Sanki biraz korkak mı davranıyoruz? Ya da gelecek endişesi mi taşıyoruz… Ben şahsen gelecekle ilgili hiçbir endişe taşımıyorum. Çünkü siyasi bir hedefim yok…
Ben nacizane düşüncelerimi Beykoz halkıyla paylaşıyor, alması gerekenlere de bir şeyler söylemeye çalışıyorum.
Benim için, ‘AK Partili zaten o’ diye her yerde söylüyorlar. Kimi arkadaşlarımızda sanki dinlerine küfretmişim gibi; “Dinimize küfreden Müslüman olsa bari” başlığının altına “O’da AK Parti’nin kurucusuymuş ya” diye sıkıştırı vermişler… Tabii bununla ilgili yargı mücadelemiz önümüzdeki günlerde başlayacak Allah’ın izniyle… Çünkü ben kimsenin dinine küfretmedim, kimsenin dinini tartışma konusu yapmadım…
Ben Güneysulu olmaktan son derece mutluyum… Çünkü Güneysu’da çok saygın bir ailenin evladıyım… Bununla birlikte Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ında Güneysulu olması, orada evinin bulunması ve sık sık evine gittiğinde Güneysu halkıyla haşır neşir olması tabii ki bana gurur veriyor… Ama benim AK Partiliğim buna endeksli değil…
Tayyip Erdoğan’ı ben bu ülkede bir demokrasi abidesi olarak gördüm… İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri onu takip eden ve onun siyasi hayatını konu alan bir kitap yazma onurunu taşıyorum… Dolayısıyla 14 Ağustos 2001 yılı öncesinde başlayan demokrasi mücadelesi ve takip eden 4 yıl AK Parti’nin Beykoz İlçe Başkanlığı’nın basın danışmanlığını yürüttüm… Bu görev bana Dr. Ahmet Hulusi Batu’nun Başkanlığı’nı yaptığı 30 kişilik Yönetim Kurulu tarafından bizzat karar defterinde imza altına alınarak verildi.
Dolayısıyla aradan zaman geçti… Zaten benim AK Partiliğimi de kimse kabul etmediği için herhangi bir davette yapmıyorlar… Olsun sorun değil…
Ben omuzlarında yük taşıyan bir adamım… Hiçbir çıkarın peşinde değilim… Yapılan yanlışları dile getirirken, üslup olarak yanlış kelimeler kullanmış olabilirim… Bununda bedelini ödüyorum… Hayat kadınına kamuya açık bir yerde, o.s..u diyemeyeceğin gibi, vergi kaçakçısına da, kamuya açık bir yerde “vergi kaçakçısı” diyemiyorsun… Hukuk bunu böyle yorumluyor… Ama devlet vergi kaçakçılarını ifşa ettiği zaman suç sayılmıyor… Geçmişte söylediğim hiç bir şeyi inkâr edersem namerdim! Zahmetsiz rahmet olmaz… Zahmet çekeceğiz ki, rahmet bulalım… Kelimelerimiz biraz ağır olsa da işe yaradı…
Bundan birkaç ay önce kaleme aldığım bir makalemde AK Parti’nin yerel seçimleri alabilmesinde adayın etkili olacağını ifade etmiş ancak bunun yanında yapılması gereken çok önemli hamleler olduğunun da altını çizmiştim.
Mevcut ilçe yönetiminin rutinin dışına bir türlü çıkamaması, birçok yöneticisinin AK Parti rozetinin ağırlığını taşıyamadığını görüyorum. Maalesef bütün yük ülke genelinde Recep Tayyip Erdoğan’ın, Beykoz’da da Yücel Çelikbilek’in omuzlarında.
Muhalefet tarafından oluşturulmaya çalışılan bilgi kirliliği ve siyasi etik dışı davranışlara karşı yeterli ve etkili tavırlar alınmaması, politika üretilmemesi AK Parti Beykoz Teşkilatlarının politika üretmede yetersiz kaldığının en somut göstergeleri değil mi? Ana Muhalefet Partisi CHP’nin kah gençlik kollarının, kah İlçe Başkanı Hızır Yılmaz’ın siyasi ahlak sınırlarını bir hayli aşan çıkışları karşısında ya hiç tepki vermeyen veya dostlar alışverişte görsün misali cılız bir tepkiyle geçiştiren AK Parti teşkilatında bu işleri kendine dert edinen bir Allah’ın kulu çıkmaz mı?
Yine aylar önce kaleme aldığım bir makalemde HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un AK Parti’ye katılmasının avantajlarından bahsetmiştim. HAS Parti siyasi gündemde kaldığı o sürede Beykoz siyasetine de çok etkili ve karakterli isimler kazandırmıştı. AK Parti Beykoz İlçe Yönetimi’nin bu isimleri bünyesine katmasının partiye büyük bir güç ve ivme katacağını da sözlerime eklemiştim.
Ancak maalesef hâlihazırda böyle bir çalışmanın gündemde olmayışı AK Parti Beykoz kadrolarının nasıl bir içler acısı siyasi vizyona sahip olduğunu gösteriyor.
Tekrar ediyorum; bu iş çantada keklik değil! Tek başına Yücel Çelikbilek’in omuzlarına bu yükü yüklemek de yeterli değil. Siyaset vizyon ve algı gerektirir. Çalışma ve proje gerektirir. Oturduğunuz yerden ahkâm kesip AK Parti rozetiyle hava atmanın zamanı değil!
Salih Birinci, Ahmet Avşar, Ekrem Tuncer, Ahmet Okumuş, Kemal Kaya, Tahsin Torun, Yaşar Şahin, Abdullah Derinoğlu ve Cumhur Yıldız gibi birçok değerli isim AK Parti’de çıtayı daha da yukarıya taşıyacaktır. Yoksa bütün sorun bu mu?
