Ülkemiz çok partili siyasi hayatın belki de en zor seçimini yaşıyor. Peki bu seçimin bu denli zorlu olmasını gerektirecek neler yaşandı? Ya da şöyle soralım; ülkemizde neler yaşandı ki 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere sayılı günler kala halen başta ana muhalefet algı peşinde!
Yaşanan bütün bu kaos salt yolsuzluk safsatasıyla açıklanabilir mi?
Hiç sanmıyorum.
Beykoz da ülke genelinde yaşanan bu gerilimden fazlasıyla nasibini aldı.
Ulusal bazda algı operasyonlarının biri bitip, biri başlarken Beykoz'da da hayat çok farklı değil.
"İBB Parsellerini satamazlar" dediler, satışlar başlayınca ihaleyi basıp engellemeye çalıştılar. Millet mesut, mutlu tapularını aldı evlerinde oturuyor.
"2-B'yi çözemeyecekler" dediler. Çözüldü!
Sonra "Özel Proje Alanı'nı beceremeyecekler" dediler. Sağ olsun Yücel Çelikbilek onu da çözdü.
Ardından biri çıktı, "fiyatlar düşmezse kendimi yakarım" dedi. Yücel Bey hayatını kurtardı.
Sonra biri çıktı, "2-B talanını durduracağım" dedi. Kendi partilileri bile güldü!
"Özel Proje yalanını çöpe atacağım" dedi, Grup Başkan Vekili'nden fırçayı yiyince sesi soluğu kesildi, dut yemiş bülbüle döndü. Böyle bir siyaset anlayışı olabilir mi? Senin Grup Başkan Vekilin bence fair-play ödülü verilmesi gereken bir tavır sergileyerek yapılan başarılı çalışmanın hakkını teslim ediyor ve sen bu tutuma karşı, "Özel Proje Yalanını çöpe atacağım" diyorsun. Hanginiz yalan söylüyor!
Şimdi elinde malzeme kalmadı, süt dökmüş kedi gibi. Cılız bir sesle "20, 30 TL'ye alınan arazileri ben yasaları çiğneme özgürlüğümü kullanıp 30, 40 TL'ye satacağım" diyor. Cılız çünkü söylediği yalana kendisi de inanmıyor.
Öte yandan, aylardır "projelerimi açıklayacağım" diyor. Halen ortada bir tane proje yok.
Beykoz gibi bir bölgede projesiz ne yapmaya geliyorsun! Mülkiyet sorunu çözülmüş, imara açılacak olan bir bölge için projen olmak zorunda. Aksi halde kaynakları genişlemiş, yüksek gelirli belediyeler statüsüne çıkan Beykoz Şişli'den beter olur!
Mahallelerimiz
Son haftaya girerken kısa bir değerlendirme yapayım istedim.
2013 ayının Ocak sayısında "Köyler seçimin kaderini değiştiriyor" başlıklı araştırmamı sanırım hatırlıyorsunuzdur.
AK Parti'nin köylerdeki üstünlüğü devam ediyor. Başta Örnekköy, Elmalı, Akbaba,Mahmutşevket Paşa, Alibahadır ve Riva olmak üzere AK Parti'nin oy oranları son derece yüksek. Sanıyorum Dereseki'de ikinci olur.
Tokatköy, Ortaçeşme, Çamlıbahçe, Gümüşsuyu, Merkez, Çubuklu, Yenimahalle veÇavuşbaşı'nda AK Parti açık ara önde. Çavuşbaşı'nda 2009 seçimlerine nazaran % 8'lik bir kayıp var. Yani % 55 civarında, ki bu da CHP'nin adayının Karadenizli olmasından kaynaklanıyor.
Soğuksu, İncirköy ve Kavacık'ta AK Parti halen birinci parti. Çiğdem Mahallesi'nde ise oylar çok yakın.
CHP 2009 seçimlerinde birinci olduğu mahallelerde birinci olmaya devam ediyor. Ancak bu üstünlük seçimi kazanmasına yetmiyor.
Herkes sonuçlara yönelik bir tahmin yürütüyor.
Hadi ben de bir tahmin yürüteyim;
Gümüşsuyu eski Muhtarı Ahmet Soylu meclise renk katacaktır.
Vesselam.
