“Bembeyaz gömlekler ve pembe ceketler arasında hakkı yenen, sistematik bir şekilde göz ardı edilen seçim emektarları ve hedefsiz bırakılan bir Beykoz. Kimsenin konuşmadığı dönemleri geri de bırakmanın zamanı geçti.
”
Başlıyoruz.
Bir önceki “ÖZLEM ABLA!!!” başlıklı yazımın bir kısmında seni doğru anlayamadığımı kabul ederek başlamak istiyorum. Şile Belediyesine yapılan operasyon sonrası dolaşan ifade tutanaklarındaki telefon görüşmeleri kaynağından hareketle; Özlem Abla!! Meğer sen benim özel kalem yazımı belediyede çevireceğin dalavereli işler için geri çekmişsin. Meğer, ben oradayken rahat hareket edemeyeceğini, rahat rahat başkalarının ağzına bakıp Beykoz’un iplerini onlara veremeyeceğini bildiğin için belediyeden uzaklaştırmışsın. Yaptığınız bu kötülüklerin, haksızlıkların ve insan onuruna yakışmayacak davranışların şahidi olmamam için, bana bir zarar gelmesin bu işlerden diye beni belediyeden göndermişsin. İfadeleri okuyunca öyle anlaşılıyor kusura bakma.
Beni resmen, belediyede kurduğunuz ya da sana birileri tarafından kurdurulan şarlatanlık düzeninden korumuşsun. Ben bunu fark edememişim. Seni anlayamamışım. Her ne kadar söz verip tutmayan, ‘kardeşim gibi görüyorum’ deyip gereğini yerine getirmeyen biri olsan da sana çok teşekkür ediyorum. Özellikle de beni kendinden kurtardığın için; Sağ olasın Özlem Abla!! Umarım orada ki görevim boyunca ketumluğumla ve davranışlarımla makamın namusuna halel getirmediğim için, senin gibi huylara sahip olmadığımdan dolayı bir önceki yazımda bulunduğum serzenişler yüzünden beni affedebilirsin. Ve umarım senin gerçek yüzünü gören çalışma arkadaşlarının başına kötü bir şey gelmez.
Malumunuz Şile Belediyesine yapılan operasyon sonrasında ifade tutanakları Beykoz Yerel Basınında da haber oldu. Tuncay Tolga Özçakmak ve Şişli Belediyesinde Müdürlük yapan İbrahim diye birinin telefonda konuşmaları soruluyor tutanakta. Tuncay Tolga Bey Beykoz Belediye Başkan aday adayı olarak seçimden çok önce sahaya çıktı, gayret etti ve bir farkındalık yarattı. Bu çabalarının göstermek istediği kadarına bizler de şahit olduk. Allah var çok çalıştı. Alaattin Köseler Bey ile son ikiye kaldı. Tüm kalbimle suçlamalarından aklanıp ailesine ve dünyalar tatlısı evlatlarına kavuşmasını diliyorum. Bunu umut ediyorum.
Şimdi gelelim işin siyasi kısmına; bu daha önceden birbirini tanıyan iki arkadaş telefonda konuşurken sırf dediklerini ya da istediklerini yapmıyor diye hiç utanmadan görevi başındaki bir belediye başkan yardımcısına, Beykoz’un ve İBB’nin meclis üyesine pez…k diyebiliyorlar, geri zekalı diyebiliyorlar. Şunu bir açıklama getirmek isterim. Bu tepkiyi sadece konunun muhatabı CHP Meclis üyesi Turgay Sucuoğlu olduğu için göstermiyorum. Ne ismin ne de partisinin bir önemi var. AKP ya da MHP’den bir meclis üyesi içinde aynı terbiyesizlik yapılsa aynı tepkiyi gösteririm.
Sormak istiyorum Tuncay Bey ve arkadaşları bu cesareti kimden alıyorlar? Sabahtan öğlene kadar dört tur görüşüp, dertleştikleri, başkan yardımcılarına kadar kendi adamlarını yanına koydukları, müdür tayin ettikleri Beykoz Belediyesi’nin Başkan Vekilinden mi? O mu koruyacak onları peki? Kardeşim dediğini iki günde satan biri kimseyi korumaz önce bunu hatırlatmak isterim. Sonra Tuncay Bey senin gömleğin bu saatten sonra bembeyaz olsa ne olur olmasa ne olur. Senin küfretmenin sebebi Turgay başkan tarafından haksızlığa uğratılman değil ki. Senin menfaatine engel olduğundan dolayı utanmadan sinkaflı cümleler kurmuşsun. Ayıp değil mi?
Tuncay Bey’in yanında aday adaylığı sürecinde çalışan, çabalayan ve benim de tanışma şerefine nail olduğum birbirinden değerli, temiz yüzlü güzel abiler vardı. Hepsine selam olsun. Bugün eminim onlar da çok üzülüyordur. Benim fikrim şu ki Tuncay Tolga Özçakmak çıkıp özür dilemelidir. Belki de sırf yanında onunla birlikte gezen insanların hatırına çıkıp Beykoz Belediyesi Meclis Üyesi Turgay Sucuoğlu’ndan, belediye meclisinin manevi şahsından ve sokaklarında yürüyüp insanlarıyla hemhal olduğu Beykozlulardan özür dilemelidir. ‘Ben sizin oylarınızla seçilen bir meclis üyemize, ortada haklı olduğum bir sebep yokken küfür ettim/hakaret ettim, etmemeliydim’ diye özür dilemelidir.
Bu terbiyesizliğe karşı bugün konuşmazsak yarın Beykoz’un meclis üyelerine isteyen istediği kelimeyi konuşur, küfür eder. Bu özrü bugün talep etmezsek yarın o küfür seker her birimizi bulur. Kimse kusura bakmasın sokakta bir jargon vardır. Bir kere yiyen her zaman yer. Yememek lazım bu küfürü. Kimseden küfür yememek lazım. Bugün görevi başındayken sırf kendi menfaatlerine uygun hareket etmiyor diye operasyon çektirilen, görevden aldırılan Beykoz’un Çocuğu Turgay Sucuoğlu’na pez…k denirken, geri zekalı denirken susulursa, yarın Beykoz’un Çocukları olan diğer bütün meclis üyelerine sövülebilir hale gelir. CHP İlçe yönetimi, BEYMEZ ve KAS-DER Beykoz Şubesi olmak başta olmak üzere STK’lar bu küfür olayına karşı neden sessizdir anlamıyorum. Özellikle iradesini sandığa yansıtmış Beykozlular bu terbiyesizliği hak etmemişlerdir. Kimse kulağının üzerine yatmamalıdır. Yüzde 40 indirim müjdesi terbiyesizlikleri örtecek bir örtü değildir. Ben yedek meclis üyesi olarak kendi köşemden sesimi çıkardım. Sorumluluğumu yerine getirdim. Bunları okuduktan sonra sövecek olan varsa da biz buradayız.
Ama benim asıl merak ettiğim ve göz ardı edilmemesi gerektiğini düşündüğüm konu şu; Özlem Abla’yı!!! Beykoz’da başkan vekili olarak seçtiren, Tuncay Tolga Özçakmak’ı Şile Belediyesinde Başkan yardımcısı yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu. Peki Ekrem Başkan Silivri’de tutukluyken ve türlü zorluklarla mücadele ederken bu ikisini bir araya getirip Beykoz’u dizayn etmeye çalışan üst akıl kim ya da kimler? Ekrem Başkana ve CHP’ye Beykoz ve Şile üzerinden bu golü neden atıyorlar?
Kimse yok diyemeyiz. Çünkü Özlem Abla!!! Tuncay Beyi tanımaz etmez. Geçmişten gelen bir hukukları da yok. O yüzden güven konusuna girmiyorum bile. Lakin Tuncay Bey’i tanımamasına rağmen önerdiği başkan yardımcısı ve müdürlerin geçişlerine başlamış Özlem Abla!!! Peki bu ikisinin ortak hareket etmelerini sağlayan kişi ya da kişiler kim? Bu işten menfaatleri ne?
Özlem Abla!!! Bu sorunun cevabını her şeyden önce CHP Örgütüne ve gençliğine vermek zorundadır. CHP’nin eski ilçe başkanlarının arasında yapmacık gülümsemelerle poz verirken emeklerini hiçe saydığın insanların idaresini kimin emriyle Tuncay Tolga Özçakmak’a verdiğini Ekrem Başkan oy veren Beykozlulara açıklamak zorundadır.
Çünkü herkes duysun ve bilsin ki Tuncay Tolga Özçakmak’ın gömleğinden daha az beyaz değildir Keçi Sami abimin gömleği. Alper’in, Uğur’un, Berdan’ın, Emre’nin, Burak’ın Asiye ablamın, Yeliz Ablamın, Sibel ablamın, Bülent Abimin, Mehmet Abimin, Cemal Abimin, Ayşe ablamın ve daha birçok Beykozlu CHP’linin ve belediyede çalıştığı için ismini burada geçiremediğim bir sürü kardeşimin, abimin ve ablamın gömleği Tuncay Tolga Özçakmak’ın gömleğinden çok daha beyazdır.
Geçtiğimiz günlerde Beykoz Belediyesi Voleybol takımı maaşlarının yatmamasından dolayı bir açıklama yapmışlardı. İnşallah sorun çözülmüştür. Bir küçük temenni eklemesi de ben yapayım. Beykoz Belediyesinin bence en büyük marka değeri olan şampiyon Hentbol Takımının oyuncuların umarım maaş konusunda böyle bir sorun yaşamıyorlardır. Bu sporcular bu işi boş vakitlerinde yapmıyorlar, meslekleri bu. Ekmeklerini böyle kazanıyorlar. Ailelerini yaptıkları spordan kazandıkları paralarla geçindiriyorlar. Hepsi de ellerinden gelenin en iyisini yapıyor, mücadeleden geri kalmıyorlar. Kendilerine Avrupa’da bayrağımızı gururla dalgalandıracakları için şimdiden teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
YORUMLAR