BBP'de güven Perçin'lendi

01/01/1970 Son günceleme: 25/01/2015 23:11

1
25303

Yazdır

Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) Beykoz'daki Kurucu Başkanları'ndan Melih Perçin, aradan geçen 23 yılın ardından yeniden İlçe Başkanı olarak seçildi.

Beykoz'un yakından tanıdığı ve aynı zamanda Dost Beykoz'un da yazarlarından birisi olan Melih Perçin, Yönetim Kurulu Listesi'ne tam 4 İlçe Başkanı'nı alarak, siyasette ender rastlanan bir teveccühün de mimarlarından oldu. Oldukça etkili bir konuşma da yapan Melih Perçin, partisi BBP'nin siyasete bakışını özetleyerek, "Bizler siyasette üçgen, kare, dikdörtgen, yatay, dikey, paralel nedir bilmeyiz… Kimse bizden yolsuzluk yapanların hırsızlık yapanların kısaca ifade edecek olursam kimse bizden hırsızların zalimlerin saffında olmamızı beklemesin! Büyük Birlik Hareketi, dünden bugüne varlığını devam ettiren yağma sistemine, yağma düzenine karşıdır!" şeklinde konuştu.

‘BBP Beykoz’da 44 kişilik dev liste!’

BBP Beykoz İlçe Teşkilatı'nın 10. Olağan Kongresi, Beykoz Vakfı'nda gerçekleştirildi. BBP'li hanımların birbirinden güzel ev yemeklerini Kongre'ye gelen konuklara küçük fiyatlar karşılığı dağıttığı günde, oldukça samimi bir ortam vardı. BBP Beykoz'un bir önceki Başkanı Kamil Mustafa Bağcılar'ın Melih Perçin ile birlikte Dost Beykoz'a özel poz verdiği günde, son seçim döneminde BBP'den Beykoz Belediye Başkan Adayı olan Bilgehan Murat Miniç de vardı. Partililerin büyük bir sevgi ve muhabbetle kucaklaştığı BBP Kongresi'nde Melih Perçin 'tek aday' olarak girdiği seçimde oy birliğiyle yeniden İlçe Başkanı seçildi. Perçin'in hazırladığı yönetim kurulu listesine Hasan Gültekin, Kamil Mustafa Bağcılar, Özer Güneş ve Serdar Altınbaş gibi geçmiş dönemlerde BBP Beykoz İlçe Başkanlığı yapmış olan isimleri alması ve bu isimlerin de herhangi bir rahatsızlık duymadan kabul etmiş olması, siyasette 'sık görülen' bir durum değildi. Melih Perçin ve BBP bu konuda farklılık yaratırken, bir başka farklılığı da listesinde gösterdi. BBP Beykoz Yönetim Kurulu Listesi tam 44 kişiden oluştu.

Kürsüye çıkarak bir konuşma yapan ve BBP Beykoz İlçe Başkanı seçilen Melih Perçin, dünya genelinde süregelen değişimlere işaret ederek, "Dünya politikasını yönlendiren batılı emperyalist ülkeler, kendi ülkelerini merkeze alarak, dünyanın yeraltı ve yerüstü kaynaklarını 'dün' olduğu gibi 'bugün' de kendi ülkelerine aktarma gayretindedirler" dedi. BBP'nin Kurucu Lideri ve ilk Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu da ölümünün 5. yılı dolarken saygıyla ve özlemle anan Melih Perçin, şunları kaydetti:

Melih Perçin: “Muhsin Başkan’ın adını kullanarak, alçakça propaganda yaptılar!”

"Değerli Arkadaşlar... Liderimizi kaybedeli 5 sene 10 Ay oldu... Meclis'teki yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık komisyonunun çalışmasını yakından görünce, liderimizin Meclis komisyonunda, 2 defa dosyasının kapatıldığını da böylece yakından görme imkânımız oldu. Geçtiğimiz yıl bir hükümet yetkilisinin ağzından olayın suikast olduğu ilk kez telaffuz edilmişti. Dönemin Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’in ‘Muhsin Yazıcıoğlu suikastını devlet içindeki derin çeteler işlemiş olabilir’ açıklaması ilk defa bir hükümet yetkilisi tarafından ifade edilmesi de konuya böylece başka bir boyut da getirmiş oldu.

Hâlbuki iktidar bugüne kadar Ulaştırma Bakanı, İçişleri Bakanı, Başbakanlık Kriz Yönetim Başkanı, Kahramanmaraş Valisi, Kahramanmaraş Emniyet Müdürü, Adana Jandarma Bölge Komutanlığı, Kahramanmaraş Jandarma Alay Komutanlığı, Kayseri Valisi, Kayseri Emniyet Müdürü'nün hukuki ve idari sorumlulukları ile ilgili hiçbir işlem yapmamıştı! İktidar sadece bunları yapmakla kalmadı konuyu araştıran savcıları başka yerlere atayarak binlerce sayfalık, onlarca klasörlük davayı bir kez daha ortada bırakmış oldu. Yaptıkları ortada... Tarih ve Alperenler bu iktidarın vefasızlıklarını hiçbir zaman unutmayacaklardır.

Bu iktidarın vefasızlıkları sadece bununla da bitmedi. Muhsin Başkanı, yandaş medyaları ile kendi çıkarlarına devamlı alet etmek istediler. Hayatlarında bir defa telefonla görüştükleri bir toplantıda karşılaştıkları veya bir yemekte yan yana geldikleri Muhsin Yazıcıoğlu’nu şimdi bize anlatmaya çalışıyorlar. Önce 'Ergenekon davasında gizli tanık olacaktı' dediler, sonra 'Çözüm sürecinde yaşasaydı Akil İnsanlar arasında o da olurdu' dediler. Son olarak da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 'Eğer yaşasaydı Erdoğan’a oy verirdi' diyerek, alçakça propaganda yaptılar."