Görüntülerin aslını yayınlayacağım demişti
Beykoz Belediyesi’ndeki bir personel ile yayınlanan görüntüleri sonrası kendisine komplo kurulduğu iddiasıyla, 7 belediye personeli hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan Murat Miniç, montajlanarak yayınlanan görüntüler üzerinden algı oluşturulmaya çalışıldığını ve gerçeklerin öğrenilmesi için görüntülerin aslını kamuoyu ile paylaşacaklarını söylemişti.
Gelinen noktada görüntülerin aslını henüz yayınlamayan Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Bilgehan Murat Miniç, mecliste bir konuşma yaptı. Konuşmasında, söz konusu görüntüleri dışarıya sızdırmakla suçlanan 4 kadın çalışanın Teftiş Kurulu Kararı ile işten atıldığını söyledi.
Merhum Beykoz Belediye eski Başkanı Yücel Çelikbilek, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’i rahmetle andığını ifade eden Murat Miniç, Beykoz Belediyesi’nin tutuklu Başkanı Alaattin Köseler’e yönelik ise, “Türk yargısının, adaletinin tecelli etmesinden sonra görevlerinin başına dönmeleri en büyük temennimizdir” ifadelerini kullandı.
Kamuoyundaki çeşitli eleştirilere cevap veren Miniç, “eksiklerimiz, hatalarımız, yanlışlarımız olmuştur. Bunları kabul ediyoruz. Ancak şöyle bir doğru da var. Hiç borcumuz olmadığını veya çok abartılı bir borç devraldığımızı ifade eden arkadaşlar var.
Peki, soralım o arkadaşlara. Beykoz Belediyesi'ni hacze veren müteahhitler kimlerin müteahhitiydi? Biz Alaattin Köseler'le Paşabahçe'de çay içerken mi bu botçu yaptık. Veya işte sahilde CHP'li meclis üyeleriyle kahvaltı yaparken mi bu kadar borcu biriktirdik? Bizi hacze götüren müteahhitler kimin müteahhitiydi?
Halihazırda belediyeden milyonlarca alacağı olan müteahhit var. Ne zaman bu borçlar yapıldı? Personelle ilgili sıkıntılar olmadı mı? Oldu. Dört tane kadından bahsetti Sayın Ahmet Deliak. Dört kadın personelin işten atılması, iki ay önceki mecliste de Sayın Ahmet Deliak bu dört kadın personelle ilgili neden işlem yapmadınız diye Sayın Alaattin Köseler Başkanımıza soru sormuştu.
Şimdi de aynı Ahmet Deliak diyor ki, ‘siz bu dört kadın personelin neden işten çıkarttınız? Dört tane personelimizle ilgili meselenin öznesi benim. Hem savcılığa hem de belediye bünyesinde disipline verdiğim arkadaşlar, eğer ben şahsen bu arkadaşları işten attırmak isteseydim 5 Nisan günü de attırırdım. Çünkü bu arkadaşlar seçim zamanında da bizimle söylemlerde bulundular. Seçimden sonrasında da bu yaptıkları iftiralara devam ettiler.
Defalarca uyarmamıza rağmen kendilerini düzeltmediler. Biz de kendilerini hukuki bir süreç başlatarak hem Cumhuriyet Savcılığına şikâyette bulunduk, hem de idari mekanizmayı. Belediye içindeki hukuk mekanizmasını çalıştırarak teftiş kuruluna ve disiplin kuruluna sevk ettik. Alınan karar disiplin kurulunun kararıdır. Kesinlikle siyasi bir karar değildir. Şahsi bir karar değildir.
Sürgünlerin yanlış olduğunu itiraf etti
Geçtiğimi günlerde, Beykoz Belediyesi’nde çalışan AK Partililerin sürgün edildiğini haberleştiren Dost Beykoz, Bilgen Murat Miniç’in bu sürgünlere karşı çıktığını yazmıştı.
Miniç ise Dost Beykoz’un yapmış olduğu haberin yalan olduğu açıklamasını yapmıştı. Köseler’in tutuklanmasının ardından fikir değiştiren Murat Miniç, yapmış olduğu meclis konuşmasında, yapılanların yanlış olduğunu itiraf etti.
Gaye Hanım beni arayarak teşekkür etti
Yine diğer bazı arkadaşlarla ilgili de yanlışlıklar oldu, olmadı değil. Bunu kabul ediyoruz. Ve bu eleştiriyi kabul ettik. Bunun neticesinde de Sayın Başkan Vekilimizin de iradesiyle birçok arkadaşımız çalıştıkları yerlere geri dönmeye başladılar. Hatta Gaye Zayıf Hanımefendi beni arayıp bizzat teşekkür etti bu konuyla ilgili.
Kahvecileri kapatmak zorunda kaldık
Beykoz Belediyesi'nin birçok noktada restoranları kahvecileri var. Ve kapatmak zorunda kaldık. Bu kararın altında imzası olanlardan bir tanesi de benim.
Yıllardır halının altına süpürülen tozları halıyı kaldırıp açmak zorunda kaldık. Yıllardır yapılan işlemleri biz başa döndürmek, sistemi durdurarak artık sıfırlamak zaafiyetleri ortadan kaldırarak Beykoz halkının hizmetine tertemiz kaygısız bir işletmeleri sunmak için bu kararı almak zorunda kaldık.
Biz yönetimi aldığımız gün sadece o iştirakler bünyesinde yönetici personelimizin bize getirdiği dosyalar sadece masaların üstünü dolduracak kadar dosyalar vardı. Tadilatla, tefrişatla ilgili.
Tedarik zincirinde sıkıntılar oluştu
Bugün gelinen noktada hukuksuzca bir işlem oldu. Evet, belediye başkanımız tutuklandı. O esnada gelişen durumların içinde ihale yapamadık. İhale süreci ertelenmek zorunda kaldı. İhale ertelendiği için tedarik zincirinde bir sıkıntı oluştu. Bu da doğrudur. Eksiklikse bu bizim eksiğimizdir. Bunu da kabul ediyoruz.
Toparlamak için sistemi yeniden kontrol edebilmek adına durmamız gerekiyordu ve durduk. Çok kısa zamanda bu sistemdeki bütün eksiklikleri, onarımları, tedarikleri hallederek Beykoz halkının hizmetine bu tesisleri açacağımızdan şüpheniz olmasın.
Hemen yanı başımızda Beykoz Kahvecisi var. Göz bebeğimiz, çok güzel bir işletme doğru. Ama ruhsatsız. Beykoz Belediyesi'nin açmış olduğu Beykoz Kahvesi'nin ruhsatı yok. Biliyor musunuz? Beykoz halkı bilsin diye söylüyorum. Meclis üyeleri biliyordur muhakkak. Peki, neden ruhsatsız? Çünkü projenin hilafına imalatlar yapılmış. Binadaki kat maliklerinin rızası alınmadan imalatlar yapılmış. Hala mahkeme süreci devam ediyor. Ve bu mahkeme süreci bir önceki yönetimden bize intikal etti.
Peki, ne yapalım şimdi biz? Mahkemenin vereceği karara da uymayalım mı? Uymamız lazım değil mi? Şimdi dediğim gibi birçok noktada eleştiriler olacaktır. Vardır. Haklı eleştiriler başımızın tacıdır. Her zaman kabul ederiz.
Beykozluların hiç kaygısı olmasın? Bu mecliste bulunan bütün arkadaşlarımız AK Partili ve Milliyetçi Hareket Partililer dahil bütün Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımız Beykoz halkına layıkıyla hizmet etme iradesine sahiptir.
Haber Merkezi