İşte bu üç fabrika içinde bugün bulunduğu arazisinde Nostaljik Yolculuk yapabileceğiniz tek yer bir zamanlar Sümerbank Deri Kundura Fabrikası olarak hizmet veren fabrika olur.

Özelleştirme kararının çıkmasıyla 2004 yılında Beykoz Kundura, Yıldırım Holding bünyesine katıldı. Bu süreçten sonra da sahip olduğu kültürel değerin verdiği sorumlulukla hareket ederek yaratıcı endüstriye hizmet vermeye devam etti. Gelen çekim teklifleriyle birlikte 2005 yılı itibarıyla dizi ve sinema sektörüne hizmet veren bir platoya dönüştü.

Bugün televizyon ekranlarında izlenen diziler ve sinema filmlerinde Kundura Fabrikasının bir bölümünü yansıtmakta ya da içindeki onlarca özel plato ile dönem filmleri başta olmak üzere birçok projeye imza atılan mekanlarla ilgi odağı olmasını bilmiş.

Deri Kundura arazisi yeni sahipleri ile bugün doğallığını koruyan hali ile özellikle Beykoz dışından gelenler için bir gezi rotası olmasına karşın aynı şeyi Beykoz sakinleri için söylemek zor.

Müthiş bir uğraş sonunda fabrikaya ait geçmişten günümüze birçok materyal açılan sergide meraklılarına ücretsiz hizmet sunsa da maalesef anne, baba, dede, ninelerin çalıştığı Beykozlular bir avuç eski fabrika çalışanı ve aileleri dışında ilgi ve alakalarını fazla göstermiyor.
Biz de mesleğimiz gereği birçok kez niyetlensek de Kundura’da tarihe yolculuk yapıp sergilerine gidemiyorduk. Sıklıkla takip ettiğimiz, web ve İnternet sayfalarından gelen son davet ile “ Bir Fabrikaya sığan dünya” sergisi ve etkinliğine katılım sağladık.

DEDE OĞUL TORUN ÜÇGENİ
Fabrika içinde yer alan kafede toplandıktan sonra etkinlik sorumluları Nurtaç Buluç ve Saro Dadyan ile tanışma faslı ve içilen çayların ardından öncelikle sergi alanıyla gezimize başladık.

Tabii ki grubumuz içinde Fabrikada çalışan Dede-Oğul-Torun üçlüsünün yansımasına da şahitlik ettik, ki bu üçlü bizlerin İlçe Statlarındaki maçlarımızdan tanıdığımız Saha Komiseri Necmi Acar ile akrabalık bağı da içermiş ise değmeyin sohbete dedik…

Akbabalı Fabrikanın eski Bekçibaşı İbrahim Bey’in oğlu Dede Mehmet Akgün oğlu Umut Akgün ve torun Derin Akgün her halde grubun en keyif alan insanları olsa gerek. Mehmet Amcaya Fabrika Mesai Kart Basın cihazı önünde nostaljik bir kare çekimi yaparken ardından bir arka planda olan makine önünde çalışma günlerine ait anıları dinledik.

Fabrikada Eğitim Şefliği yapan Şirin Yılmazer, Singer denen dikiş bölümünden emekli Cemile ve Kaya Çakır çiftinin anıları ile renklene sergi alanı gezisi çok zevkli idi. Özellikle Saro Dadyan’ın tarihçesini açıklaması ve buna Nurtaç Buluç’tan gelen katkılardaki bilgileri hafızamıza nakşettik desek yalan olmaz.

FABRİKADA TANIŞIP EVLENEN ÇOKMUŞ!
Bu arada Fabrikada 200 üzerinde kadın çalışan varmış ve bu sebeple de bir de kreş yapılmış. İşte o kadın çalışanlardan Cemile Çakır ablamız ile singer diye tabir edilen dikim makinesi önünde hem sohbet ettik hem de bu ana not düşen fotoğraf karelerimizi çektik. Öte yandan birçok örneği yaşandığı gibi Cemile Hanım eşi Kaya Bey ile fabrikada çalışırken tanışıp evlenmiş.

Keyif verici olan ve 2 saatlik etkinlik sonunda aklımızda kalan sor şu idi: “Beykozlular bu nostaljik tura“ neden ilgisiz? Alın size izlenecek yol Instagram’da Beykoz Kundura ve Kundura Hafıza sayfasına giriş yapıyorsunuz, “Kundura’nın Hafızası: Bir Fabrikaya Sığan Dünya” sergisini yıl boyunca ücretsiz randevu oluşturarak ziyaret edebilirsiniz!

Sergi, Türkiye’nin sanayileşme tarihinin en önemli yapılarından Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nın çalışanları ve Fabrika arasındaki manevi bağdan ilham alarak, Kundura’nın üretim tarihi ve sosyal ilişkileri arasındaki organik bağa odaklanıyor. Yıl boyunca ücretsiz ziyarete açık olan Sergi’yi, Cuma – Cumartesi – Pazar günleri 14.00 – 18.00 saatleri arasında “Randevu Formunu” doldurarak ziyaret edebilirsiniz.

İşte biz böyle bir yol izleyip çok uzun yıllar önce Beykoz Spor Kulübü Futbol Takımlarının malzeme ve soyunma odalarının bulunduğu alan başta olmak üzere mükemmel bir nostalji turu yaptık.

Evet, Beykoz ilçesinde simge yapılardan biri olan Beykoz Kunduradaki gezi sonrasında sahildeki kafede sonlandı gezimiz. Burada da eski fabrika çalışanları ile gelen ziyaretçiler anılara yolculuğa ikram edilen buzlu limonata ve kurabiyeler eşliğinde devam etti, oradan eski Beykoz’un sosyal yaşantıları, komşuluk ilişkileri sohbete konu edildi.

Ben bu haber sonrası sergiye ve geziye katılım sağlayan Beykozluların sayılarının oldukça artacağı yönünde bir beklenti içine girdim… İşin diğer kısmına yani tarihi sürece ait aktarılan bilgileri yazılı metin halinde alıp sizlere sunduk… İşte bu bölüm…

SÜMERBANK BEYKOZ DERİ KUNDURA
Günümüzde film ve dizi platolarıyla bilinen Beykoz Kundura, Osmanlı dönemine uzanan 200 yılı aşkın zengin bir geçmişe sahip.
İmparatorluk döneminde deri ve kâğıt imalathanelerinin bulunduğu alan, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra 1933 ve 1999 yılları arasında Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası olarak faaliyet gösterdi. Beykoz Kundura, bir fabrika tesisi olmanın ötesinde kreş, sinema, lokal, sağlık ocağı, kütüphane gibi birimleriyle nüfusu üç bini bulan bir yaşam alanıydı.

Kundura Hafıza, fabrikanın üretim ve yaşam alanı olarak tarihsel gelişimini daha iyi anlamak için farklı yöntemler izler. Araştırır, saklar, iz sürer, biriktirir, hatırlar ve hatırlatır. Kundura Hafıza arşivi hem fabrikanın hem de İstanbul’un endüstriyel kültür mirasına ışık tutacak iki bine yakın görsel ve yazılı belgeden oluşur. 2015 yılında Tarih Vakfı iş birliğiyle başlayıp devam etmekte olan sözlü tarih çalışmaları kapsamında 200’e yakın kişiyle görüşmelerin yanı sıra farklı arşivlerin taranmasıyla erişilen akademik yayınlarla birlikte pek çok farklı nitelikte belge arşivde yer alır.

Kundura Hafıza Kültürel Mirası Koruma Derneği, 2015’te başlayan Kundura Hafıza Projesi kapsamında yapılan çalışmaları bir sivil toplum kuruluşu çatısı altında sürdürmek üzere kuruldu. İstanbul’un en önemli endüstri mirası yapılarından olan Beykoz Kundura Fabrikası’nın geçmişine bugünden bakan Kundura Hafıza Derneği, endüstriyel kültür mirasının korunması için farklı yöntemlerle alan açar.

Kültürel miras tanımı içinde özelleşmiş bir yere sahip olan endüstri mirasını hatırlayarak ve hatırlatarak koruma yöntemini benimseyen dernek fabrikanın geçmişi üzerinden İstanbul’un endüstriyel tarihini de daha görünür kılmayı hedefler. Fabrikanın kültürel mirasını korumaya yönelik çalışmalar üretmeyi ve farklı disiplinlerin de yer alacağı yeni alanlar yaratmayı amaçlar. Büyümeye devam eden arşiv gelecekteki sergi, atölye ve yayın çalışmaları için zengin bir kaynak oluşturur, dernek bünyesinde arşivin yaratıcı yöntemlerle ele alınması için araştırmacılara ve sanatçılara yönelik destek programları planlanır.

Kundura Hafıza, fabrika içinde üç farklı fiziksel mekânda çalışmalarını sürdürür. Marangozhane, fabrika döneminde ahşap ayakkabı kalıplarının üretildiği yerdir, arşivin ilk sonuç ürünü olan sergi burada yer alır. Sac Ambarı’nda fabrika döneminde kullanılan yüzlerce el aleti ve makine koleksiyonu sergilenir. Kundura Hafıza Derneği’nin merkezini oluşturan dokümantasyon merkezinde ise arşiv yer alır ve ofis çalışmaları yürütülür.

Dost Beykoz – Özel Haber / Talip Ercan