Beykoz Belediyesi’nin her yıl geleneksel olarak Çayır’da düzenlediği yöre geceleri için İl Dernekleri’ne ödenen paranın 200’er bin lira olduğu öğrenildi.
Beykoz Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği Beykoz Çayır Festivali, bu yıl da 20 İl ve Bölge Derneği’nin katılımıyla başladı.
24 – 31 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen festivalde yöre dernekleri kendilerine ayrılan gecelerde, bölgelerinin yöresel müzik, dans ve yemekleriyle Beykozluların karşısına çıkıyor.

MAAŞLAR 2 PARÇA HALİNDE ÖDENEBİLDİ
Beykoz Belediyesi, Ağustos ayında işçi ve memurlarının maaşlarını 2 parça halinde ödeyebildi. Belediye içerisinde ekonomik kriz varlığını sürdürürken, Beykoz Belediyesi’nin derneklere gecelerine hazırlanmak için 200’er bin lira vermesi tartışmalara neden oldu.
Beykoz Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel, açılış gecesinde teşekkür ettiği emeği geçen personellerin maaşlarını ödemekte zorlanırken, Beykoz’da her hafta yeni bir festival ve konser yapılmaya devam ediliyor.
Belediye personelinin tediye ödemelerinin bir kısmının da henüz ödenmediği öğrenildi.

ALAATTİN KÖSELER SİLİVRİ’DEN UYARMIŞTI
Beykoz Belediyesi’nin tutuklu Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Silivri’den kaleme aldığı mektubunda yaşanan durumu “vefasızlık, duyarsızlık ve acizlik” olarak özetlemişti.
Köseler, ” Çalışanlarımızın maaşlarını ödeyemeden, seçilmiş belediye başkanları hapisteyken ve hatta yakın bir zamanda da duruşması görülecekken ilçede festival havasının abartılı bir şekilde devam etmesi tam bir vefasızlık, duyarsızlık ve acemilik örneğidir. Bu durumu kıymetli Beykoz halkının takdirlerine bırakıyorum.” ifadelerini kullanmıştı.
ULUSAL MEDYA KONUYU GÜNDEME TAŞIDI
Köseler’in Silivri Cezaevi’nden kaleme aldığı mektup, derneklere ödenen milyonlar ve devam eden konserler ulusal medyanın da radarına girdi.
Türkiye’nin en çok izlenen haber kanalı CNN Türk konuyu gündemine taşırken, Sabah Gazetesi’nde de Barış Savaş’ın aynı konuya ilişkin haberi gazetenin bugünkü sayısında 12. sayfadan kendine yer buldu.
CNN Türk’te de konu İstanbul Haberleri Müdürü Nihat Uludağ’ın çalışmasıyla Köseler’in önceki mektupları da değerlendirerek konu edindi.