Saadettin KILIÇ
  • 22/09/2020 Son günceleme: 22/09/2020 08:58
  • 5.349

Sayın Atanmış Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın:

Lütfen, tüm hemşerilerimizin moral değeri, Asırlık Çınar 1908 Beykoz Spor Kulübünün kaderiyle oynayacağınıza, Beykozlulara danışmadan,  Beykoz dışındaki müteahhitlere harcadığınız milyonları doğru harcayın.

 Sahil düzenlemesi yapıyorsunuz, hadi oldu, bitti güzel oldu diyelim ama otoban elektrik direkleri doğanın böğrüne saplanmış paslı hançerler gibi sırıtmaya devam ediyor.

Önceden Dost Beykoz Gazetesi’nde köşemde yazdım, uyardım ama umurunuzda bile olmadı; Beykoz’u sizden milyon kere daha iyi bilen insanlara saygı duymayı sevmiyorsunuz galiba?

Sorun değil, siz yeter ki, o elektrik direklerini sökün, mahalle veya otoban yollara taşıyın, sahilde de 4,5 metreyi geçmeyecek nostaljik ışıklandırma yapın yeter.

Gerçi doğru bir müteahhitle çalışsaydınız bu önerime gerek bile kalmaz, o da sizi benim gibi uyarırdı.

Yamuk, yumuk otoban elektrik direklerinden sahil fotoğrafları bile çekemiyoruz, sadece deniz çekmek zorunda kalıyoruz.

Sayın Murat Aydın, ayrıca yineliyorum; sahilde denize sıfır, pek çok aç gözlünün ağzını sulandıran 1908 Beykoz Spor Kulübü binası sadece şimdiki başkanı Zeki Aksu’yu ilgilendirmiyor.

Küçük bir ülke kadar çok nüfusu olan 250 bin Beykozluyu ilgilendiriyor.

1908 Beykoz Spor Kulübü Binası ile ilgili böylesine tarihsel bir kararı gerçek sahiplerine sormadan, onaylatmadan hiçbir siyasetçi ve hiç bir müteahhit karar veremez.

Oldu, bittiye gelir de verirse;  250 bin Beykozlu; Hukuken ve Vicdanen haklarını geri alacaktır. (tazminatlarıyla)

Varsa iddiaya girmek isteyen, söz veriyorum dava sonuçlanana kadar yaşamaya çalışacağım ve Allah’ın izniyle de bunu başarabileceğime inanıyorum…

Lütfen, vizyonlu olun, üç adım önünüzü görün; “aldatıldık, kandırıldık” tümcelerine sık, sık başvurmak zorunda kalmayın.

65 yıllık bir Beykozlu olarak; sadece tarihe not düşüyorum…

Sayın Murat Aydın,  ne yazık ki; yaşıyor ve görüyoruz ki; Ak Parti artık; “dediğim, dedik,  çaldığım düdük” diyen bir parti görünümündedir.

Oysa yine Ak Partili Belediye Başkanı Rahmetli Yücel Çelikbilek, Paşabahçe Pazarı kurulsun mu, kaldırılsın mı diye saygı duyduğu hemşerileriyle referandum yapmıştı…

Ne de olsa Beykozluydu ve Beykozlulara saygı duyuyordu.

Ondan önceki yine Ak Partili Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül’ü de eleştirdiğimiz olurdu ama o’da tüm hemşerilerine karşı sizden çok daha yakın ve ilgiliydi.

Zeytinburnu’dan, Beykoz’a balayına gelmiş yeni evli gibi ellerinizde gülleriniz poz, poz resimler veriyorsunuz ama Ak Partililer dâhil Beykozluların ortak değerlerine aynı duyarlılığı göstermiyorsunuz.

Sayenizde rahatlıkla diyebiliriz ki; Ak Parti Beykoz’da halktan ve tüm sivil toplum kuruluşlarından tamamen kopmuş bir iktidardır.

Belki farkında değilsiniz ama bazı Ak Partililer bile ilçemizin halinden acı çekiyorlar…

Gelişmiş dünya; bir saliseyi bile israf etmeyip, insani mutlulukları dolu, dolu yaşarken ülkemiz sanki korku imparatorluğu filmini izliyor.

Gelişmiş dünya gülüyor, eğleniyor, dans ediyor, müzik dinliyor, spor yapıyor, sanat yapıyor, yarışıyor, yaratıyor, başarıyor, insanlığın göğüsleyebileceği bütün iplere bizden çok önce ulaşıyorlar.

Ya siz, yöneticilerimiz?

Sormazlar mı bu iktidarınıza, ne yaptınız 18 yılda, mutluluğun resmini ne kadar büyütüp, küçülttünüz?

Yaptığınız köprülerden kaç yolcuya Allah Razı Olsun veya Allah Razı Olmasın dedirttiniz?

Ceza evlerinize ne kadar az veya çok sayıda mahkûm doldurdunuz?

Kaç küçük esnaf çok büyük karlar etti, ya da iflas etti?

Düşünce özgürlüğünü ne kadar çok geliştirdiniz veya sansürlediniz?

Sosyal medya, yerel medya, ulusal medya ne kadar özgür veya tehdit altında?

Ne kadar az, ya da çok gazeteci, aydın, düşünce suçlusu var ülkede?

Kadın cinayetleri ve tecavüzleri ne kadar azaldı ya da çoğaldı?

Çocuklara tecavüzler, SAPIK DİN ADAMLARI ne kadar azaldı ya da çoğaldı?

İntiharlar, terör, yolsuzluk, hırsızlık 18 yılda ne kadar azaldı, ne kadar çoğaldı?

1,55 civarında aldığınız dolar ne kadar düştü ya da yükseldi?

Sınır komşularımızla ne kadar çok dost veya düşman olduk?

Askeri harcamalarımız yükseldi mi, azaldı mı?

Topraklarımız ve adalarımız azaldı mı, çoğaldı mı?

Dış ve İç Bütçe açığımız, çoğaldı mı, azaldı mı?

Üretim için daha çok mu fabrika açıldı, daha çok mu kapandı?

Dünyada pasaportumuza gösterilen saygı ne kadar büyüdü veya cüce oldu?

Vs. vs…

Hala bize en kahraman yönetici tavrı içindesiniz!

Bir öz eleştiri bile vermeden, zerre kadar şeffaf olmadan, yıllardır el altından günahkâr işlerle anılıyor ve bunlardan hiç rahatsızlık duymuyorsunuz.

Neden çağdaş ülkelerde olduğu gibi siz de şeffaf değilsiniz?

Projelerinizi hazırlayıp MÜTEAHHİTLERLE PAYLAŞMADAN önce hemşerilerinizin gönlüne ve onayını neden sunmuyorsunuz?

Toplumun ortak çıkarlarına adaletle hizmet etseniz, günaha mı girer, yoksa zarar mı edersiniz?

Ya da siz, atalarımızdan, dedelerimizden her türlü haklarımızı vekâletle ellerinden almış efendilerimizsiniz de mahkeme ilamlar mı elimize ulaşmadı?

Gizli kasanızda köleniz olduğumuza dair böyle bir belge mi var?

İkinci Milenyum Çağında bu nedir?

Siyasetçinin ne haddinedir kendi başına üç bin yıllık mazisi olan bir toplumun tarihini ortadan kaldırmak?

1908 Beykoz spor Kulübünün binasından gölgenizi lütfen çekiniz…

Yazarın Yazıları