Kader GÜR
  • 30/03/2021 Son günceleme: 30/03/2021 09:00
  • 4.933

2004 yılından beri AK Parti kadroları tarafından yönetilen Beykoz’un son 35 yılına baktığınızda aslında çok kayda değer bir değişiklik göremezsiniz.

Beykoz’da son 17 yılda bizzat takip ettiğim AK Parti siyasetinin yol haritasına baktığınız zaman göze çarpan değişikliklerin AK Parti gücünün çok altında kaldığını rahatlıkla üzülerek görebilirsiniz.

2004’te Muharrem Ergül’ün Belediye Başkanlığı’yla başlayan AK Parti siyaseti, Beykoz’a büyük umut olmuştu. AK Parti’nin bürokratik oligarşiye rağmen samimiyetle bir şeyler yapmaya çalıştığı bu dönemde Ergül; bir kültür adamı olarak Beykoz’da eksik olduğunu düşündüğü bu alana yönelik önemli çalışmalar yapsa karşılığı halk nazarında çok zayıf kalmıştı. Anadoluhisarı’nda yükselen Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi bu çalışmaların bir sonucu olarak kala kaldı Beykoz’da. Ama gelir gelmez Beykoz’u doğal gazla buluşturması AK Parti belediyeciliğinin en büyük başarılarından biri olsa da halkın gündeminden çoktan düşmüştür.

Sinema günleri, şiir günleri, tiyatro günleri gibi etkinlikler de yine kültüre yönelik çalışmalar olarak kayıtlara geçse de Ergül döneminin en büyük başarısı Beykoz 1908’e verdiği inanılmaz destek sonucunda takımın 2. Lig’e çıkması oldu.

Elbette İBB’nin de AK Parti’ye geçmesinin avantajlarını Beykoz’a yansıtmak için çok çaba sarf etti Muharrem Ergül. Beykoz Meydan düzenlemesi bu kapsamda yapılan önemli ama uzun süren, sıkıntılı bir çalışma olmuştu. Başta Şişe Cam Fabrikası olmak üzere kapanan fabrikaların Beykoz ekonomisine olumsuz etkisi, aylarca süren bu meydan düzenlemesinin de etkisiyle esnafların zor günler geçirmesine yol açtı. Sonuçta alt yapısıyla birlikte güzel sayılabilecek bir çalışma oldu.

Hafızalarda kalan diğer bir çalışma ise başta Kadın Dayanışma Merkezi olmak üzere belediye tarafından yapılan sosyal çalışmalar oldu. Dar gelirli ailelere yakacak ve gıda yardımları, makarna-kömür eleştirisi yapan muhalefetin hoşuna gitmediyse de vatandaş durumdan çok memnundu.

Bir diğer önemli çalışma elbette başta Almanya’nın Mulheim şehri olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin şehirleriyle yapılan Kardeş Belediye Protokolleri oldu. Ülkemiz girmemiş olsa bile, Beykoz adeta AB üyesi gibiydi. Yine Avrupa’nın mimarlık yönünden başarılı olan üniversiteleriyle başta Yıldız Teknik olmak üzere, bizim üniversitelerimiz arasında yapılan beyin fırtınaları, proje yarışmaları da geleceğin Beykoz’una dair önemli vizyonlar katmıştı dimağlara… Ama maalesef orada kaldı…

2009 yılında yapılan seçimlerde aday değişikliğine giden AK Parti, Beykoz’da yola rahmetli Yücel Çelikbilek ile devam etme kararı aldı. Bu karar siyasetin doğası gereği tüm kadrolarda bir revizyonu da beraberinde getirdi ve tabi bununla beraber bir vizyon değişikliği de kaçınılmaz oldu.

Çelikbilek, Ankara’daki ağırlığını da kullanarak kangren olmuş mülkiyet ve imar sorunlarına eğilirken, ortada ne kardeş şehir kaldı ne de kültür programları… Daha rasyonel politikalar izleyeceği aşikârdı…

On yıllık başkanlığı döneminde başta 2B olmak üzere mülkiyet konusunda tarihe geçecek adımlar attı. İBB arazilerinin üzerindeki kullanıcılarına devri konusunda yaptığı olağanüstü çalışma hafızalardaki tazeliğini koruyor. Çelikbilek, Ergül döneminde başlanan kültür, sanat ve spor alanlarındaki önemli çalışmaları minimize etmiş, öbür taraftan Beykoz’un uzun yıllara dayanan mülkiyet sorununu çözmeye odaklanmıştı. Bir taraftan da sosyal belediyecilik gereği burslar, ayni ve nakdi yardımlarla dar gelirli Beykozlulara her daim destek oluyor, kimseyi boş çevirmiyordu. İkinci döneminde kurduğu Sosyal Market çok verimliydi. Çok hassas bir çalışmayla belirlediği dar gelirli Beykozluları da asla yalnız bırakmadı Çelikbilek.  

2019 seçimlerinde AK Parti yine bir değişikliğe gitti. Bu sefer radikal sayılabilecek bir değişiklikle, uzun yıllardır Zeytinburnu Belediye Başkanlığı görevini yürüten Murat Aydın Beykoz’a yönlendirildi.

Seçimden aylar önce Beykoz’la ilgili çalışmalarına başlayan Aydın, Muharrem Ergül ve Yücel Çelikbilek’ten farklı bir tarza sahip olduğunu kısa zamanda gösterdi.

Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’ni dahi depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkan Aydın, Beykoz’u Fesleğen ve Karpuz festivalleri gibi ilginç etkinliklerle tanıştırdı. Ama öte yandan öğrenci burslarını kaldırması çok eleştirildiği konular arasında yer alsa da, Sosyal Market yerine dar gelirli Beykozlulara çıkarttığı Beykoz Kart ile daha istikrarlı ve hassasiyetin muhafaza edilebildiği bir sosyal kapı açtı.

Görevinin ilk yılında doğal olarak Çelikbilek’in başlattığı projelerin açılışlarını yapan Aydın, Belediye önündeki sahil şeridinde çoğu Beykozlu tarafından takdir gören güzel bir sahil düzenlemesi yaptı. Merhum Yücel Çelikbilek’in bitirdiği Beytaş Tesislerini komple yıktırması büyük tepki çekmiş olsa da yeni yaptığı tesis büyük beğeni aldı, takdir topladı.

Girdiği her ortamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görevlendirmesiyle Beykoz’a geldiğini söyleyen Aydın, “imar sorununu çözeceğim” sözüyle rekor oy aldı. Aydın’ın bu sözü, yapmış olduğu irili ufaklı hizmetlerin görünmemesini de beraberinde getirdi. İmar sorununun çözümü Beykoz halkının Murat Aydın’dan tek beklentisi haline geldi.

Murat Aydın için Beykozlu olmamak zaman zaman avantaj oldu sanırım. Çünkü hiçbir Beykozlu Belediye Başkanının yapamayacağı bir şey yaptı. Beykoz’da en çok yıkım 2 yıl olmasına rağmen Murat Aydın döneminde yapıldı. Daha önce de söylediğim gibi Murat Aydın Beykoz’da bir vizyon çalışması yapıyor. Görselliğe önem veriyor… Tabii bu görselliğin bedelini hiç birimiz net olarak bilmiyoruz. Buda Murat Aydın açısından hiçbir zaman peşini bırakmayacak bir eksiklik olsa gerek.

Sözün özü, AK Parti kadroları dördüncü dönemiyle, üçüncü Belediye Başkanı ve kadrosuyla Beykoz’da hüküm sürüyor. Her gelen bir önceki ekibin başlattığı çalışmaları yarım bıraktı ya da önemsemedi. Halbuki bu vizyon bir parti politikası olarak benimsenip zincirin halkaları gibi birbirine bağlanabilseydi belki de çok daha hızlı yol alabilir ve Beykoz’u bir kültür ve turizm şehri yapabilirdik.

Düşünsenize, kültür, turizm, spor ve eğitim alanında tüm yatırımlarını bitirmiş ve imar-mülkiyet sorunu tamamen çözülmüş bir Beykoz’da yaşıyorsunuz…

20 yıllık belediyecilik serüveninde bunun başarılamamasının sebeplerinden biri de ortak belediyecilik vizyonunun ortaya konamamış olmasıdır..

Yazarın Yazıları