vs. oluyorsunuz öyle mi? Görünen o ki, bizim bu haberlerimizin yol açtığı tahribatı onarma işi size verilmiş. Yani, elinize tutuşturulan basın bültenlerini yayınlayarak bay başkan ve ekibinin imaj düzelticisi olmuşsunuz bile!
Biz Muharrem Ergül döneminde de Yücel Çelikbilek döneminde de yeri geldi en sert eleştirileri yaptık. Murat Aydın’ın bundan azade olmasını nasıl beklersiniz? Peki, siz Ergül ve Çelikbilek’e yönelttiğiniz eleştirilerin onda birini üstelik bu kadar bol malzemeye rağmen Murat Aydın’a yöneltebiliyor musunuz? Hayır!
O zaman onun bunun gazına gelip saçmalamayacaksınız! Sesinizi kesip, uslu uslu oturup bizi izleyeceksiniz!
Zira sizin de bu haberleri bayılarak okuduğunuzu biliyorum!
