Kader GÜR
  • 04/11/2015 Son günceleme: 16/11/2015 17:21
  • 7.571

Allah’a çok şükür tehlikeli virajı aştık… Ülke olarak rahat bir nefes aldık…

Herkesi, katkısı olan, karşısındaki tehlikeyi görüp birbirlerine kol kanat geren AK Partilileri kutluyorum… Türkiye genelinde alınan % 49 ve Beykoz’da % 54.10 Türk siyaset tarihinde yeni bir başlangıçtır… Evet, ‘başlangıçtır’ diyorum çünkü 7 Haziran Seçimleri’nde yaşanan hezimet sonrası AK Parti ciddi manada silkelendi, günlerce, saatlerce süren tartışmalar sonucunda tespitler yapıldı… Bu süreçte birçok başlık ortaya çıkarıldı.

Bunlardan en önemlisi adeta bir itiraf niteliği taşıyordu. “Sen ben Yok… Türkiye var”… AK Parti’nin bir diğer sloganı ise; “ilk günkü aşkla”… Bu cümle bence çok anlamlı… Bu zamana kadar şahsımın yapmış olduğu eleştirilerin bana göre en kısa özetiydi.

Birde AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ile yaptığım bir röportajda, Tayyip Bey'in Cumhurbaşkanı olmasının ardından partide yaşanacağı söylenen değişime istinaden, "AK Parti'nin kurucu ruhu korunmalıdır" ifadesi de isabetli ve çok doğru bir öngörüydü.

Külünk'ün bu sözleri, AK Parti'nin özüne dönme ihtiyacı hissederek gereğini yapmasıyla tarihi bir nitelik kazandı bana göre... Çünkü Metin Külünk'te; AK Parti'yi ve Recep Tayyip Erdoğan'ı, bizim gibi menfaatsiz ve çıkar gözetmeksizin seven birisidir.  

Geçmişte bu anlamda dertlenen insanların sorumluluğu 1 Kasım Sonuçlarıyla daha da artmıştır...  Nasıl bu başarı merkez ve yerelde makam sahiplerinin sorumluluğunu arttırmışsa, aykırı ve mevcut İlçe Yönetimi'ne muhalif birisi olarak bana ve benim gibilere de ciddi sorumluluklar yüklemiştir… İlk günkü aşkın muhafaza edilmesi ve denetlenmesi bizim gibi muhaliflere düşmektedir...

Çünkü, AK Parti Genel Merkezi'nde hayata geçirilen, eskiye dönüş ve toparlanma süreci henüz yerel anlamda gerçekleşmemiştir... Hali hazırda alınan sonuçlara karşın, 'buna gerek yok' denilirse, bu büyük hata olur... Ve geçmişe yönelik tartışmalara neden olabilir?

Başka türlü, o ilk günkü aşk, başka aşkların yolunda heba olabilir ki, buda parti içinde bölünmelere yol açabilir.... Bundan ziyadesi önümüzde; hem yerel, hem genel, hem de Cumhurbaşkanlığı Seçimi yapılacak olan bir 2019 var...

AK Parti’nin kuruluşundan beri içinde bulunan bir insan olarak zaman zaman sert eleştiriler yaptığımız olmuş ve bu çıkışlar bazı kesimler tarafından bastırılmaya çalışılmıştır.... Keşke bunlar bastırılmasaydı da, 7 Haziran gibi sonuçlara maruz kalmasaydık.

Ama bundan sonra ne bizi bastırmaya çalışanlara taviz vereceğiz ne de 7 Haziran gibi sonuçlarla karşılaşmayacağız inşallah...

  • AK Parti içindeki dar halkalar kırılmalıdır...
  • AK Parti insan değirmeni olmaktan çıkarılmalı...
  • Beykoz Belediyesi daha şeffaf olmalı...
  • Söylentiler dikkate alınmalı.
  • Meclis üyeleri, Beykoz Belediyesi'ni ve AK Parti'yi tartıştıracak hiç bir işin içinde girmemeli... 
  • İhaleler ve kimin ne yaptığı bilinmeli.
  • Hiç kimse AK Parti kimliğini kullanarak kişisel rant peşinde koşmamalı.  
  • Belediye, hangi alanda olursa olsun asla bir rant kapısı olarak görülmemeli.
  • AK Parti'de bencillik, kendini beğenmişlik, ukalalık tez elden terk edilmeli

AK Parti birlik, beraberlik, fedakarlık ve güven üzerine kurulmuş bir harekettir. Bu anlayışın terk edilmesi durumunda nelerin olabileceği görülmüştür... AK Parti ve AK Partililer ilk günkü aşkı hep muhafaza etmek zorundalar... Edememeleri durumunda bilsinler ki en az onlar kadar sorumluluk hisseden,  ülkenin ve Beykoz'un durumuyla dertlenen daha büyük bir kesim ne olup bittiğini an be an takip etmektedir...

Yazarın Yazıları