Beykoz Belediyesi, İBB ve Hükümet

Beykoz bundan 30 yıl önce, sanayi devrimini yapmış, 3 büyük dev sanayi kuruluşuna sahip bir bölgeydi. Bu bölgenin insanları iç göçle Karadeniz’den gelenlerdi ve hepsi iş olanaklarına sahip bir şekilde mutlu yaşıyorlardı.

Bölgemizde bulunan 3 sanayi kuruluşu arka arkaya kapandı

İşsizlik tavan yaptı, bölgemizde herhangi bir alternatif sağlanılmadı. Beykoz’dan Kavacık’a, Kavacık’tan, Anadolu Feneri’ne kadar, bölgede gençler hiçbir şekilde iş bulamıyorlar. Buna karşılık bölgede bir zenginlikte var.

İlk önce Acarkent, Beykoz Konakları, Göksu Evleri bölgeye birçok orta üstü gelir sahibinin de gelmesini sağladı. Bunların eğlencelerini ve alışverişlerini başka yerlerde gerçekleştirdiklerini, Alışverişlerini bile başka bölgelerden yapıyorlar. Bu insanların ekonomik olarak içinde yaşadıkları bölgeye katkıları ve uzlaşmaları da yok.

Esasında ben bir Kanlıcalı olarak mümkün olduğu kadar alışverişimi Kanlıcalı esnaftan yapar, onların ayakta kalmasını ve daha fazla gelişmesini isterim. Bunun dışında Beykoz Belediyesi, İBB’yle birlikte yepyeni bir atılım yapabilir, Beykoz ciddi bir turizm bölgesi olabilir. Boğazda Sarıyer’in dışında bu güzellikte başka bir yer yok. Anadolu Kavağı ve Anadolu Feneri birer balıkçı merkezleri olabilir, en iyi yemekleri yiyebiliriz. Polenezköy ve Cumhuriyet’te otelcilik geliştirilebilir.

Paşabahçe Şişecam’a yepyeni bir işlev kazandırılabilir. Bu konuda Şişecam’la, Beykoz Belediyesi, İBB ve hükümet, işbirliği içerisine girebilir.

İstanbul’un tutucu bölgelerinden bir olan Zeytinburnu’nda AKP uzun süredir yönetimde. Zeytinburnu’nu dolaştığınız zaman birçok birahane / bar görebiliyorsunuz. Beykoz Belediyesi’nde birahane / bar yok. İçki satışına izin verilmiyor. Paşabahçe İskelesi’nin yanındaki bölge, Kadıköy’e rakip olarak içkili restoranlar bölgesi olabilir. Beykoz’da böyle yerler olabilir. Kanlıca’da Yakamoz dışında içki içilecek yer yok. Böyle göstermelik kararlarla içki içilmesini önleyemiyorsunuz. Akşamları gençler içkilerini alıyorlar çocuk yuvalarında, parklarda, sokaklarda içiyorlar. Bu daha tehlikeli, buralardan geçen insanlara herhangi bir saldırı da olabilir. Adam gibi kontrol edilecek yerlerde insanların yaşamına izin verelim. Beykoz konakları Acarkent ve Kanlıca’nın gençleri korsan taksilere binip Şişli, Kadıköy veya Beyoğlu gibi yerlere gitmek zorunda kalmasınlar.

Yeni Belediye, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve hükümet yetkilileriyle özellikle Kültür ve Turizm Bakanıyla bu konuda yeni bir master planı yapmalıdır.    

Prof. Dr. Faruk ŞEN HAKKINDA

Prof. Dr. Şen, Almanya’daki Türkiye Araştırmaları Merkezi’nin başında olduğu dönemde, Avrupa’da yaşayan Türklerin sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin önemli araştırmalara imza attı, göçmenlerin sorunlarını uluslararası platformlarda dile getirdi. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi, UNESCO Almanya Milli Komitesi ve Avrupa Birliği Kültürler Arası Diyalog Komisyonu (Anna Lindh Vakfı) gibi uluslararası kuruluşlarda aktif görev alan Şen, Türk-Alman ilişkilerine katkılarıyla tanınıyordu. Aynı zamanda Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis Üyeliği görevinde bulunan Şen, çeşitli sivil toplum kuruluşlarında da görev aldı. Dost Beykoz Gazetesinde uzun süre köşe yazıları yazan Prof. Dr. Faruk Şen’in yaşamı boyunca aldığı ödüller arasında Türk-Alman Dostluk Ödülü (2005, Münih), Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Onur Ödülü (1997) ve Federal Alman Onur Madalyası (2003) bulunuyor. 77 yaşında vefat eden Prof. Dr. Faruk Şen'in cenazesi, İstanbul Beykoz'daki Kanlıca Mezarlığı'nda toprağa verildi.