Bela ve Musibet Amortisörü

İlginç olduğu kadar, hayatımızda sık sık maruz kaldığımız belâ ve musibetlerde, şok olup kalbimize zarar vermeyi veya felç olmamızı önlemek için, gerekli olan bu iki kelimeyi mutlaka tanımamız gerekiyor.

BELÂ ve MUSÎBET: Gerek Yüce Rabbimizin takdiri olan sınav için. Gerekse beklenmedik bir ânda fizikî, jeolojik ve jeomorfolojik sebeplerle mâruz kaldığımız, deprem, sel, hortum, erozyon, kazalar, yangınlar, maden ocaklarındaki çöküntüler, sevdiklerimizin âni ölümü, savaş vs. gibi olaylara ve çeşitli sıkıntılara, belâ ve musibet deniliyor.

AMARTİSÖR: Araçlarda sarsıntıyı, hızlı sallantıyı ve buna benzer kasis darbelerini en aza indiren düzen. İngilizce açılımı ise, “absorb impact” veya “absorb coup” denilen, “sarsıntı ve darbeleri yumuşatan” anlamındadır.

• Evet, fizikte, sanayide ve teknolojide böyle de; acaba belâ ve musîbetlerin amortisörü nasıl ve nedir?

İşte esas konumuz bu:

Belâ ve musibetlerin en etkili amortisörü, TAHKÎKÎ ve KÂMİL ÎMANDIR.

TAHKÎKÎ ve KÂMİL ÎMAN: Îmanın altı şartına taklîdî ve örf olarak değil; ciddi araştırmalar neticesinde, bu konudaki önemli îmânî eserleri içimize sindirerek okumak, münazaraları yapılan meclislere devam edip, ÎMAN konusunda tamamen tatmin olmaktır.

Her ilim ve meslekte olduğu gibi, bu konuda da kararlılık, ciddi çalışmak ve ara vermeden sebat etmek şarttır.

Tamamen tatmin olma süresi kişilere göre değiştiği gibi, kişi bu konudaki seviyesinin yükselişini, bazı belâ ve musibetlere karşı etkilenme seviyesinin düşmesinden ve azalmasından fark etmeye başlayacaktır.

İLK ÖRNEK: Sene 13.08.2007. Vefat eden Annesinin ‘cenaze uğurlama görevlerinden’ dönen kadîm bir dostumuz, ciddi bir trafik kazası geçiriyor. Kazada 8 yaşındaki kızı, 12 yaşındaki oğlu ve muhtereme eşi vefat ediyor. Bu acı ve elem dolu olay sonrasında, bir grup dostları tâziye ve teselli için, mağdur olan dostumuz Dr.M.A.’ya gidiyorlar.

O grubun içindeki dostum H.İ. anlatıyor:

Biz onu teselli edeceğimize, o bizi teselli ediyor ve şöyle diyordu:

-“Bendenize; bir ders oku denildiğinde, gayri ihtiyarî olarak, hemen bir ilham ile 20. Mektuptaki 11 kelimeyi okumaya âdetâ zorlanıyor, itiliyor, yani gaybî olarak teşvik ediliyordum. Uzun yıllar geçmesine rağmen, her zaman bunu uyguladığım halde, bir türlü sebebini ve hikmetini anlayamıyordum. İşte bu trafik kazasından sonra anladım ki, Yüce Rabbim beni koruyucu hekimlik gibi, bu büyük kazaya hazırlıyormuş. Bu hazırlık sebebiyle de hiçbir şok hâli yaşamadım…”

Evet saygıdeğer dostlarım.

Belâ ve musibetlerin amortisörünün, yani “sarsıntı ve darbeleri yumuşatanın” kâmil ve tahkîkî Îmân olduğu, şimdi daha iyi anlaşıldı, değil mi?

İKİNCİ ÖRNEK:

7 Ekim 2023 tarihinde başlayan, zâlim İsrail’in 6 aydan fazla sürdürdüğü KATLİÂM haberlerini yüzlerce kez, kan ağlayarak izledik.

Sadece birisine odaklanalım:

10.04.2024 Tarihinde, Hamas Lideri İsmail Heniyye'nin 3 oğlu ve 4 torunu hayatını kaybetmişti. Bu acı haberin kendisine ulaştırıldığı ândaki videoyu, defalarca izledik.

Hiçbir şok hâli gördünüz mü?

Hatta lider değil, Filistin halkından bir gencin tevekkül ve teslimiyet feryadı aynen şöyleydi: “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn. Vallahi şu akan temiz kanlara rağmen kazanacağız. Rabbim biz senden razıyız, sen de bizlerden razı ol. Elhamdülillâh…”

Kâmil ve tahkîkî Îmânın, ne derece bir belâ ve musibetlerin amortisörü, yani “sarsıntı ve darbeleri yumuşatan” can simidi olduğu, şimdi daha iyi anlaşıldı sanırım.

Bu ve benzeri olaylar çoktur, ancak köşe yazısı sınırlarını zorlamamak için, diğerlerinin tefekkürünü takdirlerinize arz ediyorum.

Bu konudaki İlâhî vaatlerden sadece birkaçını konumuza TÂC yapmak istiyorum:

Bakara Sûresi, 155. Âyet: Biz mutlaka sizi biraz korku ile biraz açlık ile yahut mala, cana veya ürünlere gelecek noksanlıkla imtihan ederiz. Sen sabredenleri müjdele!

Al-i İmran Sûresi, 186. ayet: Şu muhakkak ki gerek mallarınızda, gerek canlarınızda imtihana tâbi tutulacaksınız. Sizden önce kendilerine kitap verilen Yahudi ve Hıristiyanlardan ve bir de müşriklerden sizi inciten birçok söz işiteceksiniz. Ama siz sabreder ve günahlardan korunursanız, muhakkak ki bu davranış, yapılacak işlerin en değerlisidir.

Muhammed Suresi, 31. ayet: Sizi mutlaka imtihan edeceğiz, ta ki içinizden mücâhede edenleri, (tevekülle) sabır ve sebat gösterenleri ortaya çıkaracak ve gösterdiğiniz yararlılıkları, imtihan meydanlarında örnek göstereceğiz.

Bunlar ve benzeri âyetlere hakkıyla inanan ve tevekkül eden kimseler, hiç ŞOK yaşayabilir mi?.. Vesselâm.

A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…