1. Diyalog ( Beykoz Çayır Şenlikleri zamanı; Beykoz da bir yer…)
- -Abi bu akşam Beykoz Çayırına gidelim mi? Şenlikler var.
- Gidelim gitmesine de kimin şenliği var bu akşam?
- -Çankırılılarla Erzurumluların.
- Yarın gidelim o zaman. Yarın kimin var?
- -Yarında Gümüşhanelilerle Bayburtluların şenlikleri var.
- Peki, öteki gün?
- -O günde Karslılarla Ardahanlıların var.
- Bir sonra ki gün gitsek?
- -O zamanda Kastamonulularla Sinopluların Gecesi var abi.
- Beykoz Çayırında Beykozluların gecesi yok mu kardeşim? O ne zaman?
- -Beykozlu mu? Abi Beykoz’da Beykozlu var mı ki?
- Ne yani Beykoz da Beykozlu yok mu?
- -Bilmem var mı?
2. Diyalog (Herhangi bir yerel seçim öncesi Beykoz da herhangi bir dernek)
- Abi kaç yıldır Beykoz’u Uşaklılar yönetiyor. (mesela yani). Biz onlardan daha kalabalığız. Bir daha ki yerel seçimde bizim hemşerimiz başkan olmalı.
- -Tamam, pekiyi de nasıl olacak bu iş?
- Amasyalılarda (bu da mesela) 2. kalabalık nüfus. Onlardan biri de 2. Başkan olsun.
- -Bak bu olabilir. Ama kazanmaya yeter mi sence?
- Mersinliler ve Adanalılara da birer yardımcılık veririz.
- -Bu daha iyi oldu bence de.
- Çanakkalelilerle Muğlalılara da birkaç meclis üyeliği verirsek tamamdır abi. Belediye Başkanı bu sefer bizim hemşerimiz olur.
- -Tamamda kardeşim. Hiç Beykozlu olmayacak mı Beykoz’un yönetimin de?
- Beykozlu mu? Abi Beykoz da Beykozlu var mı ki?
- Ne yani Beykoz da Beykozlu yok mu?
- -Bilmem, var mı?
Yukarıda ismi geçen ya da geçmeyen bazı “ Beykozlu” hemşerilerimiz kızabilirler. Ne yani biz Beykozlu değil miyiz diyenleri de duyar gibiyim. Zaten bizimde maksadımız biz artık Beykozluyuz dedirtebilmek. Ben doğma büyüme Beykozluyum. Annem İstanbul, babam Giresun doğumlu. Yaklaşık 70 yıllık Paşabahçeliyiz. Ama ne kadar Beykozlu olabildim bilmiyorum.
Bu konuda Beykoz da yaşayan herkesin, özellikle de burada doğup büyüyenlerin bir özeleştiri yapması gerekir diyorum. Kimsenin doğduğu yere, oradaki kültüründen gelen özelliklerini burada da yaşatmak istemesine bir şey dediğim yok. Yanlış anlaşılmasın. Hatta kendimde Beykozlu Giresunlular Derneğinin yönetim kurulu üyesiyim. Kendimi de eleştiriyorum.
Yalnız herkes de elini vicdanına koysun. Burası Beykoz. Kendi geldiği yerlerden getirdiği kültürünü de yaşatmak isteyen bizler, eğer Beykozlu’ luk kültürünü de yaşayamıyorsak, Beykoz İstanbul’un güzide bir ilçesi olmaktan çıkar, Kastamonu’nun mu Giresun’un mu yoksa Çorum’un mu olduğu belli olmayan büyük bir köy olur.
Gümüşsuyu Mahallesinden Yaşar Perçin Amcamız eski İstanbul’u söyle anlatmıştı; Eskiden Beyefendi insanlar vardı. Yolda izde öyle kravatsız, ütüsüz pantolonla gezen birini gördüler mi hemen “ al evladım şu çantaları taşı bakiyim” derler bahşiş verirlerdi.
Hepimiz memleketlerimizde ki güzellikleri yaşatalım ama önce Beykozlu olalım. Bugüne kadar Beykozlu olmak için bir çaba sarf etmedik. Eğer etseydik asırlık çınarımız Beykoz Sporumuz amatör kümeye düşmezdi. Sivil Toplum Kuruluşu adı altında Beykoz da faaliyet gösteren hiçbir kurum aslında Beykozlu olamadıkları için bu konuya sahip çıkmadı. Abuk subuk konularda açıklama yapan Beykozlu kanaat önderleri, siyasetçiler bu konuda kendi kitlelerine sorumluluk yüklemediler.
Beykoz’a karşı aidiyet şuurumuz oluşmadığı için Beykoz’a sahip çıkamadık. Her yıl kendi adlarına birçok faaliyete imza atan STK’larımız ne zaman “ Beykoz” adına bir faaliyet yapacaklar merak ediyorum. Ya da her seçimde köy kasaba il derneklerini kapı kapı gezen siyasilerimiz ne zaman “artık yeter Beykozlu olun” diyecekler.
Derler mi, ya da diyebilirler mi bilmiyorum. En azından bu konu da bir şeyler söyleyecek Beykozlular vardır herhalde Beykoz da diye düşünüyorum.
Ne dersiniz sizce Beykoz da Beykozlu var mı?
Önemli Not : “Ülkemizde şu kadar Kürt, şu kadar Çerkez, şu kadar Alevi, şu kadar vs vardır, dolayısıyla Türkler azınlıktadır” deyipte aslında bu saydıklarının hepsine birden Türk Milleti denildiğini bilmeyen kalın kafalardan değilim çok şükür. Yukarıda ismi geçen bütün hemşerilerimizde aynı şekilde Beykozludur. Maksadımızı anlayan anlamıştır.
Vesselam…
