Şişe camın Paşabahçe fabrikasında çalıştığım ustam Cebrail Nurcin'in vefat haberini alınca çok üzüldüm. Son görevimizi yapmak üzere İncirköy Mahallesi'nde Fıstıkaltı camisine gittik. Cenazede ayaküstü şişe cam emeklisi ağabeylerimizle ve arkadaşlarla sohbet etme imkanı yakaladık. Cebrail ağabeyimizin hepimize emeği vardı. Şen şakrak, küçük ile küçük olan, büyük ile büyük olan bir şahsiyetti. Cenazede meclis üyemiz Adem Sefer ile karşılaştık. İçimden dedim ki, 'Cebrail ağabeyimiz Karslıydı. Hemşerisine son görevine geldi.' Rahmetliyi tanır mıydın? diye sorduğumda, Sefer dedi ki, 'ağabey benim kirvemdi, elinde büyüdük. Bende emeği çoktu.' Bende dedim ki, benimde Paşabahçe fabrikasında ustamdı.
Şimdi bunu niye anlattım; İşte Beykoz bu. herkesin biriyle mutlaka bağlantısı vardır. Beykoz'da herkes herkesi tanır, bilir. Tanımasa da kısa bir bağlantı mutlaka çıkıyor.
Bunu böyle göremeyip, görüp de anlamayanlar, anlama çabasında olup da kılavuzlukta karga modelleri seçenler ve seçtikleri halde hatada ahmaklık edenler, ne diyeyim sizlere?
Belediye Başkanımızın seçildiği günden beri yaptığı yanlış uygulamaları yazdıkça, 'vay danışmanlığı alamadı, yazıyor' dediler.
Benim Yücel Çelikbilek'e danışmanlığım Yücel Başkanı görev süresinin sona ermesinden 1 yıl önce sona ermişti. Yani 2018'de, 'Murat Aydın artık Beykozlu oldu' yazdık. Vay, 'tekrar görev mi alacak acaba?' Ne kadar küçük hesaplar. Bu konuşulanlara bakacak olsak, köşe yazısı yazamaz hale geleceğiz. Oysa bilmezler ki, ben 21 yıldır kesintisiz yazıyorum. Neler gördük, neler işittik. Ne çiğ yedim karnım ağrır, nede hiç kimseye göbekten bağımız vardır. Hak edenin hakkını övgüde olsa veririz, yergide olsa veririz. Bilenler bilir, bilmeyenlerde öğrenecek.
Beykozlulara karşı sorumluluğumuz var. Bunu yerine getirmeye çalışıyorum. Murat Aydın'ın Belediye Başkanı olması için çok çalıştık. Belediye Başkanının eksik yapmaması içinde şimdi de yazılarımızla çaba sarf ediyoruz.
Neden?
Yarın Beykozlular Murat Aydın'dan memnun olmadıklarında; bana, 'sen ne yaptın?' diye sorduklarında, 'ben yazdım, gereken uyarılarımı yaptım. Üzerime düşen görevleri yerine getirdim' derim.
Şimdi, 'Murat Aydın yanlış yapıyor' diyenlere bir çift sözüm var.
Murat Aydın'ın asla yanlış yapma şansı yok. Eksik kalabilir, eksik yapabilir ama asla yanlış yapma ihtimali yoktur.
Neden mi?
Murat Aydın'ın yanında Çavuşbaşı Belde Başkanlığı, Çavuşbaşı Belediye Başkanlığı, Beykoz Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış ve şimdi de ilçe başkanlığı yapmakta olan Muhammed Hanefi Dilmaç var.
Yanında üç dönem ilçe başkanlığı yapmış, şimdi de Büyükşehir ve Beykoz Belediye Meclis üyeliği yapmakta olan Adem Sefer var.
Yıllardır kadın kolları yönetiminde olan devamında kadın kolları başkanı olan bunun yanında Büyükşehir ve Beykoz Belediye Meclis üyeliği ve Beykoz Belediye 1. Başkan Vekilliği yapan Gaye Zayıf var.
Gençlik kolları yönetiminden, gençlik kolları başkanı olan ve şimdi de Beykoz Belediye Meclis üyeliği yapmakta olan Furkan Çeliker var.
Yetmedi, 15 yıldır Belediye Meclisi'ne gidip gelen Engin Yıldız var.
Şimdi bunların yanında, 'Murat Aydın'ın yanlış yapma şansı yok' derken, haksız mıyım?
Bu isimlere rağmen Murat Aydın yanlışlık ve keyfilik yaparsa ne olur? Vallahi hiç iyi olmaz. Bunun hesabı her platformda sorulur. Sanırım bu konuda bana zor sıra gelir. Bulunduğunuz yerler cam fanus gibidir.
Bunları yazdıktan sonra bazen çarşıya iniyorum. Çarşı karışık, herkes herkesin peşinde.
Bazı başkanların özel finoları vardır! Çarşı pazar dolaşır. Topladığı bilgileri başkanına taşır. Onlar kendilerini görünmez sanırlar. Bilmezler ki, bilenler biliyor. Hele bir tanesi var ki; finodan öte, buldog gibi. Bilgi götüreceği başkanın aleyhine konuşur. Konuştuğunu da konuşturur, sonra da aldıklarını başkanına yetiştirir. Çok tembel olduğu için çoğu kez telefonla arar, sonra da başkanına götürür. Omurgasız zat-ı muhterem bari aldıklarını tam getir. Aldıklarının bir kısmını döker, bir kısmına ilave yapar. Eğer bunların kim yada kimler olduğunu bulamadıysanız, sakın beni arayıp sormayın. Biraz düşünün bulursunuz. Bulamazsanız, siz siz olun başkanların arkasından kimseye konuşmayın.
Hoşçakalın, dostça kalın. Dost Beykoz'da kalın asla pişman olmazsınız.