Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kader Gür
Kader Gür

Beykoz’da bir yılda üç şok

Evet, Beykoz’da son bir yılda üst üste 3 şok yaşadık. Ne yazmaya yetiştirebildik, nede takip etmeye.

İlk şok, 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri oldu. İster kabul edin ister etmeyin, CHP bile kazanabileceğine inanmıyordu. Kaldı ki, Beykoz halkı bile AK Parti seçmeninin sandığa gitmeyeceğini hesap edememişti.  Yani şok üstüne şok…

Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler… Siz Dost Beykoz’u ister adam yerine koyun, ister koymayın çokta umurumuzda değil. Çünkü biz doğru bildiğimizi söylüyor, söylediklerimizi de mutlaka bir yasal zemine oturtuyoruz. Söylemeye de devam edeceğiz. Alaattin Köseler’i en az 3 defa ciddi ciddi uyardık. Tabii 3 defa uyarmamıza rağmen dikkate alınmayınca bu sefer biz uyarıldık. Biz bize yapılan uyarıyı dikkate aldık… Köseler gibi yapmadık.  

Alaattin Köseler’in koltuğa oturduğu gün bu işi yürütemeyeceğini söyledik… Ama oldukça geniş bir kesim, “önyargılı olmamak lazım, biraz süre vermek lazım” dedi. Doğru bir yaklaşım olabilir ama Köseler koltuğa oturmasının şaşkınlığını uzun süre üzerinden atamadı. O şaşkınlık görülüyordu, şaşkınlığını fırsat bilenlerde bir yılda Beykoz'u Arapsaçına çevirdi. Köseler 1 yılı bile dolduramadan gitti.

Bana sorarsanız, yazık oldu Köseler’e… İyi bir arkadaş, temiz bir sohbet adamıydı. Beykoz’da yolsuzluk dosyası, ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla görevden uzaklaştırılan ilk belediye başkanı olarak tarihe geçecek olması da hem Beykoz hem de CHP açısından üzüntü vericidir.

Burada şunu söylemek istiyorum. CHP’li arkadaşlarımız savcılık dosyasındaki bilgi ve belgeleri neredeyse inkâr edercesine, bu işin bir komplo olduğunu söylemeye çalışıyorlar. Bu iddialar komplo değil, gerçek, üstelik bu konu CHP’li isimlerin şikâyetleri üzerine tahkikat sürecine girmiştir. Ve bu yafta Köseler’e değil, CHP’nin kurumsal kimliğine yapışmıştır.

Konuyu biraz daha açmak ve samimi olmak gerekirse, savcılık dosyasından kamuoyuna yansıyan argümanlara baktığımızda hep birlikte bir şok daha yaşadık. Beykoz dışından gelip, Beykoz’un parasına göz koyanlara karşı öfke arttı. “Beykoz’u Beykoz’un çocukları yönetecek” söyleminin bedelini Beykoz halkı en ağır şekilde ödemiştir. Bu söylemi, Beykoz halkının umudu haline getirip, sonra içini boşaltanlarda gün gelir en ağır bedeli ödemek zorunda kalacaklardır.

Kalacaklardır çünkü hiçbir yerde varlık gösterememişlerdir. Köseler görevden uzaklaştırılmadan önce başlayan hazırlıklar, görevden uzaklaştırıldıktan sonra ayyuka çıktı. Herifler pusuya yatmış bekliyorlarmış. Ben bu makamın seviyesini daha yüksek tutarım. Bir şeye talip olacağım zaman aynaya bakarım. Muhtemeldir ki, Beykoz Belediye Başkan Vekilliğine talip olan arkadaşlarda aynaya bakmışlardır. Bakmışlardır da, aynada gördüklerine değil, Beykoz’un çocuğu olmalarını daha bir avantaj olarak değerlendirmişlerdir.

Bilgehan Murat Miniç, Taner Aksu, Gökhan Taneri Vural… Karar vericiler bu isimlerin hiç birini tercih etmedi. Ve kendisinin en yakın yol arkadaşı Özlem Vural Gürzel’in Beykoz Belediye Başkan Vekili seçilmesi talimatını verdi. CHP’li arkadaşlar meclis oylamasında fire vermedikleri için mutlu oldular. Onların beklentisi AK Parti’nin seçimlere müdahale edeceğiydi. Ama AK Parti konuyla hiç ilgilenmeyerek, en doğru politikayı yürüttü. Sadullah Hasanoğlu’nu aday gösterdi. Yarıştı… Sonuç ortada, Özlem Vural Gürzel hayırlı olsun.

Beykoz’da CHP’nin işi oldukça zor… Bir yılda enkaza dönen Beykoz’u ayağa kaldırmak çok kolay değil… Üstelik her fırsatta gündeme gelmesi muhtemel yolsuzluk iddiaları ve hapiste olan belediye başkanı… Özlem Hanım bende ilk izlenim olarak pozitif bir algıya yol açtı açmasına da, gerçekten işi çok zor.

Konunun çok derinine girerek CHP’li dostlarımı rencide etmek istemiyorum. Fakat gerçeklerin üstünü örtmek mümkün değildir. CHP’nin Beykoz’da şu an için en büyük avantajı AK Parti’dir. Çünkü AK Parti bu olan bitene karşı henüz ortaya bir politika koyamamıştır. Bununda İlçe Başkanı Özkan Ayduğan ve ekibinden kaynaklandığını düşünüyorum. AK Partililerinde artık Beykoz’da harekete geçmeleri elzem olmuştur. CHP hata yapacak, bizim kıymetimiz anlaşılacak mantığı geçer akçe değildir.

Kader Gür
Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER