Yazımıza sevindirici bir haber ile başlayalım… Asırlık çınarımız, büyük Beykoz’umuz TFF Bölgesel Amatör Lige 1. sezonun ardından yeniden dönebilmek için İstanbul Süper Amatör Lig Klasman Grubu maçlarına kaldı.
Beykoz Spor Kulübü deyince akan sular duruyor… Anadoluhisarı Spor Akademisi Stadında gittiğimiz ilk maç ile başlayan serüvende 40 yıldır iş, hastalık ve diğer çok acil konular olmadığı müddetçe içeride-dışarıda maçlara gittik kah tribünlerden, kah saha içinden destek olmaya çalıştık.
Çalışıp emekli olduğumuz işte Beykoz maçlarına yetişebilmek için ne tür fedakarlıklar yaptığımı o dönemdeki arkadaşlarım bilir… Hele ki sonradan Cumartesi - Pazar günlerinde de çalışma mecburiyetim oldu ki çok sıkıntılı günlerdi… Beykoz’umuzdan ayrı kalmak, maça gidememek…
Çalıştığımız işyerinden daha belki de yıllarca çalışıp iyi de paralar kazanabilecek iken, emekliliğe hak kazandığım ilk gün başvurumu yaptım… Bunları niye yazıyorum derseniz tribünden birçok kardeşim Beykoz maçlarına gelemeyecek olmaları nedeni ile hafta sonu çalışma gerektiren işlerden uzak durmakta… Evli, barklı olup mecbur kalanlar da benim bir zamanlar yaşadığım sıkıntıları yaşamakta… Maç olduğu saatlerde telefonum bu tür dostların aramalarından susmuyor, “Abi kaç kaç durum… Takım iyi mi? Ne olur canlı yayın yap.”
Beykoz bir sevda, bu sevdayı yüreğinde derinden hissedenler ile zaman zaman farklı bakış açılarımız olsa da bir dargın bir barışık da olmuyor değiliz… Bizi birbirimize bağlayan Beykoz sevdamız…
Beykoz 1908 A.Ş. Takımı TFF Bal Ligine yükselebilmek için maçlara çıkacak… Takımı çok önemli maddi açıdan kat be kat güçlü rakipleri bekliyor… Gelin bu takıma sahip çıkalım… Mesela her maç öncesinde Kamp yapılmak zorunda… Beykoz Belediyesinin Alibahadır tesislerinde kamp yapılacak ortam var… Maç planlamasına göre burada kalınabilir… Yoksa her kampa verilecek rakam büyük meblağlar içermekte…
Beykoz ilçesinde anlı şanşlı sivil toplum kuruluşları var, ha bunlar şu anda acaba milletvekili adayı olsam mı? diye düşünenleri de içermekte… Önce Beykoz’un takımına bir sahip çıkalım, bir maç öncesi yemek vermek inanın insanların gönlünde çok farklı yere taşır sizleri…
Beykoz Spor Kulübü denince; ama, fakat, ancak diye başlayan cümleler çok kurulmakta… Bu kulübün başkanını sevmeyebilirsiniz, yönetim anlayışını sert eleştirebilirsiniz ancak bizim de dahil olduğumuz geniş kesimler için aslolan Beykoz Spor Kulübünün kimliğidir, gerisi teferruat…
Beykoz 1908 A.Ş. Takımı geçen sezon TFF Bal Ligindeki mücadelesinden çok dersler çıkardı… Takımın başında yıllardır bu işi takip eden, sayılarını unuttuğum miktarda antrenör, teknik sorumlu görmüş izlemiş, idmanını takip etmiş biri olarak diyeceğim o ki, genç çok kaliteli bilgili bir antrenörümüz var… Bu sezon çıkalım, çıkmayalım aynı isim ile devam edilmesinden yanayım…
Beykoz’un en büyük sıkıntılarından birisi istikrarsızlık… Her sene baştan sona yenilenen futbolcu kadrosu artık olmamalı… Takımın iskeleti mutlak surette tutulmalı, bu sene olmaz gelecek sezon neden olmasın mantığı hâkim olmalı.
Bu köşe yazımda Beykoz 1908 ağırlıklı kurduk cümlelerimizi… Her şeyin hayırlısı diyelim… Bu arada Ramazan Ayı da başlıyor… Ülkemizin yaşadığı doğal afetler fırtınasından çıkması için bol, bol dua edelim, kimseye kin gütmeyelim, ayrıştırmayalım… Sporla kalın sağlıcakla kalın…
