Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Ben seninleydim, sen kiminleydin?

Cüneyd-i Bağdâdî (830-910) hazretlerinin söylediği bu cümleyi ilk duyduğumda, pek anlayamamıştım, fakat “böylesine mübarek bir zât basit bir söz söylemez” düşüncesiyle, bu cümleyi enine boyuna ve derinlemesine araştırdım.

Aman Allah’ım, bu cümlede ne de çok derin anlamlar yüklenmiş ki benliğimde fırtınalar kopardı. Derin haz, zevk, huzur ve tefekkürlere daldım.

İşte bu nedenlerle, sevdiklerimle ve siz dostlarımla da paylaşmak istiyorum. Ta ki aynı haz, zevk, huzur ve tefekkürlere siz de dalasınız ve bendenize de hayırlı dualar edesiniz.

Ve dahi dost ve sevdiklerinizle paylaşasınız…

Önce şu meşhur cümlenin tamamını hatırlayalım:

-Allah cc kuluna çok soru sormaz, sadece şunu sorar:

“BEN (Dünyada) SENİNLEYDİM, SEN KİMİNLEYDİN?”

Bu harika cümleyi, yaşı buluğa eren her gencin de anlayabilmesi için, sadeleştirerek birlikte mütalaa edelim:

Cümlenin ilk yarısı “BEN (Dünyada) SENİNLEYDİM, …” ne demek?

Yüce Rabbimizin bizimle olmasını nasıl anlamalıyız?

CEVAP: Yüce Rabbimizin her birimize ŞAH DAMARINDAN daha yakın olması sebebiyle, yani cansız, akılsız, şuursuz atomları işleterek, gözlerimizi gördürüyor. Kulaklarımızı işittiriyor, bin bir çeşit koku almamızı sağlıyor. Kalbimizi tıkır tıkır çalıştırarak, her gün 8 ton kanı vücudumuzun 100 TRİLYON hücrelerine ulaştırıyor. Hücrelerimizdeki atık ve toksin maddeleri aldırıp, vücudumuzun dışına attırıyor.

Karaciğerimizi, 500 ayrı laboratuvar gibi çalıştırarak, binlerce çeşit görevi yerine getirtiyor. Her gün 2000 litre kanı, toksin atıklardan, ilâç fazlalıklarından ve tüm zararlı maddelerden Karaciğerde temizlettiriyor. Karbonhidrat ve Proteinleri yağa dönüştürerek, enerji ve kolesterol oluşumunu sağlatıyor. Amonyaktan üre elde ederek, kanı temizlettiriyor. Protein ve Albümin sentezini taptırıyor. Pankreası korumak için kan şekerini dengelettiriyor.

Böbreklerimizi, Midemizi, Sindirim sistemimizi, Boşaltım sistemimizi, üreme organlarımızı, Bağırsak Mikrobiyota’mızı, Pankreasımızı, Guatrımızı, gözyaşı ve tükürük bezlerimizi, Akıl, Beyin, Hafızamızı çalıştırıyor ve sağlıklı tutuyor. Kulak kristallerimizi dengeleyerek bizleri Vertigodan koruyor.

Ve daha nice hayati organ ve sistemlerimizi haberimiz dahi olmadan hiç aksatmadan dengeli çalışmalarını sürdürüyor.

Cevap bölümümüzdeki şu kısaca özetlediğimiz bu faaliyetlerin HİÇ BİRİSİ, ASLA TESADÜFEN OLMAZ, OLAMAZ…

Çünkü tümünün temel taşı olan ATOMLAR ve MİNERALLER akılsız, şuursuz, kör, sağır, dilsiz, bizleri tanımaz, vücudumuzdaki hangi organımızın nelere ihtiyaçları olduğu hiç bilmediği gibi, kendilerinin bile ne olduklarını bilemezler. Bu nedenlerle de hiçbir şuurlu ve bizler için menfâatli faaliyetlerde asla bulunmazlar…

Bu gerçekler ışığında, tesadüfe de asla yer olmadığına göre ve her şey en hassas bir düzen ve en ince hesaplara dayanan kanunlarla sürdürüldüğüne göre, mutlaka bir HESAP EDEN, DÜZENE KOYAN ve bu KANUNLARI YAPICI bir İLİM ve KUDRET var.

İşte O Yüce Allah cc, her zaman ve her ÂN bizimle beraberdir. Peki, biz kiminleyiz?

Zaten her ân bizimle beraber olmayıp, bizlere ŞAH damarımızdan daha yakın olmazsa, bu faaliyetler asla yürümez ve yürütülemez…

İşte konumuza ilgili İlâhî BELGELER:

Kaf Süresi, 16. Ayet: İnsanı Biz yarattık. Onun için, nefsinin kendisine neler fısıldadığını, neler telkin ettiğini de Biz pekiyi biliriz. Çünkü Biz ona ŞAH damarından daha yakınız.”

Hadîd Süresi, 4. Ayet: “…Nerede olsanız, O (Allah) sizinle beraberdir…” 

Peki, “Sen kiminleydin?” sorusuna cevap olan, “ALLAH İLE OLMAK” nasıl olacak?

CEVAP:

Namazlarımızda aklımız; eşimizde, işimizde, müşterilerimizde, derslerimizde, dertlerimizde, sınavlarımızda, evlâtlarımızda, maçlarda, dizilerde vs. DEĞİL, ta’dîl-i Erkâna odaklanıp, Yüce Rabbimizle hemhâl oluyorsak, namazda Allah cc ileyiz demektir.

 

Şu birinci maddede saydığımız meşguliyetlerimizde, her birinde Yüce Rabbimizin ikramı, ihsanı, lütfu ve keremi olduğunu düşünerek, ulvî tefekkürler ediyorsak, Allah cc ileyiz demektir.

 

Yine şu birinci maddedeki meşguliyetlerimizde bile, elimizde tespih veya zikirmatik olup, o meşguliyetlerimizin içinde de sürekli Yüce Rabbimizi anıyorsak, yine Allah cc ileyiz demektir.

 

Canlı-cansız, çiçek-böcek, bağ-bahçe, eş-evlât, iş-aş, hastalık-musibet, vs. her nereye bakarsak bakalım, MÂNÂ-YI HARFÎ ile bakarsak, yani kendimizi ALLAH HESABINA ve tefekkürle bakmaya alıştırırsak, yine Allah cc ileyiz demektir.

 

Herhangi bir iş veya karar vereceğimiz zaman, “Acaba Allah cc bu konuda hangisinden razı olur” diye düşünüp karar verebilirsek, Allah cc ileyiz demektir.

 

İyi ki Cüneydi Bağdâdî Hz. bu güzel sözleri söylemiş.

İyi ki Yüce Rabbimiz sizlere ve bizlere akıl, fikir, idrak, vicdan, İman, İslâm ve böyle fırsatlar bahş eylemiş ve bizlere bu tefekkür ve hazzı nasip eylemiş. Ne mutlu sizlere…

NOT: Mübarek Cuma’nızı ve 11.03.2024 Pazartesi kavuşturulacağımız Ramazan-ı Şerifinizi, en içten dileklerimle TEBRİK ve TES’ÎD ediyorum…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER