Talip ERCAN
  • 15/04/2022 Son günceleme: 15/04/2022 01:15
  • 5.057

Değerli takipçilerimiz, sevgili dostlar, annemiz Safiye Ercan birkaç senedir Alzaymır hastalığından muzdarip şekilde yaşamakta.

Buna bağlı olarak beslenme alışkanlıkları da git gide zayıfladığından vücutta oluşan direnç kaybına bağlı olarak birçok sağlık problemleri de kendini gösterdi.

Salı Günü Beykoz Devlet Hastanesine gittiğimiz andan itibaren özenle teşhisin ardından tedavi süreci başladı. Özellikle su tüketiminin az olması nedeni ile böbrek yetmezliği ve buna bağlı tetiklenen sağlık problemleri teşhisi ile tedavi başlarken maalesef kalbi durdu... Doktorunun kalp masajıyla ile hayata döndükten sonra yoğun bakım ünitesi olan ilk uygun hastane Pendik Özel Yüzyıl Hastanesi Yoğun Bakım ünitesine nakledildi.

Bu haberi eş dost akraba ve siz değerli takipçilerimiz ile sosyal medya hesaplarından paylaştıktan sonra sayısız mesaj, telefon ve bizzat gelmek sureti ile geçmiş olsun diyen geniş bir kitlenin olması benim ve sahsımda ailemiz açısından büyük bir moral-motivasyon oldu, Allah hepsinden razı olsun.

Sadece Beykoz'dan değil değişik ilçelerden, illerden hatta yurt dışından arayan mesajlarını iletenler dahi oldu... Okuyucularımızdan sağlık problemleri yaşayanlara geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, vefat edenlere Yüce Allah'tan Rahmet diliyorum.

Bu kez aynı mesajların muhatabı olmak hele ki uzun yıllardır görüşmediğim dostlardan gelen mesajlar beni açıkçası çok duygulandırdı.. Ha bu arada yıllarca medya anlamında yanlarında olduğum destek verdiğim isimlerin vefasızlığını da yaşamadım değil, canları sağ olsun... Allah herkese sağlıklı günler nasip eylesin...

Dost Beykoz’da şahsıma ait olan bu köşede bu kez kendi sağlık problemimiz dolayısı ile geniş bir açıklama yapmış olduk.

Bu günleri hayırlı neticeler ile atlatmak en büyük dileğim, Cenab-ı Allah'ın hikmetinden sual almaz. Ol deyince olduran, O hayatta ne nasip ederse başımız gözümüz üstüne...

Bu arada birkaç kez kısa bilgiler ile yazılarımda geçtiğim Türkiye'de Alzaymırlı hasta nasıl olur, neler yaşarlar, neler yaşatırlar babında bir bilgilendirme yazımı da kısmetse yazacağım... Yalnız şunu özet geçeyim, maalesef Türkiye'de bu hastalık ve yarattığı sektör ve sıkıntılar ortada... Dolar üzerinden işleyen bu bakım sektöründe ipler Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden bu iş için gelen insanların elinde. İstedikleri gibi piyasayı yükseltebilmekteler, Türk insanı için hele ki çalışmak mecburiyetinde olan aile geçindirmek isteyen, aile, eş ve diğer sebeplerden dolayı baskı altında olan, şiddete maruz kalan kadınlar için de bence en uygun meslek ve sığınılacak liman da bu... Maalesef bizim mağdur edebiyatı yapan, iş-güç yok diyen bu kitleye bu iş o kadar kötü ve yapılamaz konumda ki, her zaman her ortamda diyorum maalesef mantık bu ki giderim dilenirim daha fazla kazanırım, bakım makım ile mi uğraşayım diyen bir düşünce yapısı hâkim. Dolayısı ile kendi ülkelerinde dolar bazında ancak okumuş üst meslek grubuna yani mimar, doktor gibi mesleklerde bile kazanılan paranın 3-4 katını burada bu sektörde çalışan Özbek, Kırgız, Azeri, Ermeni vatandaşlar kazanıp anında kendi ülkelerine havale ediyorlar... Ülkenin yüksek meblağlardaki dövizi yurt dışına akıyor. Özellikle Belediyelere bu konuda büyük iş düştüğü kanaatindeyim "Evde Bakım" mesleği açılacak kurslar ile çok daha aktif hale getirilebilir, cazip bir rakam da ortada var zaten... Zaten bakım hizmeti alanlar sizleri de el üstünde tutmakta... Ama dedim ya bu işi yapacak insan nerede? Onun için zaman, zaman televizyon ekranlarına düşen bakıcı şiddetine muhatap bir yaşlı insan haberlerine rastlamak da mümkün... Özellikle şiddet mağduru olan kadınlar için, belli bir gizlilik dâhilinde yapılacak ve sığınılacak bir liman bu sektör... Zaten ev içinde her türlü imkânlar sizlere sağlanmakta, belli süre için maddi birikim sağlanması için de ideal bir iş kolu bu sektör. Beykoz'un hemen her mahallesinde bu tür bakım yapılan evler mevcut...4-5 bin liralık bir aylık getirisi olan bir sektörden bahsediyorum...2 yıl çalışılsa dahi hatırı sayılır bir birikim ortaya çıkabilmekte... Lütfen bu konuda genel ve yerel idareler ilgili bakanlıklar sorumluluk üstlensin... İlçede geçim zorluğundan çalışmak zorunda kalan karı-koca-çocuk üçlüsünün bakmakta zorlandığı anda mecburen devreye girilecek talebi bir hayli fazla olan bir sektör bu... Kadın sığınma evleri yerine gizlilik çerçevesinde bu tür hizmet talep edilen yerlere aktarılabilir bu kesim... 24 saatlik zaman diliminde hastalık seyri yaşayanlara göre fazlaca zorluğu olmayan olsa da kısa süreleri içeren anları beraberinde getiren bir meslek dalından bahsediyorum... Kalan zamanınız sizin.

Yazarın Yazıları