Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı

  • 0
  • 5531
Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı
Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı
Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı
Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı
Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı
Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı
Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı
Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı
Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı
Beykoz'da Çubuklu sevdalısı bir spor adamı Ali Rıza Kayacı

Beykoz Kulüpler Birliği Başkanımız Asım Özdemir’in de bize eşlik ettiğini röportajımızı takip eden bazı isimlerin de yeri geldikçe katkı babında ilettiklerini söylemeden geçmek olmaz.

Ali Rıza Kayacan ve diğer 2 erkek kardeşi olan Tunç ve Önder Kayacı futbol ile yatıp futbol ile kalkan bir çocukluk ve gençlik yılları yaşamış.

Tunç Abimiz Spor Akademisi Mezunu olarak işin Medya boyutuna kadar getirmiş ve Türkiye’nin Futbol Dünyasındaki en önemli otoriteler arasında yerini almış.

Ali Rıza Kayacı futbola 8-10 yaşlarında adı Çubukluspor tarihi özdeşleşen Merhum Seyfi Babanın himayesinde başlamış. Seyfi Baba Ali Rıza ile birlikte yaşıtlarını camiye götürüp namaz kıldırtmış ağaç diktirmiş ve futbol ile buluşturmuş.

“Onun sayesinde Çubuklu’da çok güzel zamanlarımız geçti. Çubuklu Mahallemiz o yıllarda adeta bir futbolcu yatağı idi.

Tabii ki o günkü şartlar ile günümüzdeki imkânları, şartları mukayese etmek mümkün değil. O zamanki amatör ruh futbol sevgisi bambaşka.

Çubukluspor alt yaş grubunda futbola ilk adımlarımızı attık. Sonrasında 1969 yılında Beykoz Genç Takımında oynamaya başladım, ilçemiz takımlarından Anadoluhisarı İdmanyurduspor’a geçiş yaptım.

Buradan 1973 yılında Şekerspor’a transfer olup profesyonelliğe geçiş yaptım. Beni Şekerspor’a alan aynı takımda yıllarca forma giyen Rahmetli Güngör Sürel Abimiz.

Takımda Yardımcı Antrenör olmuş. 2 sezon oynadıktan sonra İzmir maceram Göztepe’ye transferim ile başladı.

1977 yılında bu defa Güneye geçip Adanaspor’a transfer oldum aynı sezon Rahmetli Günay Haznedaroğlu’da Beykoz’dan Adanaspor’a geçiş yapmıştı aynı odada kalırdık.

1980 Yılında tam verimli oynayacak çağımda yaşadığım tiroid rahatsızlığı futbol oynamama engel olunca bırakmak zorunda kaldım.”

TÜRK FUTBOLUNUN FINDIK ALİ’Sİ

“Çubukluspor’da Hoca Mustafa, Fenerbahçe’de oynayan Aydın, Lüleburgaz’a giden Cemil, Camcı Mustafa sonra Beykoz’a geçecek olan Rahmetli Hüsamettin, Devlet Sanatçısı olan Amatör Liglerde oynayan Arif Özgülüş benim Çubuklu’dan dönem arkadaşım olan futbolculardı.

Fındık lakabıma gelince… Ben biraz ufak-tefek diye tabir edilecek bir fiziki yapıya sahiptim. Beykoz ve Beyoğluspor’da oynamış Erdoğan Abi vardı, o takmıştı. Erdoğan gibi Telli Hüseyin’i de anmadan geçmeyelim.

Babalarımız aynı dönemim insanları arkadaşlar. Benim Babamın lakabı Abidin İsmail. İngiliz Fethi diye anılan Fethi Abi vardı, gerçekten İngiliz Stili ile oynayan tanınan bir yetenek.

Erdoğan Abi de ben zayıf, fiziki açıdan ufak tefek çelimsiz ki babamın da büyük desteği olmuştur bana, bu görüntüm sebebiyle Erdoğan Abi Fındık Ali diye çağırırdı beni.

57-58 kilom ile 1.ligdeki en zayıf futbolculardan birisi idim. Hatta Galatasaray’ın Masörü de olan Yorgo Tagar vardı, ben ufak tefek olduğum için fiziki açıdan güçlenebilmek için kaslarım, bacaklarım gelişsin diye Vücut Geliştirmeye göndermişti.

Fenerbahçeli Alpaslan, Beşiktaşlı Zekeriyaların, Niko, Sanlı’ların, Büyük ve Çilli Mehmetlerin, Ankaragücü’nde Erman Toroğlu, Galatasaray’da Fatih Terim’in oynadığı yıllarda kalıplı futbolcuların olduğu sezonlarda 1.Ligde ufak tüfek yapımla futbol oynamak kolay değildi.

Hele ki sahaların durumunu hiç sormayın, İnönü Stadındaki çamurlu, kömür tozlu maçları nasıl unuturum. Sağ açık oynardım genelde çim olan bölgelere kaçardım, topu kontrol etmek çok zordu.

Karşımdaki futbolcular fizikli olduğundan çevik ve hareketli olmak zorunda. Şimdilerde futbol fiziğe dayalı oynanmakta. Şimdi imkânlar, şartlar çok iyi futbolcu zor yetişiyor.

Bugün topa vuran futbolcular bile amatör liglerde iyi paralar alabilmekte. Profesyonellere yanaşılacak gibi değil Euro, Dolardan geçilmiyor rakamlar… Oysa bizim zamanımızda gerçekten paraya pula bakılmazdı…3 Büyükler ile İstanbul’da maç oynayacağımız zaman uyuyamazdım heyecandan… Çok ilginçtir oynadığım takımlar içinde en çok yendiğimiz takımlar onlar olurdu.

Maçlardan sonra aklımıza gelirdi pirim, amatör ruhla profesyonel mücadele yapardık. Bir zamanlar Metin Oktay’ları seyrederken, onlar gibi olmak isterken gittiğimiz statlarda maç yapmanın heyecanını yaşadık.”

CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN’DA ÇUBUKLU SAHASINDA OYNAMAYA GELİRDİ

“Anadoluhisarı’ndan Şekerspor’a gittiğimde 19-20 yaşlarında… Tabii o zamanlar İstanbul dışına o yaşlarda göndermek istemezdi aileler Arap Güngör gibi aile görüştüğümüz bir büyüğümüz Şekerspor’da Jübilesini yapıp yardımcı antrenör olduğundan gözü arkada kalmamıştı ailemin.

Arap Güngör yaz döneminde Çubuklu Sahasındaki Futbol Turnuvalarına katılan bir isim, onun dışında Kaleci Nihat Akbay, Fenerbahçeli Cemil Turan, Boncuk Ahmet, Çakal Mustafa, Hoca Mustafa, Beşiktaşlı Nevruz, Fenerbahçeli Sabahattin, Rahmetli Önder, İsa Ertürk hatırladığım ilk aklıma gelenler, bir de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan o sıralar Erokspor ve İETT’de oynarken gelmiştir Çubuklu sahasındaki yazlık turnuvalara.

O zamlar karşı yakada Bakırköy’de Zuhuratbaba, bu yakada Çubuklu turnuvası çok ilgi çekerdi. Çubuklu’daki maçları izlemeye 2-3 bin kişinin geldiğini söyleyebilirim.

70’li yıllarda 4-5 sene üst üste devam eden bu turnuva maçlarını menajerler, takım temsilcileri yakından takip ederlerdi, oynayan futbolcu daha sonraları üst düzey takımlarda oynamıştır.

Bizim Aydın önce Lüleburgaz Bolu ve sonrasında gittiği, zamanındaki Fenerbahçe’de yıldızlaşan, takımı şampiyon yapan isimlerin başında gelmiştir. Şunu da eklemek isterim 3 büyüklerden gelen burada oynayan futbolcular dahi söylerdi, burada oynadıkları maçlardaki keyifleri hiçbir yerde alamadık diye.”

HAVA NE KADAR SICAK OLURSA OLSUN MAÇ ESNASINDA SU İÇMEK YASAKTI

“4 büyük şehirde değişik takımlarda forma giymek ve anılar biriktirmek gerçekten keyifli. Özellikle Adana’da kaldığım 3 yılda müthiş sıcaklar vardı. Nitekim bu sebeple guatır rahatsızlığı ortaya çıktı.

Şimdiki gibi gece maçları da oynanmazdı. Ağustos ayında 40-41 derecede Saat 3’de maça çıkardık. Şimdi gece yapılan maçlarda bile 15 dakikada su molaları verilmekte.

O zamanlar maçlarda su içmeyin dalağınız şişer derlerdi, yıllarca bu durum devam etti. Hatta bir anım var anlatayım, 1975 yılında Göztepe’de forma giyerken Antrenörümüz Fenerbahçe’ye şampiyonluk yaşatan Oscar Olt… Temmuz sıcağında sabah bizi kaldırır özellikle su içmemizi isterdi… Oysa biz kesinlikle su içilmez dalak şişer denen nesilden gelmiştik.

Erken idmana çıkardık sıcaktık baktık saha kenarında kasalar dolusu su var, şaşırdık ne oluyor diye, sonuçta profesyonel ligde oynuyoruz görmemişiz bu durumu.

İdmanlarda belli aşamalardan sonra haydi su içmeye demekte. Sonradan düşününce idman ve maçlarda su kaybı yaşıyoruz, direncimiz düşmekte yapılan gayet mantıklı olduğu ortaya çıkmakta.

Şimdilerde daha maç başlamadan su içen futbolcuları görüyoruz, gelişmişlik o kadar azdı ki bir cehaletten de söz edilebilir. Bahsettiğin Kaleci Ali’ye gelince Türkiye’nin Turgay Şeren’den sonra gelmiş geçmiş en iyi kalecilerinden birisi.

Göztepe demişken farklı bir anımı daha anlatayım. Benim Göztepe’ye geldiğim sezon Ali Artunar ayrılıp Beşiktaş’a gitti. Onun yanında bir de Küçük Ali vardı takımda.

Rahmetli Gürsel Aksel yahu dedi Kaleci Büyük Ali var, Küçük Ali var ben fındık Ali’liğim var ama bu da Minik Ali olsun. Hocamız takım esamesini yazarken minik Ali diye yazardı.

GALATASARAY’A TRANSFERİM SON ANDA YATTI

“Ben Galatasaray takımında forma giymek istiyordum. Kaleci Rahmetli Bilgin ile Çubuklu’da denize girerken telefon gelmiş rahmetli Bülent Eken seni Galatasaray’a alacağım telefonumu beklesin diye haber göndermişti.

Göztepe’de oynuyordum, Adanaspor’un da listesinde. Şekerspor’dan takım arkadaşım Caner’in Ankara’da Jübile maçı vardı Galatasaray ile Ankara’da, Caner G.Saray Menajeri Turgan Ece’ye sana çok iyi bir sağ açık önereceğim.

Santrafor Gökmen’e 15-20 tane kafa golü de attırır. Tamam diyorlar ben de çok umutluyum oynamak için. Tabii bende bir heyecan Bülent Abiden telefon bekliyorum, şimdiki gibi cep telefonları yok… Kısmet olmadı, Amatör Milli Takımdan yedeğim Öner Kılıç ile anlaşıldı.

Şekerspor’da oynarken Beşiktaş’ta Alman Buck Hoca zamanında kendisinin transfer listesindeki isimlerden birisiydim… Çok isterdim büyük takımlarda oynamayı ama kısmet olmadı. Galatasaray işi olmayınca Miliç’li Adanaspor’a geçiş yaptık, transfer oldum.

Bu arada yeri gelmişken hatırlatalım Kayacı kardeşlerin Ali Rıza işe birlikte diğer ikisi de futbolun içinde olmuşlar hep. Hatta Ali Rıza ile birlikte aynı dönemlerde futbola başlayan Demir Kayacı Şekerspor’dan sonra Göztepe’de aynı formayı kardeş kardeş giymişler.

Kayacı Kardeşlerin 3. ismi Tunç Kayacı Beykoz takımında oynamış ama sonrasında işin medya boyutunu tercih edip halen Bein Sport kanalında yorumcu olarak görev yapmakta.

Beykoz İlçemizden yetişen Milli Futbolcuyu ağırladık… Oynadığı mevkide en iyilerinden biri olması defalarca haftanın karmasına girmesi hatta Haftanın Futbolcusu olması ile kanıtlanmış bir yetenek o…Ankara’dan her gelişinde saatlerce Beykoz’u dolaşan bir sevdalı… Eski dostlarını hiçbir zaman ihmal etmeyen irtibatı kesmeyen bir eski futbolcu.

Dost Beykoz - Talip Ercan Özel Haber

 

Beykoz’da engellileri darp edenlerin ilk duruşması yapıldı
Önceki Beykoz’da engellileri darp edenlerin ilk duruşması yapıldı
Bakan Yardımcısından Beykoz Başsavcılığına ziyaret
Sonraki Bakan Yardımcısından Beykoz Başsavcılığına ziyaret