Süleyman ÇALIK
  • 01/07/2022 Son günceleme: 01/07/2022 08:50
  • 7.391

Mahalle yanıyor, meclis üyeleri saçını tarıyor. Muhteremlere sorulduğunda biz müdahale edemiyoruz diyorlar.

Tamam da.  

Eyyy Meclis üyeleri. Siz niye seçildiniz,  niye seçim döneminde kapı kapı dolaşıp milletten oy istediniz?

Amacınız rozet takıp belediye meclis üyesiyim diye hava atmak mı?

Protokolde ben meclis üyesiyim deyip yer kapmak mı. Gün geçmiyor ki yıkım haberlerini duymayalım. Her hafta bir bölgede yıkım oluyor. İnsanlar diken üstünde,  huzursuz tedirgin  yarın sıra bize de gelecek mi diye korku içinde yaşar oldular. Bu millete reva mı bu.!  

Tamam anladık yönetim kadrosu Beykozlu değil. Dışarıdan atama ile gelen bürokrat. Anladık Beykoz'un dertleri ile dertlenmiyorlar. Nasıl olsa bu gün olmasa yarın burada olmayacaklar. Sizler ne yapacaksınız sizler!

Yolda, camide, cenazede, kahvede, cafede, çayırda, çarşıda insanlarla karşılaştığınızda. Ne diyeceksiniz?  Göreviniz bittiğinde bu insanlarla yüz yüze geldiğiniz zaman nasıl bir savunmanız olacak. Hiç kendi içinizde muhasebe yaptınız mı? Yapmadıysanız yapın lütfen.   Şunun şurasında bir şey kalmadı yerel seçimlere.

Artık yeter.

Eyyy meclis üyeleri inisiyatif alın artık inisiyatif!

Bu binalar yapılırken neredeydiniz. Vatandaş evini yapmış. Elektriğini doğalgazını suyunu bağlatmış. Yerleşmiş aradan da aylar hatta yıllar geçende var. Bir anda belediye zabıtası kapıya dayanmış elinde tebligat, evinizi boşaltın. İki gün sonra yıkıma geleceğiz. Bazı evlere de sabahın beşinde seher vaktinde gün doğmadan hava açmadan ellerinde balyoz koç başı. (Narkotik operasyonu gibi) Vatandaş evinde uyurken kapıları kırıp vatandaşı uyku sersemi ile yaka paça dışarı atarak.

Hee şunu da  söylemeden geçmeyelim Beykoz Belediyesi personeli titizlikle eşyaları zarar görmeden çıkarıyorlar sonra ne mi yapıyorlar? Evi katolarla on dakikada yerle bir ediyorlar. Evi yıktın yerle bir ettin şimdi bu aile huzur içinde evim var, aşım ışığım var diye hayatını devam ettirirken bir anda sokakta kaldı.  Empati yapın siz bu evi yıkarken akşam evinize iki kilo meyve sebze ekmek alıp giderken bu evini yıktığınız vatandaş ne yapacak. Şimdi ey idareciler bu ev yapılana kadar nerdeydiniz? Hadi siz görmediniz elektriğini, suyunu, doğalgazını bağlatana kadar da mı görmediniz. Hadi atladınız onları da görmediniz. Yol yapıyorsunuz, beton döküyorsunuz çöpünü alıyorsunuz. Yine mi görmediniz. Bölge zabıtası günde belki de beş sefer geçiş yapıyor göremiyor sonra aylar yıllar geçiyor, 'kaçak yaptın' diye yıkım geliyor. Buradan şu mu çıkıyor. Bu işe birileri yol veriyor. Birileri de yıkıyor. Tavşana kaç tazıya tut mu deniliyor.

Tokatköy muamması

Ayrıca bir Tokatköy muamması aldı başını gidiyor. Vatandaş eylemde. Muhalefet partileri ve vekilleri vatandaşın yanında, belediye yetkilileri ve meclis üyeleri eylem yapan vatandaşın karşısında, ortada bir sorun var çözüm yok.  

Şimdi burada eylem yapan vatandaş mı haklı, belediye yetkileri mi? Vatandaş kendine göre haklı, belediyede kendine göre haklı olduğunu savunuyor.

Burada sorunları çözmeden oradaki binaları yıkıp kardeşi kardeşe düşürdünüz. Ortada bir bilgi kirliği var. Bunu aydınlatacak olan ne belediye yetkilileri var, ne de  inisiyatif alması gereken meclis üyeleri ortada var. Belediye taahhütname imzalatmak istiyor. Vatandaş da sözleşme istiyor. Vatandaş taahhütname vermek istemiyor. Belediyede sözleşme yapmak istemiyor. Bu noktada da Beykoz'un çocukları olan meclis üyeleri devreye girmesi gerekirken, halkı ve vatandaşı ikna edip sorunu çözmesi gerekirken, beyefendiler  ortada yok.

Meclis üyeleri Burada da inisiyatif almıyor. Bu meclis üyeleri ya görevini bilmiyor yada yetkisini.   Yada gücün yanında olmayı tercih ediyor, milleti yok sayıyor.

Sağlıcakla kalın.

Yazarın Yazıları