Kader GÜR
  • 06/08/2018 Son günceleme: 25/07/2019 16:21
  • 8.083

Bu yazımda müsaadeniz olursa, zeytin yağı gibi suyun üzerine çıkma konusunda olağanüstü yetenekleri olan iki insandan bahsetmek istiyorum...

Biri Beykoz Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, bir diğeri de CHP Beykoz İlçe Başkanı Aydın Düzgün...

Muharrem Kaşıtoğlu ile uzun yıllar çok şeyi paylaştık. Ama hiç bir zaman menfaat dostluğu yapmadık. Ancak ben dümdüz bir adam olduğum için onun siyaseten ortaya koyduğu politikalar nedeniyle ters düştüğümüz zamanlar oldu.

Şu sıralarda yine Muharrem Kaşıtoğlu'nun kendine has üslubunu hayretler içinde izliyorum. Kaşıtoğlu, yola çıktıklarını, yolda bulduklarıyla değiştirmekle kalmıyor, adeta vazgeçtiklerinin  üzerinden varlık göstermeye çalışıyor.

Muharrem Kaşıtoğlu, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı olduğu dönemle, şimdiki dönem arasında ciddi bir kıyaslama yaparak, "Makamlarla gelen yalakaların insan üzerinde etkileri" adıyla bir kitap yazması lazım.

Kaşıtoğlu, hangi konumda ve hangi şartlarda olursa olsun incitmekten imtina ettiğim bir insandır. Fakat kendisinin bu hassasiyeti taşımaması onun adında üzüntü vericidir. Kaşıtoğlu, mesajlarını her zaman olduğu gibi yine dolaylı yollarla veriyor olsa da, ben dolaylı yolları pek tercih etmiyorum.

Son günlerde Dost Beykoz'da yer alan iki haberde adının geçmesini fırsat bilen Muharrem Kaşıtoğlu kardeşimin sinekten yağ çıkarmaya çalışması aslında şöhretin insan üzerinde bıraktığı olumsuz etkilerin sadece bir tanesidir.

Makam sahiplerinin, dostlarına kahpelik yapanlarla siyaseten bir arada bulunma zorunluluğu "talihsizlik" olarak yorumlanabilir. Ama kendin, bir zamanlar dost olup da, daha sonra gözden çıkardıklarına karşı "işime yarar" düşüncesiyle menfaat dostlukları kuruyorsan, burada ahlaktan söz edemezsin. Bu durum ancak, yaptığın haksızlık karşısında, beklediğin bir olumsuzluğa tedbir alma amacı taşır ki, biz kötülüğe kötülükle karşılık vermiyoruz.

Kaşıtoğlu'ndan gelen bu tarz şokları defalarca yaşayan bir insan olsam da, istikrarın çok önemli olduğuna yönelik inancımı hiç kaybetmedim.

Ama gel gör ki, Sadettin Çay ve Resul Rençber'in direkt, kendisininse dolaylı yollarla içinde olduğu "kaçak kafeterya inşaat" haberinden rahatsız olan Muharrem Kaşıtoğlu, direk içinde olduğu "Beykoz Kızılayına Sadettin Çay operasyonu" başlıklı haberimiz üzerine  öfkesini dışa vurdu.

Gazi kardeşim mağdur edebiyatına bel bağladı.

Sosyal medya hesabından, "ayrı ayrı, dört bir yandan uğraşıp, zahmete girmeyin... Buyurun" diyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın terör örgütlerine meydan okuduğu, "topunuz gelin" ifadelerini paylaşan Kaşıtoğlu kardeşimin başına ne geldiyse bu küçük hesapları yüzünden geldi. Beykoz Belediye Başkan Yardımcılığının kıymetini bilemeyen kardeşim, kırk bin türlü entrikayla Beykoz Kızılay Şube Yöneticisi olmak için uğraş veriyorsun. Neden? Çünkü Kastamonulu mikro cenah öyle istiyor.

Kardeşim, öyle "topunuz gelin" diyerek bize meydan okuma biz dostlarımıza karşı kazandıklarımızı galibiyet saymıyoruz. Sadece yanlıştan dönmesini sağlamaya çalışıyoruz.

Ayrıca senin bu küçük politikalarını hayata geçirme mücadelen ve etrafındaki yardakçılar sayesinde, her gün ayağına bir kursun sıkarak senden nefret edenlerin işlerini bir hayli kolaylaştırıyor, biz dostlarını da ciddi sıkıntılara sokuyorsun. Örneğin, temayül yoklaması sonrası AK Parti Genel Merkezi ve İstanbul İl Başkanlığı'na atılan mesajlar gibi.

Gelelim Aydın Düzgün'e,

Aydın Düzgün'e göre Türkiye'de yaşanan her olumsuzluğun müsebbibi AK Partidir. Aydın Düzgün kusura bakma ama bu CHP İlçe Başkanlığı'nı kotaramadın. Sen İlçe Başkanı olmadan önce daha saygın politikalar izliyordun.

O kadar ki, artık Akif Hamza Çebi'yi bile dinlemiyorsun. Muhtemelen işine gelmedi ki, hemen muhalif cephede yer aldın. Ama maalesef orada da yenildin. Beykoz'un sorunlarıyla ilgilenmiyorsun ama Beykoz'da yaşanan bir ahlaksızlığı AK Parti'ye mal edecek yüzsüzlüğü gösterebiliyorsun.

Neymiş, Beykoz'da yaşanan tecavüz olayının sorumlusu AK Parti'ymiş. "Sapık ruhlu insanları siz yarattınız" Yuh diyorum yuh...  Bu nasıl bir muhalefettir Allah aşkına. Aydın ağabey korkarım ki, ilçe başkanlığında başarısız olmanın sorumluluğunu da AK Parti'ye yüklersin.

Seçimde aldığın yenilginin sorumlusu AK Partidir. Onu biliyorum. Ama seçimde yaşadığın yenilginin intikamını almak için her şeyi AK Parti'ye mal etmen aciz bir siyaset yöntemidir. Bunu bilesin.

Yazarın Yazıları