Elif ÇELİK
  • 11/08/2018 Son günceleme: 11/08/2018 16:49
  • 11.927

Artık yediğimiz yemeklere bile dikkat eder olduk. Sanki birisi toplumun yemeklerine bir şey katıyor da DNA'mızı değiştirmeye çalışıyor.

Aslında bu FETÖ olayı ile başladı her şey. "Hadi canım, o kadar da değildir" dediğimiz her an, aslında aklımızın hayalimizin bile alamayacağı işlerin döndüğünü hepimize ispat etti.

Biz CHP olarak ne yazık ki, arkasında yeterince duramadık bu işlerin. Günlük telaşa kapıldık. Necip Hablemitoğlu'nu Uğur Mumcu'yu Bahriye Üçok'u ölüm yıldönümlerinde anmakla yetindik. AK Partililer de bu isimlere yaşam boyu mesafeli davrandığı ve hâlâ Cumhuriyeti kuranlara "İki sarhoş" gözüyle baktığı için dağıldık gittik. Tehlikenin büyüklüğünü fark edemedik. Hep birlikte olamadık ama sonuçta hep birlikte kaybettik. Bugün Dolar 6 liraya Euro da 7 liraya koşuyor. Doğalgaza yani hepimizin ekmeği gibi önem verdiği doğalgaza yüzde 9 zam yapılıyor; hepimiz sessiziz.

Bir şeyler ters gidiyor ve artık emin olun ben bu yaşadıklarım nedeniyle karın ağrısı yaşıyorum. Evde kızıma sarılıp hıçkıra hıçkıra ağladım geçen akşam. Neden mi? Benim kızım anne kokusuyla uyurken, bir sokak ötemde 12 yaşındaki kız çocuğunun çığlıklarını umursamamışım diye... Siz kendinizi aklayabilirsiniz. Ben suçluyum kardeşim! Elif Çelik olarak kendimi suçlu hissediyorum. Nasıl böyle vahim bir olaya müdahale edemedim. Neden edemedik? Ben sıradan bir vatandaş olarak böyle düşünüyorum. Yani bu ilçenin polisi, savcısı, siyasi erki neler çekiyordur, Allah bilir. Bizim acilen bir şeyler yapmamız gerekiyor. Acilen bir araya gelmemiz gerekiyor. Bizim daha fazla acı artık yaşamamamız gerekiyor. Bu çekişmeler, inatlaşmalara son vermek gerekiyor.

Paylaşmak gerekiyor, paylaşmanız gerekiyor. Acılarımızı paylaşıp, artık siyasete daha fazla işleri bulaştırmamamız gerekiyor. Şu koltuk sevdasını terk edip, gerçekten işinin sorumluluğunu bilen, uykusuz geceler geçiren insanlar üretmemiz gerekiyor.

Batıyoruz dostlar. Ey Beykozlular. Kardeşlerim, abilerim, ablalarım, çocuklarım... Batıyoruz... Yangın yerinde birileri evinde saçını tararken, siyasi erk üzerinden kendisini, hamisini, akrabasını o ya da bu partiden hareketle bir yerlere yamamaya çalışırken; Belediye Başkanlığı seçimi, ihaleler falan derken; batıyoruz. Ekonomimiz batıyor, ahlâki sistemimiz batıyor; biz batıyoruz.

Batıyoruz...

Gemi su almaya başladı ve delik gittikçe büyüyor. İçimizdeki kini, sanki kendi çocuğumuz gibi besleyip büyütüyoruz. Sorumlusu olmamız gereken çocuklarımızı yeterince iyi eğitemiyoruz. Ne okulda ne de evde... Onlara sevgiyi anlatamıyoruz; sevdiremiyoruz. Sevgi yok. Sevgimiz azaldı artık ve artan tek şey hırsımız...

Bize daha çok para değil, bize daha çok sevgi gerekiyor. Bizim en büyük açığımız sevgi üzerine... Yaratılanı sevemiyoruz Yaradan'dan ötürü...

Bize Allah yardım etsin de dostlar. Bizim yapmamız gereken bir şey var. Biz artık bir araya gelmeliyiz ve sanırım en çok da bunu beceremiyoruz.

Yazarın Yazıları