Nuray AK
  • 16/07/2018 Son günceleme: 16/07/2018 17:52
  • 9.039

Her bahar canlanır hayat, kalp ve hayaller... Sonra o haller zuhur eder, o vakitler yaşanır, o hayaller ya gerçek olur ya batar ve biter. Ama sonludur yaşam, öyle değil mi? Mutluluğun, korkunun, acının hatta ölümün bile öleceği gerçeği vardır, bizim kaynaklarımızda yazar.

Hepimiz nasıl yaşamlarla ahlar, oflar, dertler ya da çılgın heyecanlarla nefes alıyoruz şu an? Hastalıkla nefesini zor alan, deniz kıyısında serinleyen, kabrin tam ucunda şu an ahir hesapları başlamış olan... Neler ve neler? 

Fark ettim ki; hayatta her son bir başlangıcı doğuruyor. Ne zaman son olsa tekrar başlıyor, bitmeden tükenmeden. Acıyla veya hayal kırıklığıyla sona geldim derken hemen oracıklardan bir yeşil rüya, dünyanıza fışkırıveriyor. Ne hoş Ya Rab! Asla solmadan çiçek açabilmek, sulandıkça tekrar dallarından filiz verebilmek... 

İnsan, kul haliyle yaşıyor dönemeçleri. Kaybedenler ve kazananlarımız oluyor arada. Ya vatanlar, bayraklar? Milletçe atlattığımız badireler, batmaya yakınken tırmanışlarımız, tarihin değil hataların tekerrürü sonucu hazırlanan entrika ve hainliklerin kazına kazına yok edilmesine uğraşmak, milletçe kan ve can kayıpları vermelerimiz... Hepsi doğmak, ölmek ve tekrar doğmak değil de ne? Şükürler olsun.

Yer Kısıklı, bir genç bağırarak haykırıyor: 

- Arkadaşlar, Abdülhamid'i deviriyorlar, yetişin! Evet, tabi ki 15 Temmuz gecesi...

Bu nasıl bir tarih şuuru ve can yangını ki; akıllar ve bedenler yüz sene evvelinin acısıyla süper bir direnişe geçiyor. Çünkü doğmak var ölümün temelinde. Açık, net. Doğacağız dostlar, ne yaparsak ya da ne kadar olmaz da sansak küllerimizden doğacağız mayası kadim zenginliklerle dolu vatanımızda. Doğacağız iman ve güzellik, aşk üzere mavi sabahlara. Ve öyle bir doğacağız ki; küffarın tek beklentisinin toprak olmak sandığı kabirden ahret yurduna... Doğuşun en makbulü, en heyecan ve korku dolu olanıyla, zor soruların ardından inşallah akla sığmayacak muhteşem zamanlara olacak. Kevser havuzunun etrafında Rasulullah Efendimiz (sav) ile sohbete doymak, altından ırmaklar akan en güzel saraylarda atlas halılar ve yüksek döşeklerde huzur ve ihtişam ile yaşamak, asla çirkinlik nedir görmemek, en önemlisi de sonsuz olmak... Ben âcizane Kuran'dan birkaç anlatım ile kısaca anlatayım dediğim cennete elbette kelimeler yetiremem. Hepimize ödül ve sürpriz olarak hazırlanan o âlem, doğuşların sonuncusu ve en tamamı olarak zuhur edecek inşallah.

Bizler her başlangıca her daim hazır vaziyette olmalıyız. Öyle ya daha dünyadaki yeni tatlarımız, heyecanlarımız olacak biiznillah... Doya doya yaşayacağımız... Vatanımız doğacak maziden çıkarak, tarihi sallaya sallaya... En önemlisi Allah nurunu tamamlayacak, o zaten her şeyin tamam edileceği an olacak. Belki göreceğiz, belki görme yolunda saf tutup mücadele edeceğiz. Şimdiden mübarek ola!

Artık kaçınılmaz sancılar, dünyayı sardı. Bir sürü emareler var idi, lakin 15 Temmuz sonrası artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dostlar. 

Çok hızlı zamanlarda, çok karmaşık duygularla daldan dala serçe misali konuyoruz. Biliyoruz ki; ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız. Fakat ben maneviyat büyüklerinden duydum ki dostlarım, bu yola çıkışın ne dönüşü ne de aşağı batışı olacak biiznillah. 

Ömer Halis, can ağabey, can şehidimiz... Artık açtın yolumuzu, 30 hür kuşla uçtun cennet bağlarına ya biz senin ardından o kuşları taaa arşa kadar uçurmaz isek yazık olsun bize. O vakur yürüyüşünle sakin, imanlı adımlarla ve cesaretinle koridordan geçip aşkla görevini tastamam yaptın ya, bize asilliği yeniden öğrettin. Yeniden insan kalbimiz, iman otağımız, İslam sevdamız hayat buldu. O gün doğduk biz... Sen olmasaydın ve sen asil kanının son damlasına kadar direnmeseydin, biz top yekûn ölecektik vatanımızda... Her cihanda aziz ol ey Ömer Halis Demir! Ve mübarek ruhun nezdinde tüm şehitlerimiz, Allah'ım razı ol cümlesinden...

Ben sonlara çok alışığım. Fakat her seferinde  biliyor ve inanıyorum ki; yeniden başlayacağım. Bu yıl vatanıma, devletime, kendi kalbime doğacak her güzelliğe amenna ve saddekna. Şükürler olsun ne zaman öldüm sansam tekrar güzelliklere gark eden Mevla’ma 

Dilerim ki dostlar, hepimiz ölmeyen ruhlarla dünya ve ahret hayatımıza erişiriz. Abdülhamid ruhuyla coşup, sahabe ahlakıyla şaha kalkıp, Ömer Halis ile altın vuruşu yapalım artık. Hak geldi batıl zail oldu diyeceğimiz günlere ahdimiz olsun.

Rabbim vermesin hainleri, zulümleri bu vatana. Rabbim vermesin kalbimize imansızlık hastalığını, inançsızlık ve aşksızlığı. Baki Huda’ya emanet olunuz dostlar.

Yazarın Yazıları