“Sevgili okurlarımız; Gazetemizin bana nasip olan köşesinde, ulusumuzun maddi ve manevi kültürel zenginliklerini, bir uçtan bir uca kadar yurdumuzun güzel insanlarımızı, ulusal kimliğimizin muhteşem görkemini siz sevgili okurlarımızla paylaşımın mutluluğu içindeyim. Ancak vatanın ve milletin parçalanma tuzağına sürüklendirilmek istendiği şimdiki vahim şartlar karşısında o güzelim konuları bir tarafa bırakmak zorunda kalmış bulunmaktayım.
”
Çünkü 2013 yılının mart ayından itibaren ülkemiz adına barıştan bahsedildiği fakat endişe edilecek bir süreç yaşanmaya başlandı. Barış güzel ama neyin bedeli? Bilinmeyen barışın ne getireceği veya ne götüreceği merak edilirken, 25 Nisan 2013 günü televizyon haberlerinden terörist PKK’nın sözcüsü Murat Karayılan adındaki teröristin ağzından açıklamalar geldi. Açıklamada barış şartları kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı milyonlarca izleyicinin huzurunda küstahça dayatmaca ve tehdide tanık olundu. Bu durum karşısında aşağıdaki gerçeklerin dile getirilmesi kaçınılmaz hale geldi.
Zor şartların aşılması karşısında AKP İktidarına bütün bir ulusu Siyaset Üstü Yüce Değerlerimiz etrafında birleştirici sorumluluk düşmektedir. Bu gerçekleştiği takdirde ülkemizde barış, huzur ve başarı kendiliğinden gelecektir.
YORUMLAR